“Hastaneye Adım Atmadan Hastane Tasarlayan Mimarlar Var”

mimarizm.com / 06 Ekim 2016
Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM), “Dünya Mimarlık Günü” kapsamında düzenlenen etkinliklerin beşinci oturumunda sağlık yapıları tartışıldı. Konuşmacılardan Cenk Tezcan, “Türkiye’de hastane mimarı sayısı çok az. Hastaneye adım atmadan hastane tasarlayan mimarlar var” dedi.

Sağlık profesyonellerinin ve mimarların bir araya geldiği oturumda kullanıcıların sağlık yapılarından beklentileri masaya yatırıldı. Geniş bir katılımın gözlendiği oturumun moderatörlüğünü ULI Türkiye İcra Kurulu Başkanı ve HAS Mimarlık Kurucu Ortağı Ayşe Hasol Erktin yaptı. Oturuma konuşmacı olarak Acil Tıp Uzmanı Alp Sirman, İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Birimi Direktörü Gökhan Elgin, Bilkent Sağlık Genel Müdürü Dr. Hasan Kuş ile BWISE & BWELL Şirketleri Kurucu Ortağı Cenk Tezcan katıldı.

“Sağlık yapıları mimarların zorlandığı yapıların başında geliyor”

Moderatör Ayşe Hasol Erktin, hastane yapılarının tasarım ağırlıklı yapılar olmadığını belirterek sözlerine başladı. Erktin sağlık yapılarının mimarların tasarımında zorlandığı yapıların başında geldiğini belirterek, hastanede bulunan güvenlik, akustik, sterilazasyon, ulaşım gibi konularda da mimarın sorumluluğunun bulunduğunu kaydetti. Erktin, bundan dolayı hastane yapılarının tasarımında farklı alanların uzmanları ile birlikte çalışılması gerektiğini ifade etti. Tıp alanının sürekli geliştiğine vurgu yapan Erktin, hastane tasarımı yapan mimarın bu alanda sürekli gelişen teknolojiyi takip etmesi gerektiğinin altını çizdi. Erktin, sağlık yapılarını tasarlamadaki ana hedefin binadaki personelin verimli çalışması ile hastanın sağlığını sağlayacak ortam yaratmak olduğunu anlattı.

“Hastaneye adım atmadan hastane tasarlayan mimarlar var”

Cenk Tezcan, mimarlık öğrencilerine  “sağlık yapıları tasarlamak konusunda uzmanlaşmalısınız” diyerek sözlerine başladı. Tezcan, “Türkiye’de hastane mimarı sayısı çok az. Hastaneye adım atmadan hastane tasarlayan mimarlar var. Elbette bunun ardından sorunlar yaşıyoruz” dedi. Tezcan, sağlık yapısı tasarlamadan önce ihtiyaç analizinin şart olduğunu belirterek, doktorların da tasarım sürecine dahil edilmesi gerektiğini kaydetti. Doktorların ihtiyaçlarını bilmeden tasarım yapılmasının mümkün olmadığına vurgu yapan Tezcan, ancak Türkiye’de bunun tersinin yaşandığına dikkatleri çekti. Tezcan, sağlık yapılarının tasarlanmasında inovatif olunması gerektiğini belirtti. Sağlık yapılarının hastanın sağlık sürecini etkileyeceğine vurgu yapan Tezcan, binaların hasta refakatçilerinin ihtiyaçları göz önüne alınarak da tasarlanması gerektiğini söyledi. Hastane tasarlarken rakamları bilmenin önemine değinen Tezcan, sağlık turizminin yayıldığını ve sağlığın kişiselleştiğini anlattı.

“Türkiye’deki hastanelerin çoğu kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak”

Hasan Kuş, kendi deneyimlerinden yola çıktığı konuşmasında görev yaptığı hastanelerin tasarımlarından örnekler verdi. Artvin Yusufeli’nde çalıştığı bir hastanenin girişinin 25 basamaktan oluştuğunu ifade eden Kuş, hastane tasarımında yapılan yanlışlara değindi. Türkiye’de yatak sayısının OECD rakamlarına göre diğer ülkelere oranla düşük olduğunu bildiren Kuş, “Hastanelere fiziksel standart malesef konulamıyor. Konulduğunda Türkiye’deki hastanelerin çoğu kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak” şeklinde konuştu. Kuş, mevcut hastane stoğunun da bir an önce yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Okmeydanı Hastanesi’nin tasarım süreçlerine hemşireler de dahil edildi”

Gökhan Elgin, sağlık yapıları konusunda devletin yaptığı yatırımlardan bahsettiği konuşmasında, 1291 kamu binasının depreme karşı güçlendirilmesinin yapıldığını anlattı. Hastanelerin çok karmaşık yapılar olduğunun altını çizen Elgin, mevcut yapıların yapısal olarak depreme karşı güçlendirildiğini ancak bu durumun tasarımdan kaynaklı sorunları gidermediğini söyledi. Yeni sağlık binalarının sağlık bakanlığının belirlediği yeni kriterlerle tasarlandığının altını çizen Elgin, bu kriterlerden dolayı yıkıp yeniden yapmanın daha az maliyetli olduğunu söyledi. Elgin, Okmeydanı Hastanesi'nin yeniden tasarım sürecinden bahsetti. Elgin, Okmeydanı Hastanesi’nin tasarım sürecinin 2 yıl sürdüğünü, hemşirelerin de projeye dahil ederek 30-40 toplantı yaptıklarını söyledi. Kartal, Göztepe ve Okmeydanı’nda bulunan kamu hastaneleri ile ilgili toplamda 1 milyar 453 milyon liralık yatırım yaptıklarını bildiren Elgin, hastane tasarımında ise esnekliği ön plana çıkarttıklarını belirtti. Yapılması planlanan kamu sağlık binalarının depreme dayanıklı ve sürdürülebilir olmasını hedeflediklerinin altını çizen Elgin, bu binaların kamuda ilk Leed Gold sertifikasını alacak hastaneler olacaklarını bildirdi.

“Bizi neden daracık odalara sokuyorsunuz?”

Alp Sirman, mimarlık ile tıbbın iç içe olduğunu kaydederek, insan sağlığı ve ölümlerinde mimari tasarımın yüzde 86 oranında etkili olduğunu vurguladı.Hastane tasarımlarında doktorlar ve mimarların birlikte çalışmasının önemine değinen Sirman,öncelikle mimarların insan fizyolojisini bilmeleri gerektiğini söyledi. Mevcut hastanelerdeki doktor odalarının tasarımına değinen Sirman, mimarlara “Doktorların kabahati ne? Bizi neden daracık odalara tıkıyorsunuz” diye seslendi.

“Gelecekte dev hastanelerin yapılmasına gerek kalmayacak”

Sirman, sağlık yapılarının tasarımını yaparken hastanede görev yapan personelin beklentilerini düşünmek gerektiğine vurgu yaptı. Hastane tasarımında üç boyutlu tasarım yapılması gerektiğini belirten Sirman, hastanelerde sıkça yaşanan doktora karşı şiddet olaylarının yine tasarımla önlenebileceğini kaydetti. Alp Sirman, son olarak gelecekte dev hastanelerin yapılmasına gerek kalmayacağını öngörüsünde bulundu.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :