Tasarımcı Andrés Reisinger’in dijital olarak ürettiği ve gerçek hayatta yapılamayacağı söylenen Hortensia koltuğu için oluşan talep, endüstriyi yeni yöntemler geliştirmeye zorlayarak Moooi tarafından üretildi.
Fotoğraflar: Moooi
Hollandalı tasarım markası Moooi, sosyal medyada bir render olarak viral olan ve "yapılamayan koltuk" olarak bilinen Hortensia’yı üretmek için sanatçısı Andrés Reisinger ile ortaklık kurdu. İlk olarak 2018'de tamamen dijital bir mobilya parçası olarak tasarlanan dolgun, hiper dokunsal yüzeye sahip koltuk, bu işbirliği sonucunda 30.000 kumaş yaprak ile kaplı fiziksel bir sandalyeye dönüştürüldü. Orijinal tasarıma uygun olarak pembe ve açık gri renkte üretilen koltuk, dijital dünya için tasarlanan bir ürünün seri üretime geçtiği ilk örnek olarak öne çıkıyor.
Moooi’nin CEO’su Robin Bevers projenin markalar ve tasarımcılar arasındaki iletişim açısından da önemli bir eşik olduğunu vurguluyor. Dijitalleşme sayesinde tasarımcılar özgür iradelerini kullanıp tasarımlarını dünyayla paylaşırken markaların tasarımcıları takip etmek zorunda kalmasıyle dünyanın çok daha güzel bir yer olacağının da altını çiziyor.
Reisinger, Hortensia sandalyesini üç yıl önce sosyal medyada ilk kez paylaştığında, viral görüntü sayesinde var olmayan bu sandalye için birkaç sipariş talebinde bulunulmuş. Bu talebi karşılamak için tekstil tasarımcısı Júlia Esqué ile çalışan Reisinger, farklı üreticilerden tasarımdaki benzersiz dokunun gerçek hayatta elde edilemeyeceği cevabını aldıktan sonra Barselona'da küçük bir marangoz atölyesi ile yakın çalışarak tasarımı gerçekleştirmiş. Sınırlı sayıdaki bu üretim, ahşap bir strüktür üzerine, yontulmuş köpük kaplandıktan sonra tamamı elle döşenen özel bir tekstil sistemi ile tamamlanmış.
Moooi tarafından üretilen güncellenmiş versiyon ise ahşap yerine, enjeksiyon kalıplı köpük ile kaplanmış çelik bir çerçeveye sahip. Kumaş kaplamada bir önceki versiyondaki teknik ile ilerlenerek lazerle uzun, taraklı şeritler halinde kesilen ve daha sonra her biri 40 yapraklık kümeler halinde bir araya toplanan hafif polyester kumaş kullanıldı. Fakat burada petal modülleri, sandalyenin etrafına sarılan kalın, elastik bir destek tekstili üzerine dikmek için dikiş makineleri kullanıldı. Toplamda, her sandalye yaklaşık yarım kilometre kumaşla kaplandı. Moooi'nin 371 farklı kumaştan oluşan kataloğunda, tasarımın farklı alanlara ve zevklere hitap etmesini sağlamak amacıyla, tasarımın ayrıştırılmış, yapraksız bir versiyonu da yer alacak.
Reisinger, dijital ortamda tasarlanan ürünlerin oluşturduğu talebin endüstriyi dönüştürecek bir etki yaratacağına inanıyor ve bu koltuğun da bunun önemli bir göstergesi olduğunu belirtiyor.
Haber dezeen’den çevrilerek derlenmiştir.