Shenzhen Lotus Su Kültürü Üssü

mimarizm.com / 04 Mart 2025
Azalan içme suyu kaynaklarını koruma ve su kirliliğinin kontrolü açısından en önemli projelerden birini teşkil eden Honghu Park'taki yeni yeraltı atıksu arıtma tesisi hem en ileri teknolojiyle çalışıyor hem de restore edilen 3,24 hektarlık yüzey peyzajı içeriyor.

Havalandırma şaftına suyun üzerinden ulaşılıyor. Fotoğraflar: ©Chao Zhang

 

NODE Achitecture & Urbanism ofisi tarafından tasarlanan Shenzhen Lotus Su Kültürü Üssü ve Honghu Parkı Atıksu Arıtma Tesisi Yüzey Peyzajı projesi, Çin’deki Shenzhen kentinin Luohu bölgesindeki Honghu Park'ın kuzey ucunda, Nigang Doğu Yolu'un güneyinde ve Buji Nehri'nin de doğusunda yer alıyor. 

Havalandırma şaftın etrafını hafif bir metal konstrüksiyon sarıyor

Honghu Parkı, bataklık selvi ormanı ve beyaz balıkçıl sürüsüyle bilinen lotus temalı bir belediye parkıdır. 1985'te hizmete açılan park, Shenzhen Özel Ekonomik Bölgesi kurulduktan sonra inşa edilen ilk parklardan biri olmasının yanı sıra Shenzhen vatandaşlarının gözünde de en önemli şehir parklarından biridir.

Parkın kuzey bölümünden hava fotoğrafı

Büyük endişe uyandıran su ortamı (nehirler, göller, rezervuarlar, okyanuslar, arıtılmış endüstriyel atıksular ve içme suyu) sorunlarının üstesinden gelmek için şehir 2015 yılında Shenzhen Su Kontrolü ve Kalite İyileştirme Çalışma Planı’nı (2015-2020) yayınladı. Bu plan kapsamında, 19 atıksu arıtma tesisinin inşası ve genişletilmesiyle birlikte 24 tesisin iyileştirilmesi ve hızlandırılmış nehir iyileştirme girişimleri de dâhil olmak üzere, su ortamının iyileştirilmesi için 81,6 milyar Çin Yuanı (yaklaşık 11,5 milyar Dolar) yatırım yapılması öngörüldü. 

Bu çalışma planı çerçevesinde su kirliliğinin kontrolü açısından en önemli projelerden birini teşkil eden Honghu Park'taki yeni atıksu arıtma tesisinde suyu tümüyle yeraltında arıtan en ileri teknolojiyi kullanılıyor. Bu proje kapsamında tesisin yüzeyinde yer alan yaklaşık 3,24 hektarlık peyzaj alanı restore edildi. Qingshui Nehri – Sungang bölgesindeki kentsel yenileme ve gelişimden kaynaklanan atıksu artışı sorununu önemli ölçüde azaltmak projenin başlıca amacını oluşturdu.

Tesis, çevre bölgeler için yılda yaklaşık 18 milyon metreküp evsel atıksuyu arıtıp temizleyebiliyor. Bu da Hangzhou'daki Batı Gölü'nün su hacminin yaklaşık 1,3 katına denk geliyor.

Konuma bağlı yükseklik farkını dengeleyebilmek için parkın kuzey bölümünde doğal su kaynaklarından yararlanılıyor

Tesis toplamda 13 adet havalandırma şaftı içeriyor

Mimarlık ofisinin verdiği bilgiye göre proje ekibine katıldıklarında genel yüklenici yeraltı atıksu arıtma tesisinin tasarım ve çizimlerini tamamlamıştı, her şey inşaat için hazırdı. Kendilerinden yeraltı atıksu arıtma tesisinin restore edilen yüzey peyzajını ve kuzey ucundaki yeraltı ofislerini tasarlamaları istendi. 

Manzaraya bakış 

Tasarımın Zorlukları: Mimarlık ofisi projede sadece yüzey peyzajının iyileştirilmesi için şematik tasarım (Schematic Design/SD) sağlamak üzere görevlendirilmişti.  Ancak yüzey peyzajı yeraltı tesisiyle ve yüzey taşkınlarının kontrol altına alınmasıyla yakından ilişkili olduğundan, peyzaj tasarımının arkasında yatan teknik mantık ve üretim süreci hakkında da yeterli bilgi edinebilmek için konuyla ilgili araştırma yaptılar. Elde ettikleri veriler temelinde, mühendislik mantığın ötesine geçerek estetik ve ziyaretçileri cezbedecek bir kamusal alan yaratmaya çalıştılar.

Yaya yürüyüş yolu

Selden Korunma: Her yıl sel mevsiminde, proje bölgesinin batısındaki Buji Nehri'nin su seviyesi yükseliyor. Su seviyesi belirli bir yüksekliğe ulaştığında nehir suyu, sel mevsiminde su seviyesinin yükselmesini hafifletmek için bir sel depolama alanı oluşturulan Honghu Gölü'ne akıyor. 

Park alanı sel tahliye kanalının içerisinde kalan alçak bir arazide yer aldığından, selden korunma güvenliğine ilişkin nihai değerlendirme raporunda projenin saha kotunun 100 yıllık sel için 12,4 metre; 200 yıllık sel için de 13,4 metre yüksekliğinde olması gerektiği belirlendi. Bu nedenle arazi peyzajının iyileştirilme çalışmaları aynı zamanda sel drenaj kanalındaki su akışı için tampon bölge oluşturulmasını da kapsadı.

Bu bilgiler ışığında havalandırma şaftında yer alan kapı ve pencerelerin sel suyundan korunabilmesi için zeminden yüksekliğinin 100 yıllık sele göre en az 12,4 metre; acil çıkış merdivenlerinin ve yeraltı ofis çıkışlarının zeminden yüksekliğinin de 200 yıllık sele göre en az 13,4 metre olması gerektiği belirlendi. 

Lotus kulesi ve havalandırma kulesi

Su Arıtma: Honghu Gölü'nün yanındaki 1.67 hektarlık alanlık atıksu arıtma tesisinin iki aşamada inşa edilmesi planlandı. Ana hedef, Yüzey Sularının Çevresel Kalitesine İlişkin Standart kapsamındaki su kütleleriyle ilgili gerekliliklerin karşılanmasıydı. Arıtılan atıksuyun, Honghu Parkı ile Buji Nehri'nin doğal peyzajındaki sulak alanların takviyesi için kullanılması öngörüldü.

Projenin bu bölümü genel yüklenici tarafından bütünüyle tasarlanmıştı. Ancak yeraltına gömülü olan yapının görünür olan havalandırma ve yangından korunmaya yönelik ana tasarım elemanlarının yeraltı bölümleri sorunluydu. Projenin ana hedefini oluşturan ‘sanayiden arındırılmış’ manzara için tesisin gömülerek görünmez kılınması, projenin benzersiz olduğu kadar yüzey peyzajı tasarımı açısından en zorlayıcı yanını oluşturuyordu. 

Yeraltındaki su arıtma süreci diyagramı

Yeraltı Atıksu Arıtma Tesisi 

Paydaşların Farklı Talepleri: Suyla ilgili farklı tasarım zorluklarının yaşanmasının yanı sıra parkın önemli olması ve ilgi çekmesi de projede çok sayıda paydaşın (hükümet, park idaresi, işletmeci vb.) dolaysıyla dikkate alınması gereken farklı taleplerin yer almasına neden oluyordu. 

Hükümet örneğin, sünger şehir konsepti kapsamında yeşillendirme oranının %86’ya çıkarılmasını, sulak alanlar planlamasına bağlı kalınmasını ve var olan ekolojik kuş adaları ile peyzaj arasındaki dengeye dikkat edilmesini talep ediyordu. Park yönetimi, lotus bitkilerinin yetiştirilmesi için 7.000 metrekareye; doğal göl kıyı şeridi ve su kütlesinin restorasyonları için de yaklaşık 5.000 metrekareye ihtiyaç duyduğunu belirtiyordu. İşletmeciler ise ziyaretçilerin bilimsel geziler ve atıksu arıtma tesisleriyle ilgili önyargılarını kıracak ‘sanayiden arındırılmış’ doğal bir manzara yaratılmasını istiyordu.

Mimarlık ofisi, bu gibi talepleri birçok kentsel projenin tasarım sürecinde karşılaşılan tipik sorunlar olarak gördüğünü belirtiyor. Tasarımın her zaman ‘hareket halinde’ bir süreç olduğunu ve ‘yapım aşamasında’ yapının genel ilerleyişini etkilememek için farklı aşamalardaki farklı gereksinimlere karşı ‘değişim dostu’ bir tasarım tutumunun sergilenmesi gerektiğine inanıyor. Bu projede onları en çok zorlayan ‘sürekli değişen’ proje sürecinde tasarımın başlangıç amacını ve bütünlüğünü koruyabilmek olmuş.

Kamusal kullanıma açık altyapı: Shenzhen Lotus Su Kültürü Üssü

Su Peyzajı ve Kamusal Kullanıma Açık Altyapı: Yukarıda da belirtildiği üzere, şematik tasarımda (Schematic Design/SD) bir yandan yeraltı tesisinin getirdiği teknik zorlukların ve belirli ön kabullerin rasyonelleştirilmesi; diğer yandan da farklı aşamalardaki farklı paydaşların mekânsal taleplerinin, saha koşullarının ve mimarlık ofisinin kendi tasarım fikirlerinin bir çatı altında toplanması gerekiyordu.

Sadece park alanının restore edilmesi değil, aynı zamanda geleneksel peyzaj tasarımlarından ayrışan yenilikçi bir kamusal peyzaj alanının yaratılması ve karma kullanıma, estetik düzeye, toplumun eğitimine ve çok yönlü deneyimine yönelik proje hedeflerinin de gerçekleştirilmesi isteniyordu.

Projenin konseptini gösteren şematik kesit

Strateji ve Tasarım Yaklaşımı: Yukarıda belirtilen gereklilikler ve onlara bağlı zorluklar göz önüne alındığında, mühendislik tasarımı ile mekân tasarımı arasındaki kesişim noktalarına odaklanmak en temel konu olarak öne çıkıyordu.

Parkın kuzey bölümündeki yeraltı ofis alanı

Sanat Enstalasyonu ve Altyapının Kamusal Kullanıma Açılması: İki katlı yeraltı atıksu arıtma tesisinin teknik tasarımı, yerüstü bina bölümlerinin yangından korunma, drenaj gibi çözümlerine kıyasla çok daha farklı zorluklar içeriyordu. Özellikle değişik boyut ve yükseklikteki 13 havalandırma şaftının (kısmen acil çıkış merdivenli) zeminden yükseliyor olması, parkın doğal ortamıyla uyumsuz çıkıntılar görünümü veriyordu.

Park yönetimi, eski Honghu Parkı'nın Lingnan bahçelerinde yer alan tarihi sembollerin bu projede de dekoratif öğe olarak kullanılmasını önerdi. Ancak mimarlık ofisi bu öneriyle ilgili olarak, söz konusu süslemelerin sadece ‘sembollerin eklenmesinden’ mi ibaret kalacağı yoksa kamusal deneyim, doğa eğitimi gibi kavramlarla birlikte mekân, malzeme ve biçim açısından daha derin bir dönüşüm mü gerektireceği sorusunun cevabını da bulmak zorunda kaldı.

Mimarlık ofisi, değerler ve tasarımla ilgili bir konu olduğundan, Lingnan bahçelerinin pagodalar (çokgen planlı kuleler biçiminde olan tapınaklar), pavyonlar, çardaklar ve koridorlar gibi özgün mekânlarından ‘elemanların’ seçilmesine ve bunların çağdaş tasarım dili ve malzemesiyle dönüştürülmesine ve ifade edilmesine yönelik birtakım tasarım araştırmaları yaptı. Bir yandan peyzaj ve bitki örtüsünün özgün kültürel ve doğal niteliklerini dikkate alan, diğer yandan da aşırı vurgulu teknik tasarımdan kaçınan bir yaklaşımla klasik altyapı tesisi klişesini yıkmaya çalıştı.

Aksonometri

Bunun sonucunda da en yüksek 16 metrelik koku giderici havalandırma şaftını, park yönetimi tarafından özellikle vurgulanan tema bitkisi doğrultusunda, lotusun 3 boyutlu soyutlamasına ve kamusal sanat enstalasyonuna dönüştürdü.

Kuş gözlem platformu yanı sıra manzara platformu olarak da hizmet eden lotus enstalasyonuyla, görsel açıdan uyumsuzluk yaratan havalandırma şaftlarının ve acil çıkış merdivenlerinin ‘faydalı’ bir deneyime dönüşmesi sağladı ve aynı zamanda Honghu Parkı’na önemli bir lotus simgesi de kazandırdı.

En yüksek havalandırma şaftı bölümü

Lotus kulesinde platforma bağlanan merdivenler

Aynı şekilde acil çıkış merdivenleri içeren orta büyüklükteki altı havalandırma şaftı da farklı mekânsal formları yansıtan erişilebilir yollar ve platformlarla tasarlandı. Diğer altı küçük havalandırma şaftı ise cephe örtülerinde doğallık duygusunu güçlendiren yeşilliklerle birlikte benzer kafesler ve yağmurdan korunaklı oturma yerleriyle inşa edildi. 

Yeraltındaki çalışmalarla ilgili birçok beklenmedik gelişme yaşanmasına rağmen, mimarlık ofisi tüm proje süreci boyunca ‘aşırı tasarımdan’ kaçınmaya çalıştı. Vurgulamak veya gizlemek yerine, doğal bütünlüğü ve uyumu sağlamak için proje koşullarından en iyi şekilde yararlanmaya odaklandı.

Havalandırma şaftı ve su üzerindeki yürüme yolu 

Yeraltı Ofis Binası: Bahçelerin Görünen ve Görünmeyen Peyzajı. Yeraltı tesisinin en kuzeydeki bölümü ofis binası olarak planlandı. Konum olarak parkın sonunda ve yürüyüş rotasından uzakta yer aldığından, bu bölümü ziyaretçiler için yürüyerek keşfedilecek bir cazibe noktası haline getirmek en önemli tasarım adımlarından birini oluşturdu. Bu nedenle hem konsepti hem de donanımı vurgulayan bir tasarım stratejisi benimsendi. 

Ofis işlevinin ötesine gidilerek, toplum eğitimi ve bilimin yaygınlaştırılması gibi ek işlevlere de yer verildi. Bunun için de açık avlu şeklindeki yeraltı bahçesiyle birlikte su arıtma sergi salonu da tasarlandı. Ziyaretçilerin ilgisini çekebilmek içinzemin katı bölümünde peyzajı vurgulayan ve sergi salonunun giriş bölgesi işlevini gören farklı bir kamusal alan ve bahçe oluşturuldu.

Burada bahçe konsepti daha geniş anlamda uygulandı. Çağdaş biçimsel dil ve yapısal formlar referans alınarak, açık avlulu yeraltı bahçelerinin etrafında ‘pavyon ve koridor’ gibi temel mekânsal unsurlara yer verildi ve dolaşım rotalarıyla yeraltındaki kamusal sergi salonlarına ve ofis alanlarına bağlantı sağlandı. Klasik örneklere saygı duruşunda bulunduğu kadar gerçek anlamda yenilikçi de olan bu yaklaşım, gözlerden uzak, sessiz ve biraz da gizemli peyzaj bahçesinin yaratılmasına yardımcı oldu.

Yeraltı ofis alanı ve zemindeki peyzaj bahçesi

Yeraltı ofis alanı ve zemindeki sergi bahçesi 

Sonuç ve Değerlendirme:  Proje, yüzey peyzajı tasarımının başlangıcından tamamlanmasına kadar dört yıl sürdü. Mimarlık ofisinin açıklamalarına göre, bu süreçte paydaşlar çeşitli aşamalarda bir araya geldi, farklı taleplerde bulundu ve büyük tasarım değişikliklerine neden oldu; CD çizimleri adeta havada uçuştu, ancak sonunda inşaat aşamasına geçilebildi. Proje her ne kadar paydaşlar tarafından genel kabul görse de, herkesi memnun etmek mümkün olmadı. 

Eğer paydaşlar projeye erken bir aşamada eşzamanlı olarak katılabilse ve üretim süreçleri, mimarlıkla peyzajın örtüştüğü noktalar ve yöntemlerle tasarım ve inşaat kalitesi konusundaki ortak standartlar üzerinde fikir birliğine varabilseydi, bu geniş kapsamlı altyapı projesi daha sağlıklı ilerleyebilir ve kilit sorunlar daha tatmin edici bir düzeyde çözüme kavuşturulup daha düzgün uygulanabilirdi. 

Ancak bu gibi büyük mühendislik ve estetik zorlukları içeren kamu altyapı projelerinde, hem disiplinlerarası çalışmalar ve hem de profesyonel uygulamalar açısından bir gecede uzlaşma ve işbirliğine gitmek mümkün değildir. Bu her zaman, tüm paydaşların aynı hedef doğrultusunda birlikte çalışmasını gerektiren, katedilmesi uzun olan bir yoldur.

Peyzaj duvarı

Projenin adı tamamlanmasının ardından Shenzhen Lotus Su Kültürü Üssü olarak değiştirildi. Bu eser, NODE ekibinin altyapı kamulaştırma projelerindeki uzun yıllara dayalı disiplinlerarası atıksu arıtma ve peyzaj mimarlığı tasarımı pratiği açısından başka önemli bir girişimini temsil ediyor. Bu bağlamda mimarlık ofisi, günlük hayatımızın vazgeçilmezlerinden olan atıksu arıtma tesisleri gibi altyapı projelerinin estetik boyutlarının peyzaj mimarlarının/mimarların aktif tasarım çabalarıyla yeniden tanımlanmasını ve böylece toplumun deneyimleyeceği ve bilgilenebileceği törensel kentsel yaşam alanlarına dönüşmesini hedeflediğini belirtiyor. 

Shenzhen Lotus Su Kültürü Üssü’nün gece görünümü

Haber Archdaily’den çevrilerek derlenmiştir.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :