İspanyol mimar ve tasarımcı Irene Roca Moracia, inşaat endüstrisindeki israfı eleştirmek amacıyla atık yapı malzemelerinden modüler bir mobilya koleksiyonu yarattı. Izgaraya El Koyma adını verdiği sistem, metal klipslerle birleştirilerek oturmadan depolamaya kadar bir dizi farklı işleve hizmet edecek 11 yapı taşından meydana geliyor.
Fotoğraflar: Irene Roca Moracia
Modüler birimler, donatı filelerinin çerçeve oluşturmak için kaynaklanıp elle soğuk patine edilmesinin ardından sahaya taşınırken ambalajları yırtıldığı için atılan farklı türde çimento ve kumla kaplanıyor. Bu katman, nakil sırasında kırılan veya suyla hasar gören atık yalıtım panelleriyle güçlendiriliyor ve pigment oluşturmak için toz haline getirilen kırık tuğlalarla renklendiriliyor.
Tasarımda kullanılan tüm yapı malzemeleri, Avrupa Birliği'nin Yapı Ürünleri Yönetmeliği'ne (CPR) artık uymadıkları için tamamen yıpranmamış olsalar dahi tedarikçi tarafından atılmak zorunda. AB'ye göre, inşaat sektörü, bölgede üretilen tüm atığın yüzde 35'inden fazlasını oluşturan en büyük atık akışından sorumlu.
Moracia, dikkat çekmek istediği süreci şu şekilde anlatıyor: “İnşaat malzemelerimizin çoğu paketler halinde geliyor. Hepsi standart güvenlik yönetmeliklerine uyuyor ve kaliteleri Avrupa Birliği kurallarına göre kontrol ediliyor. Ancak, bu paketlerin veya malzemelerin belli bir yüzdesi sahaya nakil esnasında kırılıyor. Böyle bir durumda, artık bu malzeme kullanılamaz çünkü kalite tehlikeye girer ve malzeme inşaat atığı olarak sınıflandırılır.” Ancak bu "çöp", tehlikeli maddeler içerebileceğinden diğer atıklarla birlikte atılamaz. Moracia, iki yıllık araştırma projesi kapsamında çoğu inşaat şirketi ve tedarikçisinin de bu malzemeler için bir geri dönüşüm sistemine sahip olmadığını keşfetti. “Bu malzemelere ne olduğunu araştırdığınızda, kırsal kesimde bir yerlerde yığıldıklarını göreceksiniz." diyor.
Bunun nedeni, yeniden kullanılabilmeleri için malzemelerin bir kez daha AB'nin test prosedürlerini geçmesi ve Birliğin güvenlik, sağlık ve çevre koruma gerekliliklerine uyduklarını ve üzerinde yalnız tek bir pazarda serbestçe ticaret yapılabileceğini doğrulayan bir CE işareti almaları gerekmesi. Moracia'ya göre bu, birçok şirketin yapmak istemediği maddi bir yatırım. Keza atık olarak sınıflandırılmış ve kullanım izni olmayan ürünlerle tasarladığı bu koleksiyon da teorik olarak yasadışı.
Uygulamanın amacı da gerçek sürdürülebilirliği elde etmek için yönetmeliklerin esnekliğinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulamak; herhangi bir bağlamda sürdürülebilirliğin sadece mimari tasarım ve teknoloji değil, işlemler ve davranışlar meselesi olduğunun altını çizmek.
Moracia, “Malzemeleri veya yapı sistemlerini üretme şeklimizi geliştirmeye devam edebiliriz, ancak bu malzemeleri kullanma şeklimizi değiştirmezsek, inşaat dünyasında sürdürülebilirliği sağlayamayız. Boşa harcanan kaynakların sayısını azaltmalı ve bunların kullanılması için fırsatlar bulmalıyız. Bu malzemeleri üretmek için Dünya'yı zaten kirlettik, yenilerini üretmeye devam ederken onları bir yığın halinde bırakıp unutamayız.” diye sözlerini tamamlıyor.
Haber dezeen’den çevrilerek derlenmiştir.