Nakış ile Alışılagelmişin Dışında Bir İfade

"İç mimarlık eğitimim boyunca edindiğim en önemli ilke tasarımınızı, fikrinizi ya da projenizi birilerine aktarırken tek bir ifade ediş biçimi olmadığıdır. Bu düşünce tarzını benimsediğimizde alışılageldik kalıplardan çıkarak; 

- Bu fikri nasıl daha çarpıcı anlatabilirim ? 

- Hangi tekniği, materyali kullanabilirim ? 

- En iyi aktarım yöntemi nedir ? 

gibi sorular sormaya başlıyoruz. Bu süreci her projede uygulamanın yaratıcılık ve üretkenlik açısından olumlu olduğunu düşünüyorum. Mimarlıkta diyagramatik tasarım yaklaşımları ve kullanımlarının, tasarım araç, yöntem ve süreç gelişimleri tartışmalı bir konudur. Yeni bir form arayışında araç olarak nakış kullanımının getirdiği esneklik ve sübjektifliği değerlendiriyorum. Ortaya koyulan çıktı üzerine, günümüz mimarlık ortamında kullanımı dikkat çeken bir tasarım temsil yöntemi olarak potansiyeli olduğunu görüyorum.

Bu diyagramların verilerin işlendiği bir tasarım aracı mı yoksa sadece bir sunum tekniği midir nakış? Nakışa, iç mekan tasarımlarımdaki doku, materyal, renk, desen, atmosfer öğelerini daha iyi ifade etmek için başladım. Daha sonra fikirlerimi, eleştirilerimi; kalem, kağıt, çizgi yerine iğne ve iplikle nakışa aktardım. Her türlü kumaş ve iplik türünü değerlendiriyorum. Photoshop ve Autocad araçlarını nakış elemanları haline getirdim. Yelpazemi genişleterek daha farklı teknikler de eklemeyi planlıyorum. Bu ifade yöntemi benim için farklı deneyimler yaşayıp daha üretken bir bakış açısına sahip olmamı sağlıyor".