TMMOB Şehir Plancıları Odası: "Bölgesel kalkınma yaklaşımı olmadan yıkım yaşanan bölgeyi ayağa kaldırmak mümkün mü"? "Beton ile değil; iş ve aş ile mümkün".
Bölgesel kalkınma yaklaşımı olmadan yıkım yaşanan bölgeyi ayağa kaldırmak mümkün mü?
- Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, ulusal kalkınma perspektifiyle dengeli bir bölgesel gelişme yaklaşımı benimsenmiş; tarım, sanayi, ulaşım gibi alanlarda kamu yatırımları ülke bütününe yayılmıştır. Bölgeler arası eşitsizlikleri gidermek amacıyla birbiriyle rekabet eden değil birbiriyle işbirliği halinde gelişen bölgeler kurgulanmıştır.
- Değişen küresel dinamikler doğrultusunda, bir süre sonra mega kent, marka kent gibi kavramların ardında bölge planlama yaklaşımı terk edilerek, yatırımlardan pay kapmak amacıyla yarışan metropollerin azman kent-bölgeler haline geldiği, dezavantajlı bölgelerin ise bu yeni çekim alanlarına göç vererek daha da güç kaybettiği bir süreç yaşanmıştır.
- Bölgesel politikalar ise tekil, noktasal ve çoğu zaman küçük ölçekli projelere fon sağlama görevi üstlenen, bütüncül bir bakıştan yoksun işleyen Kalkınma Ajanslarına devredilerek, bölge ölçeğinde planlama anlayışı etkisizleştirilmiş; rekabet odaklı bu kurguda güçsüz kalan bölgeler daha da güçsüz hale gelmiştir.
- Bu süreçte, gelişmişlik düzeyleri açısından en derin eşitsizliğin yaşandığı bölgelerden biri de 6 Şubat depremlerinden etkilenen illerin bulunduğu bölgedir. Bu bölge, yaşanan depremlerden sonra milyonlarca insanının göç ettiği, kentlerinin büyük bir yıkıma uğradığı, barındırdığı eşitsiz koşulların daha da derinleştiği bir yer haline gelmiştir.
- İnsan gücünü büyük ölçüde kaybetmiş, ekonomik altyapısı çökmüş, 100 milyar dolara yakın yıkım maliyeti ile karşı karşıya kalmış olan bu bölgeyi rekabete dayalı bir kurguda ısrar ederek, projeci, noktasal ve küçük ölçekli fon destekleriyle ayağa kaldırmak mümkün değildir.
- Sadece konut inşa ederek, alelacele ve plansız şekilde bina yaparak ve en önemlisi Bölge Planlama uzmanlık alanının birikim ve temel ilkelerini yok sayarak da bu bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak mümkün değildir.
- Göç etmiş yurttaşlarımızın memleketlerine geri dönüşü; deprem bölgesinin tamamının dengeli ve ekolojik değerlere duyarlı bir şekilde kalkınmasını önceleyerek; tarım, sanayi, hizmet sektörleriyle yeniden canlandırılmış bir yaşamı tekrar kurgulayarak mümkün.
- Birbiriyle rekabet halinde yatırım kapmaya çalışan kurumlar eliyle değil, kamu yararını, iş birliğini, ortak değer üretmeyi esas alan bölgesel ölçekte yeni bir kurumsal yapılanma, bölgesel bir örgütlenme ve bölgenin sürdürülebilir şekilde kalkınmasını önceleyen kamusal bir bütçe ile mümkün.
- Küçük ölçekli projeler; yardımlar, bağışlar ile değil, bölgesel düzeyde istihdam yaratan kamusal destek ve teşviklerle; gelir adaletini esas alan ve farklı sektörlere dair büyük ölçekli, yaygın devlet yatırımlarını içeren topyekun bir bölgesel kalkınma seferberliğiyle mümkün.