“Şehir” temasını sinematografik anlamda konunun geçtiği yer/mekan olarak ele almak yerine filmin baş kahramanına dönüştüren 10 önemli filmi listeledik.
üstte: Wim Wenders'ın "Asas do Desejo" adlı filminden bir kare.
Sinemanın ilk dönemlerinden itibaren birçok filmde “şehir” temasının sıklıkla kullanıldığına şahit oluyoruz. Fritz Lang, Jean-Luc Godard, François Truffaut, Roberto Rossellini ya da Quentin Tarantino şehirleri filmlerinde adeta bir ana karakter gibi ya da konunun geçtiği yer/mekan bağlamında sıklıkla ele alan yönetmenlerden bazıları. Sinema tarihinin ilk filmi “Arrival of a Train at La Ciotat”ın (1925) yaratıcıları Lumière Kardeşler de modern kentsel çevreyi önemli bir sinematografik unsur olarak ele alan ilk yönetmenlerden.
1. Alphaville, Jean Luc Godard (1965)
2. China Town, Roman Polanski (1974)
3. Goodfellas, Martin Scorsese (1990)
4. Hiroshima My Love, Alain Resnais (1959)
5. Lost in Translation, Sofia Coppola (2003)
6. Manhattan, Woody Allen (1979)
7. Metropolis, Fritz Lang (1927)
8. The Great Beauty, Paolo Sorrentino (2013)
9. The Third Man, Carol Reed (1949)
10. Wings of Desire, Wim Wenders (1987)
Kısaca sinema ve şehir arasında, birbirine etki eden, gözle görülür yoğun ve karşılıklı bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Bugün daha derin bir okumayla Jacques Tati’nin “Mon Oncle” (1958) ya da Ridley Scott’ın “Blade Runner” (1982) filmlerinde modern mimarinin etkilerini; Rem Koolhaas, Jean Nouvel ve Bernard Tschumi gibi ünlü mimarların ortaya koydukları yapılarda ise sinemanın izlerine rastlamak mümkün.
Bu haber archdaily’den derlenmiştir.