"Hollywood'un Arkası"ndan "Hollywood Oteli'nin Arkası" Olur mu?

Ed Ruscha, "Back of Hollywood", 1977. Eser Musee d'art contemporain de Lyon'un koleksiyonunda bulıunuyor.

20'inci yüzyılın ikinci yarısında Amerikan post-modernist mimarlığının "ne menem" bir şey olduğunu merak edenler, nasıl Michael Graves'in Louisville'deki Humana binasına veya Charles Moore'un New Orleans'taki Piazza d'Italia'sına göz atıyorlarsa, 20'inci yüzyılın ikinci yarısında Amerikan post-modernist resminin "ne menem" bir şey olduğunu merak edenler de bir Andy Warhol'un "20th Century Fox"una, bir de daha az göz önündeki Ed Ruscha'nın "Back of Hollywood"una bakacaklardır.

"Back of Hollywood"u irdelemek için Ruscha'nın, henüz 19 yaşındayken Nebraska'dan uzanarak geldiğinde karşılaştığı büyük, temiz ve az nüfuslu Los Angeles'ın belki 30 sene içerisinde geçirdiği muazzam değişimin, sanatçının işlerindeki dinamiği ve motivasyonu oluşturduğu hatırlanmalıdır. Belki de bu nedenle Ruscha, "dünyanın en abartılı şekilde mercek altına alınmış kenti"nin "görsel tanrısı" olarak tanımlanır; Los Angeles'ın söylencesel tarihini yazan en önemli isimlerden biri olarak anılır.

Bu yüzden –ne Amerikan tarihi ne de popüler sanat tarihi- sadece Ruscha'dan haberdar olmak bile, Hollywood tepelerindeki o meşhur ikonik tabelanın, modernite hakkında bize neler söyleyebileceğini fark etmemize yarayacaktır.



Ancak bugünlerde bu tabelanın varlığı, Hollywood eliti tarafından sürdürülmeye çalışılıyor. Çünkü 1923 yılından bu yana "Hollywood Tepeleri"nin bir tür dekoratif nesnesi olarak popüler kültür üretiminin simgesi haline gelmiş olan ve turistik çekim noktası niteliğindeki devasa "Hollywood" yazısı, üzerine oturduğu Cahuenga Tepesi isimli mevziden sökülmek isteniyor. Çünkü –her ne kadar tabelanın harfleri aslen Los Angeles yerel yönetimine ait olsa da- arazinin Chicago menşeli sahipleri, bu "rant makinesi" parseli ilgili girişimcilere satmaya çalışıyor.

Tabelayı özgün yerinde tutabilmek adına girişimlerde bulunan "Trust For Public Lands" isimli grup, para toplamak üzere Steven Spielberg ve Tom Hanks'i yamacına alarak çeşitli bağış kampanyaları düzenleyedursun, Danimarkalı mimar Christian Bay-Jorgensen'in "daha iyi" (!) bir fikri var bile… Mimar, ölçeği büyütülmüş harflerin cephesini meydana getireceği bir otel kompleksi sayesinde, hem tabelanın yarattığı görüntünün korunmasını hem de girişimcilerin şirretinden kurtulmayı öneriyor.

Fakat 14 metre yüksekliğindeki tabelalarının 27,5 metreye yükseltilmesi ve "H-O-L-L-Y-W-O-O-D-L-A-N-D" olarak okunacak bir harfler dizisi meydana getirmesi fikri, tabelayı korumak üzere kurulan "Hollywood Sign Trust" isimli vakfın başkanı Chris Baumgart'ı –anlaşılır bir şekilde- pek de etkilememiş gözüküyor. Baumgart, "O üç boyutlu otelden iyi bir hikaye çıkar, ama bu asla gerçekleşmeyecek" diyor ve ekliyor: "Her daim insanların yaratıcılığından etkilenmişizdir ve bu hoşumuza gitmiştir. Unutmayalım ki burası Hollywood!"

Bir yandan da Digital Journal'dan Laura Trowbridge'in yorumuna katılmamak mümkün değil. Ne kadar absürd olursa olsun, insanlara "Hollywood tabelasının ‘içinde' kalacaksınız!" sloganı ile seslenmeyi mümkün kılan bir proje, yatırımcıların gözleri "yeşil yeşil" yapabilir. Hatırlanmalı ki Dubai'de "Palmiye Adası"nı veya ülkemizin güney sahillerindeki Kremlin ve Topkapı görünüşlü otelleri gerçek kılan, hep bu yaklaşımdı.

Diğer yandan da "Hollywood rüyalarına, serseri mimarlığa ve nispi iyilikteki iklime sahip bu ‘ülke'", böylesi bir proje ile "La La Land" lakabını hak ettiğini bir kez daha ispatlayabilir.