İstanbul'u Kim Dönüştürüyor?

Yasemin ŞENER / 05 Aralık 2012

Bu interaktif oyunun teknik altyapısı nasıl hazırlandı?

Oyunu oluşturabilmek için birçok farklı disiplinden geniş bir ekip kurduk. Öncelikle arşiv taramaları yapıldı. İstanbul'un birçok yerinde binlerce fotoğraf çekildi ve tekil aktörlerin senaryoları oluşturuldu. Bunlar arasından seçimler yapılıp hareketli görselleri hazırlayan ekip ile birlikte küçük animasyonlara dönüştürüldü. Yine her bir animasyon için ses ekibi kentten sesler topladı.

Arka arkaya eklendiğinde 90 dakikayı bulan 600'ün üzerinde animasyon yapıldı. Amacımız ziyaretçilerin gerçek zamanlı ve anlık olarak karşıdaki kenti değiştirebilmeleri olduğu için, bir yandan tüm bu animasyonları anlık olarak oynatabilecek, olasılıkları ve aktörlerin farklı ağrılıklarını hesaplayabilecek projeye özel bir yazılım geliştirildi.

Görsellerin anlık olarak işlenip videoya dönüşmesi, ses yazılımı, 'video mapping' yazılımı ve ziyaretçilerin hareketlerini algılayan yazılımlar geliştirildi. İşin en zor kısmı bu kadar yüklü bilgiyi anlık olarak oynatabilmek oldu. Bunun için de projeye özel bir imaj formatı geliştirildi ve 90.000'e varan imajı ve 600'ün üzerinde sesi anlık olarak işleyebilip makete video olarak yansıtabilecek oldukça güçlü bir bilgisayar sistemi alındı. Birbiri ile uyumlu bir şekilde çalışan ve projeye bizim kadar heyecan duyan bir ekip oluşturmuş olmak büyük bir şanstı.

İstanbul'un içinde bulunduğu bu hızlı dönüşüm sürecinde belirlemiş olduğunuz 9 aktörün gerçek (oyun dışındaki) performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce hangileri kente karşı sorumluluklarını layığı ile yerine getiriyor, hangileri getiremiyor?

Seçilen aktörlerin hepsi aktif olarak kenti şekillendiren aktörler değil. Kimisi aslında ideal bir durumda kentte olması gerekenler. Şu anda politikacılar, yatırımcılar ve TOKİ kentte fazlasıyla söz sahibi ve bu kenti bir felakete doğru sürüklüyor. Eğer gelecekte çoğulcu ve katılımcı bir kent yönetimi olursa büyük ihtimalle bütün enerjilerini bugün yaratılan tüm bu sorunları çözmeye harcayacaklar.

TOKİ inşaat yapma hırsı ile, politikacılar ne kadar absürt olursa olsun geride kalıcı bir iz bırakma hırsı ile, yatırımcılar ise doğal olarak para kazanma hırsı ile hareket ediyor. Ancak bunların hiçbirisi kent yapmak için yeterli değildir; kent yapmak için kentlilerin görüşlerine, STK'ların, mimarların katkılarına ihtiyaç vardır. Ancak aynı şekilde STK'ların, kentlilerin ya da mimarların da yatırımcılara ve bunu destekleyen politikacılara ihtiyaçları var; onlar da tek başına hareket edemezler. Günümüzde maalesef tüm bu aktörler tek başına hareket etmeye çalışıyor, bu yüzden de bazen özünde iyi niyetli olan şeyler başarısızlıkla ya da felaket uygulamalarla sonuçlanıyor.

>>>>>