Ha Hummer Ha Kanada Mimarlığı!

Filiz YAVUZ / 19 Şubat 2010
Kanadalı mimar Graham Livesey, Lisa Rochon'un "Globe and Mail"de yayımlanan son makalesine atıf yaparak Kanada'da pek çok binanın "teknolojik anlamda dinozor" olduğunu söylüyor ve soruyor: "Yenilikçi ve sürdürülebilir tasarım nerede?"



Kanada'daki mimarlık sorunlarını ele aldığı, The Mark'ta yayımlanan yazısına Livesey, yine bir soru ile başlıyor: "Mimarlık firmaları, bir yandan toplumsal ve etik sorumluluklar arasında denge tutturmaya çalışırken diğer yandan da nasıl ekonomik anlamda ayakta kalabiliyorlar?"

Aynı zamanda Calgary Üniversitesi Çevresel Tasarım Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Livesey, kendini de bir parçası olarak gördüğü bu muammanın içindeki mimarların, sürekli Kanada toplumu tarafından çıkarılan sorunlarla karşılaştıkları için başarısız olduklarını vurguluyor ve en sonunda da iş kaygısının, toplumsal kaygıya galip geldiğini belirtiyor.

Enerji ile beslenen dinozor yapılar

Livesey, mimarlık mesleğinin görünen en büyük sorunlarından birini "teknik olarak yeterli binaların yapılmasının zorluğu" olarak tanımlayarak geçtiğimiz yirmi yılda daha çok sürdürülebilir tasarım üretmek için mimarlık profesyonellerinin üzerinde önemli bir baskının oluşturulmasına rağmen ülkedeki binaların çoğunun halen "teknolojik anlamda dinozor" olduğunu dile getiriyor. Bu dinozor binaları, tükettiği enerji miktarının fazlalığıyla nam salmış olan Hummer marka ciplerin mimari anlamdaki eşdeğeri olarak gören mimar soruyor: " Bu binaların büyük miktarlarda enerji tükettiğini ne zaman öğreneceğiz?"

"Böyle kesip, atılamaz!"

Mimarların içinde bulunduğu kendilerini aklama durumundan da şikayetçi olan mimar, "Mimarlar müşterilerle, düzenleyici kurumlarla, inşaat şirketleriyle, mühendislerle, toplumla yaşadıkları felaketlerden dolayı sürekli başkalarını suçlama eğilimindeler. Fakat kendi organizasyonel kararlarını kendi veren bir meslek grubu bu sorunu böyle kestirip atamaz." dedikten sonra, tasarım ve teknolojik yenilik alanında pek çok fırsatı kaçırmış olan mimarların, pasif tutumlarıyla kendilerini majinalize ettiğini söylüyor. Livesey,
Kanadalı mimarların yenilik açısından şöhreti kötü olan bir ülkede çalıştıklarını ve iklim değişikliği ile ilgili çaba eksikliğinin de onlara hiç yardımcı olmadığını da eklemeden geçemiyor. Bu anlamda Livesey'e göne Kanada'da mimarlar büyük bir sorunun sadece bir parçası.

Bardağın dolu tarafı

Bardağın dolu tarafında ise Livesey, son yıllarda "yeşil tasarım" ve "proje geliştirme" alanlarında yenilikçi bir tavır sergileyen bir avuç firmanın olduğunu dile getiriyor. Bu firmalar ona göre uzun vadede gelişmek isteyen, sorumluluk sahibi, yenilikçi ve araştırmacı firmalar.

Sorunun ve aynı zamanda çözümün bir parçası; mimarlık okulları

Bir eğitimci ve eski bir uygulayıcı olarak, son otuz yıldır Kanadalı mimarların evrimi izlediğini dile getiren Livesey şöyle diyor:

"Kuzey Amerika'daki mimarlık okulları, dünyanın başka yerlerindeki geleneksel eğitim anlayışına karşı çıkarken ‘tasarıma' güçlü, ‘teknik çözümleme' kavramına ise hafif bir vurgu yapıyorlardı. Bu durum binaların teknik taraflarını baltalıyordu."

Livesey, bu tespitten sonra tasarımın hem yaratıcı bir iş olduğunu ham de teknik takip gerektirdiğini vurguladıktan sonra, dijital medya alanında yaşanan gelişmelerin mimarlara, mimarlığın kaybettiği teknik yönünü geri kazandırmak için yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Mimarlık okullarının sorunun bir parçası olduğunu ifade eden mimar, bunların aynı zamanda da çözümün bir parçası olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor:

"Calgary Üniversitesi'nde, bazı sorunların çözümü için adres olacağına inandığımız yeni bir müfredat hazırladık. Tasarımın, karmaşık ve ekolojik bir disiplin olduğuna dair bir taahhüt içeren bu müfredat ayrıca teknik konuları tasarım projeleriyle birleştiriyor."

"Kanada mimarlığının çıtasını yükseltmenin zamanı geldi"

"Son elli yıl boyunca Kanada mimarisinde çok önemli başarılar elde edildi ve başarısızlıklar da" diyen Livesey, Kanada'da mimarlık mesleğinin artık çıtasını yükseltmesinin zamanının geldiğine inanıyor ve son söz olarak şunları söylüyor:

"Bu (çıtanın yükseltilmesi) sürdürülebilir tasarım, yenilikçi uygulama, daha iyi ücret (ve genç mimarların da daha çok kazanması), araştırma ve inşaat için ciddi bir taahhütname anlamına gelir. Standart Kanada mimarlık pratiği ve onun düşük performansı ile birlikte, artık bu iş daha fazla yürümez."

Haber, The Mark'tan derlenmiştir.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :