Görsel iletişim ve mimarlık alanında hizmet veren Karbon, Beyaz Fırın’ın Etiler mağazasında, marka kimliğinin tarihi köklerini vurgulayan bir mekan ve markaya özgü bir deneyim alanı yarattı.
Markalara mimari konsept tasarımı ve uygulaması, kimlik tasarımından pazarlama iletişimine, iç mekan iletişim mecralarından ambalaj tasarımına farklı alanlarda tasarım ve danışmanlık hizmeti veren Karbon Görsel İletişim ve Mimarlık Hizmetleri, Beyaz Fırın’ın Avrupa yakasındaki ilk mağazası olan Etiler Şubesini A’dan Z’ye tasarlayarak tamamladı.
Karbon ekibi, Beyaz Fırın Etiler şubesinde mimari çözümleri sunmanın yanı sıra “ İki Asırlık dolu dolu bir lezzet hikayesi” konseptinden yola çıkarak mimari dil, iç mekan tasarımı, mağaza içindeki grafik anlatımlar ve pazarlama iletişimine dair özgün bir çalışma hazırladı.
Beyaz Fırın Etiler’de mimari elemanlar tasarlanırken, markanın köklü geçmişine de vurgu yapmak adına, markanın pastane kimliğini kazandığı 1920’li yılların Art Deco tarzından esinlenildi. Şubenin yer aldığı bina, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılıp yeniden yapılırken, 1950’li yıllarda yapılmış olan ilk ve orijinal haline sadık kalındı. Dönemin tarzını destekleyen mimari çalışmada, Art Deco elemanları modern bir yaklaşımla stilize edilerek şubenin iç ve dış mimarisinde, peyzaj düzenlemesinde, iç dekorasyon ve grafik tasarımlarında kullanıldı.
Mimarideki Art Deco iç mimariye de yansıtıldı
Beyaz Fırın’ın Anadolu Yakası'ndaki mağazalarının tasarımında kullanılan Carrera mermeri, pirinç, doğal ahşap, el yapımı çini seramikler ve diğer doğal malzemelere Etiler şubesinde de yer verildi. Demir şekillendirme yöntemiyle oluşturulan dekoratif elemanlar kuruluş yılı olan 1836’yı tipografik olarak yorumlayan desenlere dönüştürülerek iç ve dış mimarideki Art Deco konseptini tamamladı. Ferforje floral desenler giriş kapısında, tezgah arkasındaki panoda, bahçedeki çiçeklik elemanlarında, çevre duvarında, balkon parapeti üzerinde ve merdiven korkuluklarında orijinal renginde veya renklendirilmiş olarak kullanıldı.
Malzeme ve mobilyalar ile mekan bölümlere ayrıldı
Zeminde mermer, doğal taş, ahşap ve pirinç kullanarak oluşturulan grid sistemi ile müşteri yönlenmesi ve mekanın işlevsel olarak bölümlere ayrılması sağlandı. Malzeme geçişleri aracılığıyla yataydan düşeye bütünlük oluşturuldu. Zemindeki malzemelerin yarattığı hatlar, düşeyde kolon giydirmede, kirişlerde, tavanda dekoratif elemanlarında ve aydınlatmada devam ettirildi. Malzeme kullanımıyla desteklenen mekan ayrıştırması, mobilyalarla desteklendi. Thonet sandalyeler, masalarda kullanınan mermer, ahşap ve pirinç kombinasyonu yaratılmak istenilen Art Deco havasını zenginleştirdi.
Dekoratif unsurlar ile hoş bir atmosfer yaratıldı
Markanın kurumsal renklerine sadık kalarak özel üretilen çini seramikler de mekandaki havaya katkıda bulunan önemli dekoratif unsurlardan. Girişte ve 1. katta beyaz balık sırtı olarak kullanılan el yapımı seramikler, üst kattaki duvar panolarında ve çerçevelerde, dolapların üzerindeki ahşap giydirmelerde, barın duvarlarında, personel alanına inen merdivenlerin iki yanında turkuaz ve desenli olarak devam ettirildi. Cephedeki tabela alanının arkasında da kullanılan balık sırtı desen, binanın yapıldığı dönemlerde sıklıkla kullanılan cephe üzeri seramik desen ve bezeme uygulamalarına da gönderme yapıyor.