Su Üzerindeki Modern Apartman Bloğu

mimarizm.com / 08 Ağustos 2022
BIG ve Barcode Architects ortaklığında tasarlanan Sluishuis konut projesi; zengin ev tipi çeşitliliği, kamusal alanı, kullanılan doğal malzemeleri ve sürdürülebilir bir bina olması ile dikkat çekiyor.

Fotoğraflar: Ossip van Duivenbode

Sluishuis, özellikle sudaki özel konumuna yanıt veren Amsterdam konut yapıları tipolojisinin çağdaş bir yorumu. Yapı bir taraftan suyun avluya girmesine izin vermek için yükseltilirken, diğer tarafta yeşil terasların yer aldığı IJburg Adası'na doğru insanları davet etmek için aşağı çekilmiş. İster kanallar, otoyol veya köprü üzerinde duruyor, iskelelerde veya çatı üzerinden halka açık yollarda yürüyor olun, ister binayı havadan seyrediyor olun: Sluishuis sizi her yönden nasıl şaşırtacağını bilen bir yapı ve içerisinde oluşturduğu hacimler her açıdan farklı şekilde deneyimleniyor.

Zengin ev tipi çeşitliliği. Yapı toplamda 442 daireden oluşuyor. Bina içerisinde alternatif olarak hem kiralık hem de ev sahiplerinin oturduğu evler yer alıyor ve çeşitli hedef kitleleri, gelir seviyeleri ve yaş kategorileri için seçenekler sağlıyor. Tüm dairelere, su öğesinin ve yapının konsol çalışan cephesinin karşıladığı orta avludan erişilebilecek şekilde konumlandırılmış. Kendine özgü formu ve cephe tasarımı sayesinde, her ev optimum manzaraya ve gün ışığına sahip.

Sluishuis, kompakt kentsel stüdyolar ve su sporları daireleri gibi zengin bir konut tipolojisi çeşitliliği barındırıyor. En üst iki katta, hem avlu ile ilişkisi olan hem de IJmeer Gölü manzaralı dubleks çatı katları bulunuyor. IJburg manzaralı lüks ve güneş ışığı alan ahşap çatı teraslarına sahip lüks daireler, basamaklı kısımda yer alıyor. Konsol cephenin altındaki, suyun muhteşem manzarasına sahip daireler ise ekstra özel. Bu daireleri bu kadar benzersiz kılan şey, suyun üzerinde asılı olmaları ve zeminin eğimli cepheyle birlikte uzanan kısmında, altınızda teknelerin yelken açtığını görebileceğiniz geniş bir pencerenin olması.

Kamusal alan ve gezilebilen iskele. Kamusal alan, bir yelken okulu, su sporları merkezi ve güneş alan geniş bir terasa sahip bir restoran dahil olmak üzere, çok çeşitli bir programı barındırıyor. Hem yapının sakinleri, hem de ziyaretçiler avludan girerek Sluishuis'in çatısına çıkan geçitten geçip, suyun ve bölgenin muhteşem manzarasını deneyimleyebiliyor. Ayrıca binanın çevresinde 34 teknenin bağlanabileceği, üzerinde gezilebilen bir iskele bulunuyor. İskele; peyzajı, çeşitli bağlama yerleri, oturma alanları ve yüzen bahçeleri ile yapının suyla olan temasını güçlendiriyor. Özenle tasarlanmış peyzaj, yerel bitki türleri ve bir kuş alanı sayesinde, flora ve faunayı da harekete geçiriyor. Bu şekilde iskele ve peyzaj, bulundukları çevreye yüksek oranda katkı sağlıyor.

Sosyal uyumun güçlendirilmesi. Sluishuis, sakinler ve ziyaretçiler arasındaki bağı canlandırmayı ve güçlendirmeyi amaçlıyor. Kademeli balkonlar, şaşırtıcı görüş açıları ve görsel alışveriş olanakları yaratıyor. Çatı boyunca uzanan halka açık yolun yanı sıra, avludaki çocuk oyun alanı, iskele gezinti yeri ve ahşap çatı teraslarının konumu, spontane karşılaşmalara olanak sağlıyor.

Doğal materyaller. Bina, materyalleri ile kontrast yaratırken, aynı zamanda çevresiyle de bir bağlantı içinde olacak şekilde kurgulanmış. Malzeme paletinde, yapının yıllar içinde zengin ve doğal bir görünüme kavuşabilmesi için doğal malzemeler tercih edilmiş. Cephenin soyut, işlenmemiş alüminyum kaplaması suyu yansıtarak yapıya günün her saatinde farklı bir görünüm kazandırıyor. Buna karşılık, basamaklı çatı terasları ve iskele gezinti yerinde ahşaptan yana tercih kullanılarak dokunma duyusunu harekete geçiren bir görünüm elde edilmiş.  

Yeşil ve sürdürülebilir. Sluishuis, 0,00 enerji performans katsayısına (EPC) sahip, yakın zamanda tamamlanan en sürdürülebilir binalardan biri. Mükemmel yalıtım teknikleri, üçlü cam ve havalandırma sistemlerinden ve duşlardan ısı geri kazanımı bir araya getirilerek, binanın ısıtma gereksinimleri en aza indirilmiş. Bina, enerji verimli bölgesel ısıtma ile sıcak su ve soğutma için ısı pompalarının kombinasyonu ile ısıtılmaktadır. Binanın ısıtma, ısı pompaları, havalandırma ve LED aydınlatma için kullandığı enerjinin tamamı yaklaşık 2.200 metrekare güneş paneli ile sağlanmaktadır. Bu teknik çözümlere ek olarak, Sluishuis'in geliştirilmesinde yeşil alan ve su toplamaya büyük önem verilmiş ve bu sebeple ön cephede, yanlarda ve avluda yöresel bitki türlerinin bulunduğu bahçeler tasarlanmış. Yeşil alanlar, binaya entegre sabit saksılarla çatı teraslarından yukarıya doğru uzanarak, çatı alanlarında hoş bir yeşil atmosfer yaratılmış.

Haber archdaily'den çevrilerek derlenmiştir.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :