IROJE KHM Architects'ten Uçan Ev

Merkezi bir açık avlunun etrafına inşa edilen evin her mekânı bahçeye açılıyor. Orta bölümde yer alan avlunun, merdivenler ve dar bir patikayla yukarıya doğru devam ettirilerek yapıyı çevrelemesi sağlanmış. Avlunun bu patika ya da merdivenlerle yapının tüm seviyelerini dolaşarak yukarı doğru devam ettirilmesi fikri, göğe doğru yükselişi temsil ediyor.

Geleneği yansıtan bir başka unsur ise dinlenme için mükemmel bir mekan olan ikinci kattaki Rumaru Pavyonu. 

Rumaru Pavyonu

Evin her mekanında kullanılan boydan boya camlar iç avlunun yeşilliğinin içeri taşınmasına imkan tanımış.

Uçan Ev'in iç mekânları açılardan ve ilginç birçok kuytu köşeden oluşuyor. Ham betonla beyaz mimari unsurların harmanlandığı ev, diğer orijinallikten uzak, seri üretim minimalist çağdaşlarına hiç benzemiyor. Dekorasyondaki odak noktasını ise yine bu beyaz mimari unsurlar oluşturuyor. Evin genelinde çok az sayıda mobilyaya yer verilmiş.

Tüm bunların yanı sıra mekâna biraz dinamizm kazandırmak amacıyla stratejik olarak bazı bölümlerde birkaç renk lekesi kullanılmış. Örneğin; ‘Bahçe’ banyonun depolama ünitelerinde ve ayna çerçevesinde, mutfak masasının etrafındaki pleksiglas sandalyede, çalışma bölümündeki taburede ve oturma odasında bulunan yastıkların bazılarında kırmızı renk tercih edilmiş.

Zemin kattaki banyolardan birinde, içinde gerçek çimenliği ve ağacı olan küçük bir bahçe bulunuyor.

Evin birçok katının görsel olarak birbiri üzerine inşa edilmesi, mimari anlamda mekâna etkileyici bir görsellik kazandırıyor. Evin genelindeki merdivenler bir kattan diğerine ulaşım sağlamanın ötesinde, içlerinde oturma birimlerinin de bulunduğu açılı odalardan oluşuyor. Bu evde kesin olan bir şey var; o da ‘Uçan Ev’de hiçbir şeyin asla durağan olmadığı. Doğal ya da mekanik; her şey bir kuş gibi yukarı, aşağı uçuyor, her yöne doğru hareket ediyor. 

Fotoğraflar, Sergio Pirrone 

Kaynak, Yatzer