TMMOB Kahramanmaraş Depremi Güncel Durum Tespiti -2

mimarizm.com / 15 Şubat 2023
TMMOB ve bağlı Odalar; bünyelerinde oluşturulan teknik heyetlerin deprem bölgesinde yaptığı çalışmalar ile bölgedeki birimleri ile yaptıkları görüşmeler doğrultusunda hazırlanan güncel durum raporunu paylaştılar.

TMMOB Kahramanmaraş Depremi Güncel Durum Tespit Raporu

"06 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler ve artçı sarsıntıları, Kahramanmaraş merkez olmak üzere 10 ilimizde büyük kayıp ve yıkımlara neden olmuştur. İlk depremin hemen ardından, 6 Şubat 2023 pazartesi günü TMMOB Yönetim Kurulu, Oda Yönetim Kurulu Başkanlarıyla olağanüstü toplantı yapmış; toplantıda örgütsel seferberlik halinde gereken teknik çalışmaları yapmak ve dayanışma organizasyonunu kurmak amacıyla yol haritası belirlenmiş; ön inceleme için bölgeye teknik heyetlerin gönderilmesine, ilgili kamu kurumlarına işbirliği çağrısı yapılmasına ve öncelikli olarak Birliğimiz tarafından yapılacak çalışmaların ve toplanacak yardımların koordinasyonu için TMMOB Afet Koordinasyon Grubu oluşturulmasına karar verilerek tüm il ve ilçe Koordinasyon Kurullarımız(İKK) ile birlikte çalışmalara başlanmıştır.

Bu kapsamda, bölgede, İKK’ların koordinasyonunda oluşturulan kriz masaları, teknik inceleme için bölgeye intikal eden Odalarımızın yöneticileri ve çalışanları, bilimsel-teknik komisyonlarımız, Birliğimizin çağrıları ile gönüllü çalışan üyelerimiz çalışmalarını özveriyle sürdürmektedir.

Ayrıca, tüm bölgelerde, bir kısmı Maden Mühendisleri Odamızın koordinasyonu ile kamu ve özel maden işletmelerinin tahlisiye ekiplerinden 7000’in üzerinde madenci tarafından arama-kurtarma çalışmalarına destek verilmiştir.Merkezi TMMOB Afet Koordinasyonunun yanı sıra Hatay’da TMMOB Koordinasyon Merkezi oluşturulmuş olup, diğer İl Koordinasyon Kurullarımız da Adana, İskenderun, Kahramanmaraş, Pazarcık, Elbistan, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa İllerinde oluşturulan kriz masalarında/afet koordinasyon merkezlerinde görev almıştır.

Birliğimiz tarafından Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Bilirkişilik Daire Başkanlığının talebi üzerine “Deprem Nedeniyle Yıkılan/Ağır Hasarlı Binalarla İlgili Delil Toplama/Tespit İşlemlerinde Kullanılacak Bilirkişi Kılavuzu”nun hazırlanması için yapılan çalışmalara teknik destek verilmektedir.

Ayrıca Bilirkişilik Bölge Kurulları da ilgili Odalarımızın şubelerinden Bölge Kurullarının listesinde bulunmayan bilirkişilik yapabilecek üyelerimizin listelerini istemekte olup bu konuda da gereken destek sağlanmaktadır.

GENEL DEĞERLENDİRME

Deprem bölgelerinde arama- kurtarma çalışmaları büyük ölçüde sonlandırılmış, çalışmalar enkaz kaldırma çalışmalarına dönüşmüş, savcılar ile birlikte bilirkişiler saha çalışmalarına başlamıştır.

14.02.2023 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yapılan açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde 307 bin 763 binanın incelendiğini ve bunlardan 41 bin 791'i için yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı tespiti yapıldığı bildirilmiştir.

Bugüne kadar birçok yıkıcı ve büyük kayıplara neden olan depremler yaşanan Ülkemizde ilk kez bu kadar açık bir şekilde, arama - kurtarma, barınma ve beslenme ihtiyacını karşılayan Kızılay ile bu hizmetlere ilave güvenlik, sağlık ile lojistik hizmetleri veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin eksikliğinin ağır sonuçları acı bir şekilde yaşanmıştır.

AFAD’ın kurulmasından sonra TSK’nin “destek görevi” pozisyona çekilmesi, afet yönetimi ile ilgili tüm kurumların, bölgesel düzeyde, başka bir talimata gerek olmadan refleks gösterme yetkilerinin elinden alınmış olması diğer önemli husustur.

Depremin yıkıcı etkileri geçtikten sonra yapılacak kapsamlı inceleme ve araştırma çalışmaları sonrasında detaylı olarak raporlandırılacak olmakla birlikte bölgedeki ilk gözlemlerimize göre;

- Yıkımın bu denli ağır olmasının diğer bir ifadeyle tüm yerleşim yerlerinde binaların yıkılmasının ya da hasar görmesinin temel nedenlerinin; kamu denetiminin yoksunluğu; imar planlarına ve mimarlık ve mühendislik projelerine aykırı yapılaşma; inşaat uygulamalarındaki hatalar ve liyakatsizlik olduğu bir kez daha görülmüştür.

- Ölü sayısının bu denli artmasına neden olan faktörlerin en önemlilerinin geç müdahale, kamu otoritesinin eksikliği, afete hazır olmama, koordinasyonu sağlayacak afet yönetim planının olmayışının getirdiği plansızlık ve koordinasyon eksikliği, acil müdahale sağlık merkezlerinin oluşturulamaması, zorlu kış şartlarında barınma ihtiyacının giderilememesi olduğunu söylemek şimdiden mümkündür.

- Her ne kadar kamu ve yerel yönetim çalışanları, madenciler, kolluk kuvvetleri, arama- kurtarma konusunda uzman STK gönüllüleri ve müdahale etmeye çalışan vatandaşlarımızın iyi niyetli çabaları ve insanları yaşatmaya dönük olağanüstü gayretleri ortada olsa da, özellikle ilk 72 saatte etkin ve koordineli müdahale konusunda kamu otoritesinin eksikliği, arama –kurtarma ekiplerin sayıca yetersizliğinin yanı sıra gerekli donanıma sahip yetişmiş eleman ve teknolojik donanım eksikliği, ekip olan yerlerde ise iş makinesi, vinç ve jeneratör vb ekipman yetersizliği gibi kritik faktörler ne yazık ki enkaz altında kalan insanlarımıza çok geç ulaşılmasına ve ölümlerin inanılmaz boyutlarda artmasına neden olmuştur.

- Diğer önemli bir husus da arama-kurtarma çalışmalarına geç başlanması kadar enkaz kaldırma çalışmalarına erken başlanmasıdır. Depremin 8. gününde canlı kişilere ulaşılması, hala yaşam belirtileri ve cenazelerin olduğu ifade edilen enkazların kaldırılmaya başlanması hem ölümlere hem de insanların vücut bütünlüğünün bozulmasına yol açmaktadır.

- Bu duruma ilave olarak arama-kurtarma çalışmalarının hakkaniyetli olarak yürütülmemesi (siyasetçilerin yakınlarının öncellenmesi) devlete karşı güveni sarstığı gibi bir başka hayal kırıklığı da yaratmıştır.

- Gerekli donanımda geçici barınma merkezlerinin yapılamamış olması barınma krizine yol açtığı gibi salgın riskini de beraberinde getirmektedir.

- Deprem öncesinde sahra hastaneleri kurulacak alanların ve geçici barınma alanlarının belirlenmemesi, yardım malzemelerinin depolanması ve dağıtımı konusunda bile acil bir eylem planının olmaması depremi yaşayan vatandaşlarımızı bir de soğuk kış koşullarına ve açlığa mahkûm etmiştir.

- Genel olarak tüm bölgede yardımların koordine edilmemesi sebebiyle gıda ve su yığınlarının oluştuğu, kontrolünün yapılmadığı, adil ulaşımın sağlanmadığı ve bu sebeplerle gıda güvenliği ve halk sağlığı problemlerinin kısa sürede ortaya çıkacağı gözlemlenmiştir.

- Yardımların zamanında ulaştırılamaması nedeniyle aç kalan vatandaşlarımız zorunlu temel ihtiyaçlarını depremde zarar görüp terk edilen marketlerden sağlamak zorunda kalmıştır. Elbette bunu suiistimal edenler olmuş, ilerleyen günlerde temel ihtiyaçların ötesinde hırsızlık ve hasarlı evlerin soyulmasına varan olayların çoğalması, asayiş ve devlet kontrolünün yetersizliği nedeniyle bu durumun linçlere ve insan hayatına mal olan olaylara evrilmesi de önlenememiştir. Bu durumun daha büyük kaos ve yeni ölümlere neden olmaması için, depremzedelerin can ve mal güvenliği ile birlikte arama -kurtarma çalışanlarının güvenliğinin sağlanması ve yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının temini için acilen kolluk kuvveti sayısını artırarak asayişin sağlaması gerekmektedir.

- Her türlü afet çalışmasında tek kamusal yetkili olan AFAD bir yandan gerek kapasite gerek zamanında müdahale konusunda etkin kararlar almada son derece yetersiz kalmış, diğer yandan sivil toplumun çalışmalara katılımını engelleyerek vahametin daha da artmasına yol açmıştır.

- Sahada bulunan iş makinalarının birçok noktada bekletildiği tek bir talimat gelmeden çalışmaya başlanmaması, çalışan iş makinalarının kontrolsüz bir şekilde çalıştırılması arama-kurtarma için geç kalınmasının yanı sıra tekrarlara da yol açmıştır.  

- Diğer önemli bir husus da mobil iletişim hatlarında yaşanan sorundur. Günümüz teknolojisinin sunduğu olanak sayesinde birçok enkaz altında kalan depremzede ile iletişim kurmak mümkünken, gerek operatörlerin imtina etmesi gerekse bant daraltmasına gidilmesi arama kurtarma faaliyetlerini olumsuz etkilemiştir.  

Yaşanan tüm bu olumsuzlukların asli sorumlusu devletin tüm kurumlarını kendine bağlayan ve kendi iradesi dışında bir idareyi asla tanımayan tek adam ve kurduğu tek adam sistemidir.

Gerek bölgede bulunan ekiplerimizin gerekse Odalarımızın yaptığı çalışmalar Birliğimize iletildikçe kamuoyuyla paylaşılmaya devam edilecektir."

Depremde zarar gören şehirler bazında değerlendirme, Odalar tarafından yapılan bilimsel ve teknik çalışma detyalar ile  hazırlanan rapor ve açıklamalar için tıklayın

9 Şubat 2023 tarihinde yayımlanan TMMOB Ön Değerlendirme Raporu için tıklayın


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :