Sanat eğitmeni ve heykeltraş Bruce Edelstein, çocukların nesnelere ve tasarıma bakışlarını değiştirecek Grade Three Chairs projesi kapsamında New York Trinity School'daki yedi ile on yaşları arasındaki çocukların ürettiği sandalyelerle "eğlenceli ve coşkulu" bir koleksiyon hazırladı.
Fotoğraflar: Bruce Edelstein
Çocukların yaşadıkları dünyayı şekillendirmede aktif rol alabilecekleri fikrini tanıtmak ve benimsetmek amacıyla 18 yıldan fazla süredir düzenlediği atölye kapsamında Bruce Edelstein, bir okul dönemi boyunca öğrencilerle tasarım kavramları ve inşa yöntemleri hakkında çalışıyor.
Çocuklara ilk söylediği şeyin, “Çevrenizdeki şeylere bakın, belki bir lamba ya da bir bank… Birinin bunları nasıl yapacağını ve tasarlayacağını bulması gerekiyor.” olduğunu söyleyen Edelstein, bunun daha önce çocukların aklına gelmediğini fark ettiğini ve bu konudaki farkındalıklarını artırmak istediğini belirtiyor.
Proje kapsamında tasarım direktifi değişmiyor: Basit çam keresteleri kullanarak kendilerine özgü bir sandalye inşa etmeleri. Bu projeyi nasıl bir araya getireceklerine dair fikir edinmeleri için de haftalık oturumlarda önce kağıt üzerine tasarımlarını çizmeleri ve ardından model oluşturmaları için atölyeler düzenleniyor. Bu atölyelerde çocukların farklı tasarım olanaklarını keşfetmelerine yardımcı olmak için sandalye kavramı, işlevi ve kurucu öğeleri üzerine “Dört bacağa ihtiyacı var mı? Bunu üç ayaklı yapabilir misin, iki büyük bacak iyi olur mu?” gibi sorularla bir tartışma yürütülüyor. Böylece çocuklar bir şeyi çalıştırmanın birçok yolu olduğunu görmeye başlıyor.
Projenin bir diğer adımı, öğrencilere ahşap işlemenin temellerinin öğretilmesi. Ahşabın hareket etmemesi için nasıl kenetleneceği, kesilmesi ve parçaları birbirine nasıl çivileneceği gibi bilgi ve uygulamalarla çocukların sandalyelerini kendilerinin hayata geçirmesi sağlanıyor. Böylece güvenli bir ortam da yaratılmış oluyor.
Tasarımların dekoru içinse Edelstein genellikle öğrencilere bir yüzeyi parçalamak için renklerin ve desenlerin nasıl kullanılabileceği ve boyama ile nasıl farklı opaklıklar yaratılabileceği konusunda hızlı bir anlatım gerçekleştiriyor.
Sürecin ve çocukların zihinlerinin çok spontane olduğunu ve ortaya çok eğlenceli sonuçlar çıktığını belirten Edelstein bu çalışmadan edinebileceğimiz dersin, çevremizi inşa ederken sezgilerimize güvenmek olduğunu söylüyor.
Haber dezeen’den çevrilerek derlenmiştir.