Bedrettin Cömert'in "Estetik" isimli kitabı, Yapı Kredi Yayınları'ndan yayımlandı.
Sanat tarihçisi tarihçi nitelemesine sığınarak ne çağından ne gününden soyutlayabilir kendini. Biz geçmişin olaylarına ancak çağımızın yaşanmasıyla elde ettiğimiz görüntü perdesi aracılığıyla bakabiliriz. Sanat yapıtına sanatsal bilinçle ve duyarlıkla sızabilmek için kuramsal hazırlık zorunludur. Estetik bilimi büyük ölçüde bu kuram birikimini sunar fakat bununla da yetinilmemelidir. Sanat tarihçisinin, bir sanat yapıtını, estetik biliminin sunduğu araçlarla değerlendirip gerçek tarihsel yerine oturtabilmesi için eleştirel bir tavırla yapıtlara eğilmesi gerekir.
Günsel Renda, Bedrettin Cömert’in sanat tarihi seminerinde yaptığı bu anlatımında farkında olmadan aslında kendini tanımladığını söylüyor. Gerçekten de Bedrettin Cömert tam olarak bu öngörüsünde belirttiği yerden eleştirel ve güncel bir perspektifle yazıyor. Böylelikle etkileyici merakı ve yüksek duyarlılığıyla okuru da kendisi gibi cesurca bakmaya davet ediyor.
Estetik, 1978’de 38 yaşında yaşamını kaybeden bu düşünce insanının ele aldığı konulara yaklaşımını aydınlatacak bir kılavuz kitap. Aynı zamanda estetik konusuna getirilen temel yaklaşımlarla Aristoteles ve Platon’a dair değerlendirmelerle de nitelikli bir çalışma. Tüm bunların ötesinde bugün estetiğin yerini yeniden düşünmek için bir çağrı.
Kitaptan tadımlık bir bölüm için tıklayın
*
Bedrettin Cömert Hakkında
Bedrettin Cömert 27 Eylül 1940 tarihinde Vezirköprü’de doğdu. İlkokuldan sonra, altıncı ve yedinci sınıfları, Kangal ve Gürün’de okudu. Ortaokul üçüncü sınıftan başlayarak Sivas Lisesi’ne geçti, parasız yatılı sınavını kazanıp orta eğitimini güvence altına alan Cömert lisede okurken gerek düzyazı gerekse de şiir yazarak edebiyatla uğraşmaya başladı. Bu yıllarda yazdığı ilk şiirleri Varlık dergisinde yayımlandı. 1960 yılında liseyi bitirdi ve devlet bursu kazanarak İtalya’ya gitti. İtalya’da ilk iki yıl Perugia Yabancılar Üniversitesi’nde (Università per Stranieri di Perugia) İtalyanca ve Latince okudu. Daha sonra Roma Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. 1965 yılında Maria Augostino ile evlendi. 1966 yılında büyük oğlu Ergun Cömert doğdu. Bir yandan Türk edebiyatında yapıtlar vermeyi sürdürürken bir yandan da 1967 yılında Roma Üniversitesi’nden lisans diploması aldı. 1970 yılında Türkiye’ye dönen Bedrettin Cömert, haziran ayında Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’ne asistanlık yapmaya başladı. Burada sanat tarihi ve estetik konularında çalışmalarını yürütürken, 1971 yılında Roma Üniversitesi Felsefe Enstitüsü’nde, “Son Elli Yılda Türkiye’de Sanat Eleştirisi” konusundaki tezi ile “estetik doktoru” derecesini aldı. 1972 yılında Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde öğretim görevliliğine atandı. 1973 yılında küçük oğlu Kemal Cömert doğdu. Sanat tarihi konusundaki araştırmalarını, edebiyat ve eleştiri çalışmaları ile birlikte sürdüren Bedrettin Cömert, ikinci doktorasını, Hacettepe Üniversitesi’nde verdi. “Giotto ve San Francesco Geleneği” konusunda yaptığı tez ile sanat tarihi doktoru da oldu. Aynı yıllarda, TRT için Leonardo da Vinci adlı yapıtı çevirdi. Bir yandan özgün yapıtlar üretirken, öte yandan da yabancı dildeki önemli bilim yapıtlarının Türkçeye kazandırılmasına çalışan Bedrettin Cömert, 1977 yılında Ernst Gombrich’in ünlü Sanatın Öyküsü adlı yapıtını çevirdi. Bu çeviri Türk Dil Kurumu ödülünü aldı. Aynı yıl Türk dili üzerindeki çalışmaları ve başarılı çevirileri sonunda Türk Dil Kurumu’na üye oldu ve yine üniversite doçenti oldu. Tezi, “Benedetto Croce’nin Estetiğinde İfade Kavramı ve İfadenin İletim Sorunu” adını taşıyordu. Doçent olduktan hemen sonra Hacettepe Üniversitesi’nin Sanat Tarihi Bölümü’ne eylemli doçent olarak atandı. Bedrettin Cömert, 11 Temmuz 1978 günü sabah 8:30’da, kurşunlanarak öldürüldü. Doçentlik tezi ancak ölümünden sonra Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı ve çocuklarıyla birlikte yurtdışına gitmekte olan eşine son anda, havaalanında ulaştırılabildi.