MAD’in Çin’in Haikou Körfezi kıyısındaki Century Park'ta hayata geçirdiği Cloudscape Pavyonu, akıcı tasarım çizgileriyle heykelsi bir duruşa sahip kamusal bir mekân olarak öne çıkıyor. Kütüphanenin yanı sıra sosyal olanakları da barındıran yapı, ziyaretçilerinin hayal gücünü harekete geçiren bir mekânsal davette bulunuyor.
Fotoğraflar: Arch-Exist, CreatAR Images
Yeni bir kitaba başlamak, genellikle gerçeküstü ya da bilinmeyene adım atılan ve gündelik gerçeklikten nazikçe uzaklaşılan bir andır. Mimarlarına göre, Cloudscape'in ziyaret deneyimi de buna benzer. Mimari tasarım, insanların aşina oldukları kentsel gerçekliğimizden çıkarılmış olan binaya yaklaşmalarını; zaman ve mekânı aşan yeni bir yolculuğa başlamalarını sağlıyor. Mağara şeklindeki formun karmaşıklığı, alanı katman katman yeniden yapılandırarak okuyuculara hayal güçlerinin yaşayabileceği ağırlıksız bir alan sunuyor.
Kara ve deniz arasına sessizce yerleşen binanın heykelsi organik formu, duvarların, zeminin ve tavanın öngörülemeyen şekillerde birleştiği ve iç ve dış mekân arasındaki sınırların belirsizleştiği benzersiz iç mekânların yaratılmasına izin veriyor.
Binanın dairesel açıklıkları, denizin kayalarda açtığı yarıklara ithafen mimari ile doğa arasındaki sınırı bulanıklaştırıyor. Değişen boyutlardaki açıklıklar, iç mekâna doğal ışık girmesine izin verirken Haikou’nun sıcak ikliminde doğal bir havalandırma etkisi de yaratıyor.
Yapısal form, aynı zamanda insanların deniz manzarasının keyfini çıkarması ve okuması için mükemmel alanlar olarak hizmet veren birkaç yarı açık alan ve platform yaratıyor. Yerel iklime yanıt olarak, binanın dış koridorunun konforlu alanlar elde etmek için konsol ile örtülmüş olması sürdürülebilir ve enerji tasarruflu bir yapı elde edilmesine aracılık ediyor.
Kütüphanenin yanı sıra sosyal alanlara da sahip yapıda birinci ve ikinci katları birbirine bağlayan, denize bakan basamaklı okuma alanı, sadece okumak için değil, aynı zamanda kültürel etkinlikler için de bir mekân yaratıyor. Öte yandan çocukların okuma alanı ise, tavan pencerelerinin, açıklıkların ve nişlerin çocukların keşfetme arzusunu uyandırdığı ana okuma alanından izole edilmiş bulunuyor.
Yapının içi ve dışının yekpare görünen akıcı bir oluşturması için düz yüzeyli beton tercih edildi. Binanın ölçeği ve konsollar göz önüne alındığında strüktürü inşa edebilmek için çift katmanlı kaset döşemeler oluşturuldu. Tasarım dijital olarak geliştirilip test edilirken teknik donatılar ve tesisat elemanları beton yüzeylerin ardına gizlendi. Pavyonun pürüzsüz, organik havası; mimari, strüktür, mekanik ve elektrik tasarım detaylarının kilit entegrasyonu ile mümkün oldu.
Haber archdaily’den çevrilerek derlenmiştir.