Iglo Architects, Asitane’nin İstanbul’daki Ofisini Tasarladı

mimarizm.com / 01 Nisan 2020
Iglo Architects tarafından tasarlanan film ve fotoğraf prodüksiyon şirketi Asitane'nin ofisi, çalışan konforunun ve verimliliğinin maksimum düzeyde olduğu, sıcak ve dinamik bir iç mekan olarak hayata geçirildi.

Film ve fotoğraf prodüksiyon şirketi Asitane’nin Balmumcu’daki İstanbul ofisi birbirinden farklı ölçek ve fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Iglo Architects tarafından tasarlandı.

Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects, Asitane ofisini birçok parametre göz önünde bulundurarak tasarlamış. Ofisin, çalışan konforunun ve verimliliğinin maksimumda olduğu, müşterilerinin bütün ihtiyaçlarının en uygun şekilde ve eksiksiz karşılandığı, lojistik problem yaşanmayan, fonksiyon trafiklerinin birbirleriyle kesişmediği, sıcak ve konusunda tercih edilen bir mekan olması hedeflenmiş.

Tasarımda, Balmumcu’daki ofis için 300 metrekare alanda film ve fotoğraf çekimleri için kullanılacak optimal büyüklükte bir stüdyo ve çevre fonksiyonları, 20 kişilik ofis alanı, yönetici, muhasebe ve yönetmen odaları, toplantı salonları ile mutfak ve kafeterya alanı kurgulanmış. Stüdyo için gereken alanın en az 160 metrekara olması, doğası gereği yüksek tavana, dekor ile ışık malzemelerinin lojistiği için uygun büyüklükte bir girişe ve ayrıca depo, duş, soyunma kabinleri ve makyaj alanına ihtiyaç duyması tasarımdaki önemli girdiler haline gelmiş.

Bu doğrultuda stüdyo alanı ve çevre fonksiyonları için en uygun konum olarak ana binanın uzantısı olan depo hacmi seçilerek, bu alan tamamen soyulmuş, bölmeleri kaldırılmış, çatı çelikleri ve örtüsü tamamen yenilenmiş. Ayrıca çekimlerde kullanılacak doğal ışık etkisi için ve aynı zamanda çekim dışı hazırlık sırasında enerji tasarrufu adına üç adet büyük çatı ışıklığı yapılmış. Tüm duvarlar, komşu oldukları ofis alanlarını stüdyodaki çekimler sırasında kullanılacak yüksek volümlü müzikten izole edecek şekilde, akustik özellikli materyal ile giydirilmiş. Resepsiyon alanı, stüdyo ve ofis alanlarını ve girişlerini tanımlayacak ve birbirinden ayıracak şekilde konumlandırılmış ve çalışan trafiği ile stüdyo kullanıcısı trafiği birbirinden ayrılmış.

Açık ofis alanı iki taraflı uzun masalı, tamamı lineer ışıklı raflı, aydınlık,  sıcak atmosferli ve rahat çalışılabilecek ferah bir arter olarak tasarlanmış. Bu alanın üzerindeki terasa açılan ışık bacaları yeniden yorumlanarak gün ışığı alan doğal aydınlatmalara dönüştürülmüş ve bu arterin iki ucundaki kapalı ofis alanlarında tek cepheden gelen doğal ışığı kaybetmemek için cam bölücüler tercih edilmiş. Böylelikle mekanda hem genel bir şeffaflık elde edilmiş hem de doğal ışığın en derin noktalara ulaştırılması sağlanmış. Ayrıca bu alanın sonunda ve karanlıkta kalan yönetici ve muhasebe odalarının tavanlarına doğal ışık almalarını sağlayabilecek çatı ışıklıkları konumlandırılarak klostrofobik etkiden kurtarılmış ferah, yüksek tavanlı ve tercih edilir çalışma mekanları yaratılmış.

Gerekli fonksiyonların sığdırılması amacıyla toplantı odalarının ve mutfak bölümünün arasına konulan duvarlar açılıp gizlenebilecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle iki toplantı odasının arasını bölen duvarlar açıldığında birleşen masalarla 14 kişilik toplantı odası elde etme imkanı olmuş. Mutfak ile ikinci toplantı odası duvarı da açıldığında tüm alanın kafe kullanımına hizmet vermesi sağlanmış. Tüm bu mobil duvarlar da değişken senaryolarda maksimum ses izolasyonu sağlayabilecek şekilde tasarlanmış. Bina önündeki teras alanını da kullanabilmek için zemine kadar inen ve açılan doğramalar kullanılmış.

 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :