GMW Mimarlık tarafından tasarlanan Üsküp Büyük İskender Havaalanı, ASQ (Airport Service Quality - Havaalanı Hizmet Kalitesi) programında, kendi ölçeğinde 3. kez Avrupa’nın En İyi Havaalanı seçildi.
İnsanlar daha çok seyahat ettikçe ve havaalanlarından beklentileri arttıkça, havaalanı yapıları arasındaki rekabet de tırmanıyor. Havaalanları artık yolcuların sadece geçmek zorunda oldukları bir proses alanı olmaktan çıkıp, çok geniş hizmetler sunulan, çok fonksiyonlu ve karmaşık yapılar haline geliyor. Öte yandan, havaalanlarında havacılık dışı gelirlerin toplam gelirin yarısını aşmasıyla ve şehirlerin sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağlamaya başlamasıyla birlikte, idare ve işletmecilerin beklentileri de mimarın bu doğrultuda tasarımlar geliştirmesi yönünde evriliyor.
Kapasite ve bölgeye göre en iyi havalimanları belirleniyor
Bu hızla değişen iklim çerçevesinde, Airport Council International her yıl, ASQ (Airport Service Quality) programı kapsamında, yolcu memnuniyetini ve havaalanlarının ticari performansını artıracak temel kriterleri belirleyebilmek amacıyla dünya çapında 320’den fazla havaalanında, bilimsel yöntemler ve katı kalite kontrol kuralları ile yolcu memnuniyetini ölçerek karşılaştırmalı bir değerlendirme yapıyor. Bu değerlendirmeyle, 2006 yılından bu yana, kapasitesine ve bölgesine göre 'yılın en iyi havalimanları' seçilip ödüllendiriliyor. Anket, 34 farklı hizmet kalite göstergesini, havaalanına ulaşım, check-in, pasaport ve kimlik kontrolleri, güvenlik, yönlendirme, havaalanı tesisleri ve verilen hizmetler, havaalanının çevresi ve genel yolcu memnuniyeti açılarından ölçüyor.
GMW Mimarlık tarafından tasarlanan Üsküp Büyük İskender Havaalanı, ASQ programı kapsamında, bu yıl (2016) üçüncü kez kendi ölçeğinde Avrupa’nın En İyi Havaalanı seçildi.
GMW Mimarlık, Atatürk Havalimanı'ndan başlayarak tasarladığı tüm havaalanı projelerinde olduğu gibi Üsküp’te de çağdaş bir çizgi ile modüler, genişletilebilir ve esnek bir terminal binası tasarlamış. Terminalin boyutları yolcu kapasitesine uygun olarak hesaplanmış, bir yandan rahat mekanlar oluşturulurken diğer yandan yürüme mesafeleri gözetilerek boyutlar belirlenmiş. Yolcu konforu; aydınlık, ferah ve sıcak bir atmosferin yanı sıra yolcu akışında çakışmalar olmayacak şekilde ve kat değişiklerini minimize ederek sağlanmış.
Check-in, pasaport kontrolü gibi proses alanları ve teknolojileri çok özenle hesaplanıp tasarlanarak, terminalin etkin işletilmesine katkıda bulunulmuş. Kara ve hava tarafındaki ticari alanlar ile bu alanların mal kabul, depo, mutfak gibi operasyonel alanlarla ilişkileri Avrupa güvenlik standartlarına da uygun olacak şekilde son derece verimli düzenlenmiş. Tam da dünyada yaşanan ekonomik kriz sırasında tasarlanıp inşa edilen terminalde kullanılan malzemeler, çağdaş mimari tasarımı tamamlarken hem düşük maliyetli hem de uzun ömürlü olacak şekilde seçilmiş. Tasarımda, çevresel etki de ilk maliyete karşılık işletme maliyetleri ve binanın yaşam süresi, operasyonel etkinlik, doğal kaynakların kullanımı ve sosyal sorumluluk analizleriyle detaylı olarak değerlendirilmiş.
Tasarım süreci; idare, işletme ve inşaat ekipleriyle yakın çalışılarak ilerlemiş, ihtiyaç ve hedefler net olarak belirlenmiş ve tasarıma yansıtılmış, dolayısıyla sonuç da estetik kalitesinin yanı sıra bütçesinde ve vaktinde tamamlanarak, efektif çalışan, ödüllü bir terminal binası elde edilmiş.