Kani Kuzucular, Vefatının Birinci Yılında İTÜ'de Anıldı
mimarizm.com
/ 24 Eylül 2008
İstanbul Teknik Üniversitesi, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz değerli öğretim üyesi restoratör mimar Kani Kuzucular anısına düzenlenen bir toplantıya ev sahipliği yaptı. İTÜ Restorasyon Anabilim Dalı'nın çabaları ile Taşkışla Kampüsü Nezih Eldem Salonu'nda gerçekleştirilen "Kani Kuzucular – Belgelemeye ve İTÜ'ye Adanmış Bir Yaşam" adlı toplantıya, mimarlık akademyasından ve restorasyon camiasından çok sayıda isim katıldı.
Toplantının açılışını yapmak üzere söz alan İTÜ araştırma görevlisi Yıldız Salman, bu görevin çok zor olduğunu hatırlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Güçlükle konuştuğu gözlemlenen Salman sözü, Kuzucular'ın anısına hazırladıkları görsel sunuşa bıraktı. Kuzucular'ın 1949 yılında başlayan ve restorasyon bilgisiyle donatılmış mesleki ve özel hayatına dair çok sayıda kareyi bir araya getiren sunum, izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Ortaya çıkan teknik aksaklık izleyiciler ve özellikle meslektaşlarında ufak bir burukluk bıraksa da, Kuzucular'ın gençliğinden başlayan ve onun İTÜ Restorasyon Ana Bilim Dalı'ndaki çalışma arkadaşları çoğunlukta olmak üzere pek çok sayıda dostu, eşi ve kızıyla bir arada geldiği anları hatırlatan bu fotoğraf dizisi günün anlamını vurguladı. Fakat belki de daha da manidar olan, yalnızca Kuzucular'a dair hatıraların değil, onun yaşamını dolduran restorasyon ve belgeleme sevdasına bir saygı duruşu niteliği taşıyan mesleki sunuşlardı.
Bu küçük görsel sunuştan sonra Salman, ilk sunumu yapmak üzere Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Zeynep Ahunbay'ı kürsüye davet etti. Ahunbay, Kuzucular hakkında aklına gelen küçük anektodları ve ilk anıları aktardığı konuşmasına "Mimar Sinan ve Dünya Mirası " konulu sunuşuyla devam etti. Mimar Sinan'ın Süleymaniye'den Selimiye'ye, Vişegrad'dan Büyükçekmece Köprüsü'ne pek çok sayıda eserinin korumacılık, özgünlük ve süreklilik sorunlarından söz eden Ahunbay, "Dünya mirası kimin eline teslim ediliyor" sorusunu da gündeme getirdi.
Ahunbay'ın ardından söz alan Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Uğur Tanyeli ise, Kuzucular'ın anısını dizinde taşıdığını söyleyerek keyifli bir anısını katılımcılarla paylaştı. Ardından "Osmanlı Toğoğrafik Ölçme Bilgisi'nin Sınırları " başlıklı bir sunum yapan Tanyeli, hayatını belgelemeye adamış bir meslek insanının ardından böylesi bir başlığı tartışmanın anlamlı olacağına inandığını belirtti. Osmanlı dünyasında geç 17. yüzyıla dek vücut deneyimi ve insani ilişkiler üzerinden tanımlanan ölçme birimlerinin 18. yüzyıl ile başlayan bilimselleşme sürecinden söz eden Tanyeli, topoğrafik ölçmenin Türkiye için gecikmiş tarihine ait tespitlerini çeşitli ölçme aleti örnekleri üzerinden aktardı.
İTÜ Restorasyon ABD'den Yegan Kahya ise, Kani Kuzucular ile birlikte belgeleme çalışmalarını yürüttükleri Anazarbos Antik Kenti'ne ait çok sayıda görseli paylaştığı konuşmasında, Adana'nın kuzeyindeki bu arkeolojik sit alanına dair fotogrametrik belgeleme çalışmalarının nasıl yürüdüğünü ve karşılaşılan sorunları detaylı bir biçimde aktardı. Kahya'nın ardından Kuzucular ile yıllarca aynı kürsüyü paylaşmış olan Gülsün Tanyeli "20. Yüzyıl Türkiye'sinde Anıtlarda ve Arkeolojik Alanda Mimari Belgeleme", Kutgün Eyüpgiller "Rumeli Kavağı ve Büyük Liman Kaleleri Üzerine Ön Araştırmalar" ve Oğuz Müftüoğlu "Mimari Fotogrametrenin Türkiye'deki Kısa Tarihi ve Disiplinler Arası Çalışmalar" başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.
Planlanandan uzun süren ve bu yüzden bir miktar sarkan program üzerine tüm katılımcılar, Kani Kuzucular'ı hatırlamak, anmak ve ona dair hatıraları paylaşmak üzere hazırlanan küçük kokteyle geçtiler. Burada herkesi bekleyen sürpriz ise, Ünal Onur tarafından Kuzucular'ın anısına hazırlanan "Can Dostum" isimli hikaye kitabının dağıtılması oldu.
Kuzucular geçtiğimiz sene 4 Eylül'de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın