YEM Yayın'dan Yeni Baskısı Çıkan Kitaplar

mimarizm.com / 05 Aralık 2023
YEM Kitabevi'nin, Cumhuriyet'in 100. yılına özel düzenlediği Kasım Ayı Kampanyası devam ederken, YEM Yayın'dan yeni baskısı çıkan kitapları inceleyebilirsiniz.

Artistik Perspektif (Prof.Dr. Fehmi Kızıl), Mimarlık Okulunda Hayatta Kalma Kılavuzu (Iain Jackson, Özlem Erdoğdu Erkarslan çevirisiyle), Mimarlık Denince (Doğan Hasol), Temel Tasarım (Ali Seylan) isimli kitapların yeni baskıları YEM Yayın'dan çıktı.

Artistik Perspektif
Yazar:
Fehmi Kızıl

Fehmi Kızıl’ın mimarlık, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı eğitiminin yanı sıra meslek etkinlikleri için de bir ders kitabı ve temel başvuru kaynağı olma niteliği taşıyan yeni kitabı “Artistik Perspektif”in geliştirilmiş yeni baskısı YEM Yayın tarafından yayımlandı.

Prof.Dr. Fehmi Kızıl, özellikle yeni başlayanları düşünerek teknik resim, perspektif, gölge çizimi konusunda 40 yılı aşan deneyimiyle, konuyu son derece kapsamlı, ayrıntılı ancak kolay anlaşılabilir bir yöntemle ele alıyor.

Kızıl, “Artistik Perspektif - Ölçü Noktası Yöntemiyle Artistik Perspektif ve Fotoğraftan Gerçek Boyut Elde Etme” adlı yeni kitabını ve ölçü noktası yönteminin önemini şöyle anlatıyor:

“Bu kitapta, düşüncedeki üçboyutlu şekilleri ikiboyutlu düzlem üzerinde tek gözün gördüğü gibi –merkezi izdüşümle– üçüncü boyutu da ifadelendirecek biçimde, çizgisel olarak görselleştirme ve düzlem üzerine merkezi izdüşüm olan fotoğraftan elemanların gerçek boyutunu ve doğrultu açısının gerçek değerini elde etme konularına yer verilmiştir.

Perspektif, zihindeki düşüncenin netleşmesi ve daha açıklık kazanarak olgunlaşmasında mimarlar, iç mimarlar, peyzaj mimarları, endüstri ürünleri tasarımcıları, ilgili teknik uzmanlar ve sanatçılar arasındaki iletişimde ve tasarımın üretiminde önemli rol oynar. Teknik elemanlar ve sanatçılar, çalışmalarının etüt aşamasında ve tasarımlarını teknik eğitim görmeyen kişilere anlatmada perspektif taslaklarından yararlanır. Ayrıca, zihindeki düşüncenin görselleştirilmesindeki başarı oranının yüksekliği, başka bir ifadeyle perspektifteki başarı, yaratıcı düşüncenin gelişmesini ve hızlanmasını sağlar. Artistik perspektif, artistik anlatım olanaklarıyla inandırıcı niteliği daha fazla olduğundan genellikle sunuş çizimlerinde kullanılır.

Bu kitapta, düzlem üzerinde merkezi (konik) izdüşüm yöntemiyle perspektif elde etmekte genellikle uygulanan –aynı ölçekte çizilmiş plan ve yanal izdüşümde resim düzlemi ile bakış noktasını yerleştirerek ve perspektifi elde edilmesi istenen elemanın karakteristik noktalarından geçen görme ışınlarının resim düzlemiyle arakesiti bulunarak perspektife taşındığı iki aşamalı– çizim yönteminden farklı bir yöntem öğretilmektedir. Tasarımcı, elde etmek istediği perspektifin bazı elemanlarını doğrudan tek aşamada –ikiboyutlu resim düzlemine– perspektifte isteğine uygun yerleştirdikten sonra diğer elemanları, bunlarla göreli olarak gerçek doğrultu açısına ve uzunluğuna göre belirlemektedir. Bu yöntem, ölçü noktası yöntemidir.

Ölçü noktası yöntemi, perspektif elde etmede uygun olmayan sonuçla karşılaşmadan daha az işlemle istenilen sonuca ulaşmayı, tasarımcının istediği kurguda perspektif çizimini sağlar. Ölçü noktası yöntemi ayrıca, bir fotoğrafta bir elemanın gerçek boyutu biliniyorsa bu elemana dayalı olarak tüm elemanların gerçek uzunluğunu ve doğrultu açısının gerçek değerini bulmayı ve fotoğrafa eleman yerleştirmeyi sağlar.

Ölçü noktası yöntemi, yok olmuş bir kültür varlığı yapının ihya edilmesi için uzmanların restitüsyon projesi çalışmalarında yapının arşivlerdeki fotoğrafından yapı bileşen ve elemanlarının gerçek boyutlarının ve doğrultuları arasındaki açıların gerçek değerinin elde edilmesinde başvurdukları yöntemdir.

Bu kitapta, özellikle tasarımcıların konularında sık rastlanan problemlerin çözümünde yardımcı olacak yöntemler verilmiştir. Bu yöntemler, perspektif anlatımla kavranması kolay hale getirilmiştir.

Kitaptaki şekiller, açıklama yazısına ek olarak daha iyi kavranması için bilgi yazılarıyla ve doğruların çizim yönünün gösterilmesiyle desteklenmiştir. Bazı şekillerde de problemin çözümünün daha iyi kavranabilmesi için çizim aşamalarıyla verilmiştir.

Kitapta, genellikle karşılaşılan ayna ve durgun su yüzeyi üzerindeki yansıma konusu ile derinlik duygusu vererek algılamayı güçlendiren gölge konusu, kapsamlı olarak ele alınmıştır.

Bu kitabın, mimarlık, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı, endüstri ürünleri tasarımı öğrencilerine ve sanatçılara perspektif sorunlarının çözümünde ve fotoğraftan gerçek boyut elde etmede yardımcı olacağına inanıyorum.”

 “Artistik Perspektif”, Türkiye’deki mimarlık ve iç mimarlık eğitiminin temel başvuru kaynaklarından “Mimarlıkta Teknik Resim”in tamamlayıcısı olduğu için, bu iki kitabın birlikte kullanılması okuyucu için daha yararlı olacaktır.

Mimarlık Okulunda Hayatta Kalma Kılavuzu
Yazar:
Iain Jackson, Özlem Erdoğdu Erkarslan (Çevirmen)

YEM Yayın’ın, mimarlık eğitimi alan öğrencilere öğrenim hayatları boyunca yardımcı olması hedeflenen Mimarlık Okulunda Hayatta Kalma Kılavuzu adlı kitabın yen baskısı çıktı.

Her yıl eğitime yeni başlayan mimarlık öğrencileri tasarım sırasında benzer hataları yaparlar; önemli elemanları projelerine yerleştirmeyi unuturlar. Bu derli toplu rehber kitap, öğrencilere yardımcı olacak en önemli ve temel ipuçlarını, yazarın esprili ve birbirinden güzel el çizimleri eşliğinde sunuyor.

Türkçe’ye Prof.Dr. Özlem Erdoğdu Erkarslan tarafından çevrilen Mimarlık Okulunda Hayatta Kalma Kılavuzu’nun, mimarlık öğrencileri için temel başvuru kaynağı olması amacıyla hazırlayan kitabın yazarı Iain Jackson’ın kitaba ilişkin görüşleri şöyle:

“Elinizde tuttuğunuz Mimarlık Okulunda Hayatta Kalma Kılavuzu, hem kendinizi daha etkili biçimde ifade etmenize hem de tasarımlarınızı daha dikkate değer ve doğru biçimde sunmanıza yardımcı olacaktır.

Her bir sayfa, mimarlığın temel bilgilerine ilişkin önemli tavsiyeler içerir. Burada verilen ipuçlarını, ilkeleri ve rehber olma niteliği taşıyan bilgileri tasarımlarınızı daha etkin kılmak için kullanın. Mimarlık öğrencileri, genellikle, eleştiri (veya jüri) sırasında düşüncelerini aktarmak veya eleştirenin (jürinin) yanlış anlamalarını düzeltmek için çok uzun zaman harcar. Bu da, ortaya koydukları mimari değerleri ve fikrin gerçek bileşenlerini anlatabilmeleri için gerekli olan zamandan çalar. Basit çizim hatalarının ve dikkatsizliklerin iyi tasarımların niteliğini düşürmesine izin vermeyin.

Kitabın en önemli amacı, tasarım çalışmalarınızda sizlere yardımcı olmak ve düşüncelerinizi karşı tarafa doğru aktarabilmek için ihtiyaç duyacağınız becerileri geliştirmektir. Burada okuyacaklarınız ve gözlemleyecekleriniz dünyadaki mimarlık okullarında hemen her gün tartışılan konulardır. Bunları, tasarımlarınızı daha eğlenceli ve cesur hale getirebilmek, söylemek istediklerinizi doğru biçimde iletebilmek amacıyla, derse ve eleştiriye (jüriye) katılmadan önce yararlanabileceğiniz anımsatıcı notlar olarak kullanın.”

Mimarlık Denince
Yazar: Doğan Hasol

Doğan Hasol, Mimarlık Denince...’de, mimarlığın çeşitli alanlarında 60 yıla yakın bir süreçte edindiği deneyimlerin ışığında “mimarlığın ne olduğunu”, göz önünde tutulması gereken çeşitli bağlantılarıyla birlikte aktarıyor; hattâ aykırı örneklerle, “ne olmadığını” da…

Mimarlığı çeşitli yönleriyle, mimar adaylarına ve konuya ilgi duyanlara yalın bir dil ve kurgu ile anlatan Doğan Hasol, mimarlığın felsefe, sanat, tarih, teknoloji, malzeme, siyaset, çevre, kent vb. dallarla ilişkilerini de ortaya koyuyor. Kitapta temel olarak “Mimarlık nedir? Kim için yapılır?” sorularının yanıtını veren Doğan Hasol özetle şunları söylüyor:

“Mimarlık dünyanın en eski mesleklerinden biridir. Buna karşılık toplumda, hak ettiği şekilde bilinir olduğu söylenemez. İnsanlar sürekli olarak mimari çevrelerde yaşarlar: ev, okul, sokak, mahalle, parklar, kentler vd… Bunların tümü mimari mekânlardır, ne var ki insanlar çoğu kez, mimari mekânlarda yaşadıklarının farkında bile değildir.

Genel kanıya göre, mimarlık, binaların dış görünüşünden ibaret sanılır; oysa, kentsel mekândan, bir göz odanın iç mekânına kadar bir mekânlar bütünlüğünü kapsar.

Mimarlık, soyut bir bireşim (sentez)dir. Bileşenleri, MÖ 1. yüzyıldan bu yana en basit tanımıyla ‘işlevsellik, dayanıklılık’ ve ‘estetik’ olarak kabul edilir. İyi mimarlık için bu bileşenlerden hiçbirinin yetersiz düzeyde olmaması gerekir. Örneğin, tıpkı bir çarpımdaki gibi bileşenlerden birinin sıfıra eşit olması, ürünün de sıfır olması sonucunu doğurur. İşte, mimarî değerlendirme ve mimarlık eleştirisi de bu nedenle zordur; ciddi bilgi ve inceleme işidir.

Bir binayı ya da yapıyı, sıkça rastlandığı gibi, ‘güzel’ ya da ‘çirkin’ sıfatlarıyla yorumlamak anlamsızdır. Bu tür öznel (subjektif) yaklaşımlarla yapılan yorumlar belki yorum yapanın mimarlık bilgisi ve kültürel düzeyi konusunda fikir verebilir, ama yapının mimarlık eleştirisi olarak bir değer taşımaz.
Mimarlık, zaman ve mekânda gelişir. Mimari birikim geçmiş dönemlerin, uygarlıkların, tarihin de en somut yansımalarını gözler önüne serer. Örneğin tarihsel bir kentin çeşitli dönemleri, onları yansıtan mimarlık örneklerinden okunabilir.

O anlatımın içinde kentin çevresel ve coğrafi özellikleri ve topoğrafyası da vardır. Nitekim ünlü mimar Frank Gehry ‘Mimarlık kendi dönemini ve yerini anlatmalıdır’ der ve şunu ekler: ‘Fakat hedef, ebedilik olmalıdır.’ İşte böylece mimarlık, sürekli değişen dünyanın anlatımıdır; toplumsal, siyasal, bilimsel, teknolojik, sanatsal gelişmelerin, kavramsal çatışmaların çok boyutlu olarak somutlaşmış yansımasıdır.
Mimarlıkta neler olup bittiğini anlamak için o çağın yalnızca mimarlık ürünlerine bakmakla yetinilemez; düşünce sistemi, bilim, teknoloji, endüstri ve sanata da birlikte bakmak gerekir. Aslında, gerçek mimarlık yapıtı, yapıldığı dönem hakkında bilgi verir.”

Temel Tasarım
Yazar: Ali Seylan

YEM Yayın’ın, güzel sanatlar, mimarlık ve tasarım eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının akademik programlarında temel oluşturucu, hazırlayıcı bir işlevi yerine getirmeyi amaçlayan Temel Tasarım adlı kitabın yeni baskısı çıktı.

Temel Tasarım kitabında “Temel Tasarım” eğitiminin amacı, işlevi ve bugün nasıl anlaşılması gerektiği; tarihte ilk kez programında yer aldığı Bauhaus’tan günümüze tarihsel bir projeksiyonla değerlendirilmektedir.

Bilim ve sanatın temel dinamiğini, bu etkinlik alanlarının öznesi olan insanın nesne ile etkileşimi oluşturmaktadır. Bu bağlamda kitapta, insanın nesneyi kavramasında, tüm varoluşsal çabalarında belirleyici olan potansiyelleri, yaratıcı edimlerine baz oluşturan algı mekanizmaları ve işleyişi ele alınmakta; tüm algı girdileri içinde en yüksek orana sahip olan görsel algı konusu, görsel sanatlara da temel oluşturan yapısıyla detaylı bir biçimde incelenmektedir.

Kitapta, “Temel Tasarım” eğitimi özü gereği, kurallara, önyargılara, gelenekselleşen ve sıradanlaşan eğitim yaklaşımlarına karşı; geleceğe hazırlayan ve sürekli yenilenmeyi gerektiren bir temel disiplin olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Temel kavramlar, bir tanım kalıbına sığmayacak, bir yönerge oluşturmayacak biçimde tartışılmaya çalışılmış, örnekler ise yalnızca konuyu ifade etmede açıklayıcı olmaları bakımından seçilmiştir.

Bu çalışmasıyla sanat ve tasarım eğitimine başlayan gençlere sürecin henüz başlangıcında yardımcı olmayı hedefleyen kitabın yazarı Prof.Dr. Ali Seylan özetle şunları söylüyor: “Sanat eğitiminin, sanatın özel, sanat eğitimcisi ve öğrencisinin öznel boyutlarıyla belirlenen kompleks bir süreç olduğu görülmektedir. Üzerinde gelişmek zorunda olduğu bu çoklu ortam, sanat eğitimini bir problematiğe dönüştürmektedir. Sanat eğitimine giriş/başlangıç özelliği taşıyan ‘Temel Tasarım’ dersi, öğrenciye geleceğe yönelik kuramsal ve uygulayımsal temel kazanımları sağlamayı amaçlayan bir disiplin kimliği taşımaktadır. Bir eğitim-öğretim etkinliğinin, yöneldiği kişi, grup veya kitle özellikleri ve hazırbulunuşluk düzeyleri ne olursa olsun, aşamalı olarak, bilgi kazanımının sağlanması, beceri kazanımı ve geliştirilmesinin sağlanması ve önceki aşama kazanımlarının kendisinde özel bir değer ve doğrultu oluşturduğu tavır, davranış ve tutum kazanımlarının sağlanması fonksiyonlarını yerine getirmesi öngörülür. Dolayısıyla, bu süreçten geçen öğrencilerin bu temel kazanımlarla, hem sanata ve sanatsal problemlere yaklaşımlarında bir sistematik geliştirebilmeleri hem de diğer derslerin kazanımları ile bağıntılarını görebilmeleri amaçlanmaktadır.”


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :