Gazi Üniversitesi'nin Mimar Kemaleddin Bey müzesini kapatması eşyalarını ailesine teslim edecek olması mimarlık camiasından tepki topladı. Mimar Kemaleddin'in gelini Güngör Mimaroğlu eşyaları teslim almak için Türkiye'ye geldi. Mimaroğlu, 13 Haziran Cuma günü yapılan basın toplantısında, eşyaları korunması için Mimarlar Odası Ankara Şubesi'ne teslim edeceğini söyledi.
Mimarlar Odası'nda yapılan basın toplantısına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Atakan, Muteber Osmanpaşaoğlu, Çanakkale CHP Milletvekili Ali Sarıbaş, Isparta MHP Milletvekili Nevzat Korkmaz katıldı.
"Mimarlık ortamına saygısızlıktır"
Candan, "Mescid-i Aksa'yı onarabilecek kaç mimar var dünyada? Mescid-i Aksa'yı özel davetle onarmış, Britanya Kraliyet Mimarlık Akademisi (RIBA) tarafından ödüllendirilmiş bir mimarın müzesinin küçültülme kararı ile Gazi Üniversitesi kendisini küçültüyor. Türkiye mimarlık tarihinde 1. Ulusal Mimarlık Akımı'nın temsilcilerinden olan Mimar Kemaleddin değerli bir meslektaşımızdır. Mimarlar Odası'nın desteğiyle 2011'de Mimar Kemaleddin Bey müzesi açılıyor, Mimar Kemaleddin'in hayatı, eserleri ve ailesinin bağışladığı eşyalar müzede sergileniyor. Gazi Üniversitesi Rektörlük Binası'nda eşyaların sergilenmesinin özelliği ise binanın Mimar Kemaleddin Bey tarafından tasarlanmış, ölümünden sonra bitirilmiş olmasındandır. Müzeyi kapatarak küçük bir köşeye çeviren Gazi Üniversitesi'nin Mimar Kemalleddin'e yaptığı bu saygısızlığı duyan Güngör Mimaroğlu eşyaları istiyor. Rektörün, açıklamalarında 'Tadilat nedeniyle daralttım' demesi ikna edici değil. Bizler de hem dünya mirasına hem mimarlık ortamına yapılmış bir saygısızlık olduğunu düşünüyoruz. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan mimarlık serüveni ile Mimar Kemaleddin'e ait eserlerin sergilendiği müzenin kapatılmasına, rektörlük tek başına karar veremez. Müzeyi kapatma kararını alarak kendilerini küçültüyorlar. Rektörlüğün sorumsuzluğunun yanı sıra bu karardan hükümet de sorumludur. Bu eşyalar kültürel mirastır ve topluma aittir. Tüm ülkeye aittir. Yapılan yanlıştan geri dönülmeli." ifadelerini kullandı.
"Benim değil, tüm ülkenin meselesi"
Gazi Üniversitesi'nin mektupla eşyaları teslim ettiğini belirten Güngör Mimaroğlu ise şunları söyledi:
"Bu sabah Gazi Üniversitesi Rektörü'nün yazdığı mektubu okudum, yeniden müzenin açılacağına dair bir not var. Benim bakışım öyle değil, Mimar Kemaleddin'in gelini olmakla kalmıyorum, aynı zamanda kendisi ile ilgili Columbia Üniversitesi'nde çalışmalar yaptım. Çok kıymetli bir mimarın açılmış bulunan müzesinin oyuncak gibi oradan oraya nakledilmesi hoş değil. Kayınpederimle ilgili müze meselesini çözebilmek için buradayım. Sadece benim meselem değil, aynı zamanda hem ülkenin hem mimari camianın meselesidir. Yakını olmaktan öte, ilk toplu konut meselesinde Fransız mimarla birlikte aynı zamanda hiç iletişimi olmadığı halde ilk mimarlık yazılarını yazan mimardır. Yazılar Columbia Üniversitesi'nde bulunmaktadır. İstediğim kalıcı bir yerde mimar Kemaleddin Bey'in eserlerinin korunmasını sağlamak. Tescilli bir müze açılıp kapanamaz, siyasete de alet edilemez. Korunaklı bir yerde muhafaza edilmesini gönlüm ister. Ailemize ait objelerin, Kemaleddin Bey'e ait olanlarını geri aldım. Mimarlar Odası'nda bir yerde korunabilir, saklanabilir diye düşünüyorum. Yeniden kalıcı yerine bırakılabilir. Kültür ve sanat toplumların gelişme ölçeğinde bir olaydır. Burada olmamın nedeni Mimar Kemaleddin Bey'dir." dedi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atakan da "Meslektaşımız mimar Kemaleddin'e yapılan saygısızlıktır. Saygınlığı kendisine teslim edilmelidir. Gazi Üniversitesi'nin tutumu ayıpçı bir durumdur. Meslektaşları olarak konunun takipçisi olacağız." ifadelerini kullandı.
Sarıbaş özür diledi
Aynı zamanda mimar olan CHP Milletvekili Ali Sarıbaş , "Sanata ve sanatçıya son 12 yıldır sahip çıkılmayan bir süreç yaşıyoruz. Böylesi bir olayı Gazi Üniversitesi gibi bir bilim yuvasının gerçekleştirmesi üzücü. Kültür Bakanlığı'nın ses çıkarmaması üzücü. Eğer kendi yetiştirdiğimiz bilim insanlarına ve sanat insanlarına üniversitede rektörlük bunları yapıyorsa, gelecek kuşakları çok iyi yetiştiremeyeceği endişesine sahibim. Dünya çapında yetiştirdiğimiz mimar Kemaleddin için bir saygısızlıktır. Partim adına konuyu parlamentoya taşıyacağım. Gazi Üniversitesi adına ailesinden özür dilerim" dedi.
"Gazi Üniversitesi'nin ilk hatası değil"
MHP milletvekili Nevzat Korkmaz ise, "Keşke Güngör Mimaroğlu başka bir gerekçeyle Türkiye'de bulunsaydı. Ülkesine emanet edilen eserlerle ilgili bir kaygı ile burada olan Mimaroğlu'na teşekkür etmek gerekiyor. Gazi Üniversitesi rektörlüğünün ilk hatası değil. Mimar Kemaleddin'in ismini taşıyan güzel bir salon, restore edeceklerini söyleyen Gazi Üniversitesi, 1925 yılında yalınlık ve sadelikle tasarlanan salonu, cahilce yapılan müdahaleler sonucu Barok süslemelerin egemen kılındığı saray salonuna çevirmiş, ki bu büyük bir talihsizliktir. Konuyu 21 Kasım 2013 tarihinde meclis kürsüsüne taşıdım. 'Restorasyona müdahil olun, aslına uygun yapılmalı' diyerek Kültür Bakanlığı'nı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nı göreve çağırdım. Gazi Üniversitesi'nin ifade ettiği ise 'eskisinden daha güzel oldu' demeleriydi. Bir tarihi yansıtan salonla ilgili böyle cahilce bir laf söylenemez. Rektörlük ne söylerse söylesin, zımni olarak müzenin kapatılması büyük talihsizlik. Üniversite bu yanlıştan derhal geri dönmeli." şeklinde konuştu.
Güngör Mimaroğlu eserlerin Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nde korunmasını, meslek örgütünün denetiminde olmasını istediğini ifade etti. Candan, "Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak eserlere ev sahipliği yapmaktan onur duyacakları yanıtını verdi. Mimaroğlu, 16 Haziran'da Mimar Kemaleddin Bey'in eserlerini Mimarlar Odası Ankara Şubesi'ne teslim edecek.