Gotik heykelsi unsurlarla kaplı dış cephesi ve sıra dışı mimarisi ile dikkat çeken New York'taki 102 katlı devasa West 57th Street Tower projesi, ünlü mimar Mark Foster Gage’in başyapıtlarından biri olmaya aday.
Ünlü mimar Mark Foster Gage son zamanlarda Manhattan için tasarladığı 102 katlı West 57th Street Tower adlı gökdelen projesiyle adından sıkça söz ettiriyor. Gotik tarzda heykelsi unsurlarıyla dikkat çeken sıra dışı yapı, Manhattan’da sayısı giderek artan, Gage’in de deyişiyle, “görsel olarak mimari tasarımdan yoksun” gökdelenlere alternatif olarak tasarlanmış.
“Bence New York’taki birçok yüksek binada görsel olarak mimari tasarımdan söz etmek mümkün değil. Bunlar sadece, özel camlarla çevrelenmiş uzun kutulardan ibaret” diyor, mimarlığın yanı sıra Yale Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Yardımcı Dekanlığı’nı da yürüten Mark Foster ve ekliyor: “Bunların hiçbiri tasarım değil. Tasarım, bir binanın farklı uzaklıklarda nasıl görüneceğini hesaba katmak; hatta bizim West 57th Street’te yaptığımız gibi, her bir katın, içinde yaşayacak insanlar için nasıl özel kılınabileceği üzerine kafa yormaktır. Gökdelende yer alan her bir kat, göğe yakın olmanın ötesinde, kullanıcısı ve hatta şehirde yaşayan her birey için bir anlam ifade etmelidir.”
Yapının tüm dış cephesini kaplayarak dışa doğru açılan kanatlar ve betondan oyularak şekillendirilmiş bu heykelsi elemanlarla destelenen devasa çıkma balkonlar, yapının sıra dışı tasarımına damgasını vuran en önemli mimari unsurlar.
Bunun dışında, kulenin dış cephesinde daha karmaşık detaylar da göze çarpıyor. Kireçtaşı görünümündeki beton heykellerde araba ön bölümleri, pervaneler ve çirkin yaratıklar gibi grotesk figürler kullanılmış. Yapının dört bir cephesi, simetrik olarak yerleştirilmiş geometrik şekillerle dekore edilmiş. Gage heykellerin yontulması için robotların kullanıldığı bir CNC teknolojisi de önermiş.
“Bizim önceliğimiz, bir asır önce heykelsi formlarda kullanılan sembolizmi buradaki tasarıma aktarmak değildi” diyor mimar. “Bunun yerine dış cephe üzerinde, içeriden ya da dışarıdan bakıldığında, binanın farklı uzaklıklarda farklı özelliklerini sergilemesine olanak tanıyacak yüksek ve düşük çözünürlükte alanlar oluşturmaya özen gösterdik.”
Binanın 64. katında, içinde birçok ticari müessesenin ve iki katlı bir balo salonunun yer aldığı bir lobi bulunuyor. Bu bölümdeki restoranla birlikte ziyaretçilere, New York’ta eşsiz bir yeme-içme deneyimi de sunuluyor. Mimar ayrıca binada yer alan her apartman dairesinin kendine özel, heykelsi bir dış cepheye sahip olacağını belirtiyor. New Yorklular, Central Park’ın tamamıyla gölgede kalacağını düşündükleri için şehrin merkezinde bir bir yükselen bu devasa gökdelenlere karşı. Ancak yine de yeni projeler çoğalmaya devam ediyor.
Mark Foster Cage, 2 Mart'ta YEM'de
Son on yılda mimar, yazar ve Yale Üniversitesi’nde Yardımcı Dekan ünvanlarını başarıyla yürüten Mark Foster Gage, tasarımı teknoloji ve malzeme inovasyonu aracılığı ile yeniden tanımlama yolunda ve benzer devrimsel nitelikli gelişmelerin teorisini oluşturmada kendi neslinin öncü seslerinden birisi. YEM'de vereceği Tasarım Akışkanlığı adlı konferansta Gage, tüm bu yeni teknoloji ve malzemelerin; yapısal, çevresel ve ekonomik performans konusunda önemli gelişmelere neden olacağını ve disiplinler arası işbirliğine olanak sağlayacak yeni bir dünyaya geçiş yaptıracağını öngörüyor.
Tasarım Akışkanlığı ile Gage, günümüz tasarım pratiklerine meydan okurken aynı zamanda mimari-tasarım-biyoloji, moda, robot bilimi, çevre bilimi, yazılım programlaması, otomotiv tasarımı ve malzeme mühendisliği arasında kendi yarattığı uyumu göstererek mimari ve tasarım denklemine yeni aktörler ekliyor.
Konferans teması olarak Tasarım Akışkanlığı, teknolojinin dokusunu, disiplinler ötesi işbirliği ve tasarımın yeni sürecini tanımlamaya ve göstermeye çalışacak. Mark Foster Gage’in bu çeşitli ve birbirinden yabancı görünen konuları iç içe geçiren orijinal çalışması, mimari ve tasarım uygulamalarının geleceğine ve bu tür uygulamaların üreteceği devrim niteliğindeki şekillere değiniyor.
Etkinlik detayları için tıklayın
Tüm görseller, Mark Foster Gage Architects izniyle