Kimlik Değiştiren Yapıların Hikayeleri YEM'de Anlatılacak

mimarizm.com / 26 Ekim 2015

2D1 Tasarım Toplantıları'nın "2D1 Kimlik Değiştiren Yapılar" başlıklı beşinci buluşması, 27 Ekim Salı günü 3M sponsorluğunda Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleşecek. Etkinlikte, Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık, Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri (NSMH) ve İki Artı Bir Mimarlık tarafından hayata geçirilen projelerin hikayelerini birinci ağızdan dinleme fırsatı bulacağız. Toplantıya hazırlıklı gelmek isteyenler için hikayeleri aktarılacak projeleri içeren özel bir derleme hazırladık.


Tuz Ambarı - Medina Turgul DDB

170 yıllık Tuz Ambarı bir zamanlar şehrin liman ve buna bağlı endüstriyel bölgesi olarak kullanılan, ancak günümüzde özgün yapısını kaybetmiş Kasımpaşa'da konumlanıyor. Tekel'e ait yapıyı kiralayan Medina Turgul DDB reklam ajansı, binanın restorasyon ve dönüşüm projeleri için Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık'tan hizmet aldı.

10 metre yüksekliği aşan dört ayrı galerisiyle ve kalın taş duvarlarıyla son derece güçlü bir mekan olan Tuzambarı'nda, ihtiyaca yönelik olarak asma katlar planlandı ve çalışma hacimleri birbirine, mevcut boşluklar arasındaki çelik-cam köprülerle bağlandı. Ajansın farklı departman ve hizmet alanları, galerilere uygun olarak bölümlere ayrıldı.

Mevcut dolu-boş ilişkilerine uyularak taş duvarlar korundu ve ikinci kabuk, bir çelik-cam strüktür olarak tasarlandı. Yapının orijinal dokusunun korunabilmesi için tüm taş duvar derzleri yıkandı ve kimyasal analizler sonucu karar verilen solüsyonlarla kuvvetlendirildi. Bu aşamada yıkılmış ve zarar görmüş bazı taşlar yeniden örülerek restore edildi. Tüm elektromekanik tesisat, güçlendirilen çatı makasları arasından açıktan götürüldü.

Taş kabuk üzerine Tekel tarafından yapılan çelik çatıyı beyaza boyayan tasarım ekibi, yeni eklenen çelik konsodilasyon elemanlarını ise siyah yaparak yapıdaki müdahalelerin katman katman okunabilmesini sağladı.

Sonuçta; yaratıcı iş sahasına uygun, çalışanlarına bireysel çalışma alanları sunan, modern ama korumacı anlayışa sahip bir mekân ortaya çıktı.


TBWA Maya Uptown

Üç kata yayılan toplam 4500 m²'lik bir alışveriş merkezinin ofise dönüştürüldüğü projede Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık , sadece komşu sitenin bahçesine bakan cepheden ışık alan mekanın galeri boşluğunu ve çatı ışıklığını kullanarak, aydınlık ve ferah bir yer yarattı.


Eski avm


Yenileme projesi sonrasında aynı mekan

Dolaşım alanlarının sanat objeleriyle zenginleştirilerek bir galeri gibi algılanması düşünüldüğünden, proje genelinde açık renkler ve açık meşe ahşap kaplama kullanıldı. Bu alanların etrafında şirketin farklı bölümleri konumlanarak çalışanların yaratılan ortamı gün boyunca yaşayabilmeleri amaçlandı.

En alt kat, çalışma saatlerinin dışında kullanılacak dinlenme ve toplantı alanlarına ayrıldı. Aynı katta alışveriş merkezinden kalan üç sinema salonundan ikisi, fotoğraf ve ses stüdyosuna dönüştürülürken diğerinin fonksiyonu korundu.

*

Santral 4 ve 6 No'lu Kazan Daireleri Mimarlık Fakültesi ve Kütüphane Dönüşümü

İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'nde yer alan 1914 yapımı 4 ve 6 no'lu kazan daireleri, 1983 yılında işlevsiz kalıp terk edilen Silahtarağa Elektrik Santrali'nin diğer dönem yapıları ile birlikte endüstri mirası ve özel yapılar olarak koruma kararı bulunan yapılardır. Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri (NSMH) , İstanbul Bilgi Üniversitesi alanı uzun süreli kullanma hakkını aldığından bu yana, hem bu yapıların korunması ve ayakta kalması hem de yeniden işlevlendirilmesi konusunda birçok çalışma yürüttü. Yerleşke içindeki diğer yapıların yapımının ardından, 2013 yılına kadar iki kazan dairesinde onaylı söküm ve güçlendirme dışında herhangi bir uygulama yapılmadı.


Kazan dairelerinin eski hali

4 ve 6 nolu kazan dairelerinin her ikisinde de ayakta kalabilmiş, üzerinde koruma kararı olan birer eski kazan bulunuyordu. Bu kazanlar özel işlemlerden geçirilerek özgün hali ile yerinde korunurken, bir dönem bu yapıların asıl sahibi oldukları akılda tutularak, mekana katkıları önemli bir veri olarak kabul edildi. İç mekanlar güçlendirme projesi doğrultusunda ve strüktürün elverdiği ölçüde açık mekan kurgusu ile tasarlandı. Mimarlık Fakültesi atölye düzeni, mekanları genel hacim olarak kullanan işlevi açısından uygun bir çözüm oldu.

Bina içlerindeki ayakta kalabilmiş eski kazanları korunurken; mümkün olduğunca dokulmadan, açık mekan anlayışı ile Mimarlık Fakültesi olarak tasarlanan yapıda, neyin ne kadar korunacağına, yapının ruhunu yaşatmak adına dikkat edildi. Fakat bunu yaşatırken, içinde bulunan işlevin de buna katkısı olması gerekiyordu. Mimarlık Fakültesi'nin açık atölyeler, sergi ve jüri mekanları gibi etkileşme açık alanları, yapıdaki açıklık ile örtüştü.


Mimarlık Fakültesi kullanımına geçtikten sonraki yeni görünüm

Şu anda 4 no'lu bina, lisans stüdyoları, maket atölyesi ve sergi alanını kapsıyor. 6 no'lu bina ise kütüphanenin büyük kısmı ile jüri alanı, yüksek lisans stüdyoları, ortak stüdyolar ve öğretim üyelerinin odalarını içeriyor.


Gürallar Plaza

Son zamanların inşa etme alışkanlıklarından biri haline gelen ‘yüksek yapı', uygun koşullar oluştuğunda kuşkusuz önemli bir çözüm yolu; ama bu koşullar olmadan gerçekleştirilmeye çalışıldığında önemli bir sorun. Özellikle ‘görünüyor olmak' konusundaki duygusal taleplerin sonunda şehirler birbirinden ‘ilginç' yapılarla doluyor. Herkesin görünmek için yarıştığı bir gösteri dünyasında sonunda hiç kimse yeterince ilginç olamıyor.

NSMH 'nin kullanışlılık, farklı büyülüklerde bölünebilirlik, özel ve kamusal alanların bir arada olabilmesi, ekonomik olma, verimlilik, gün ışığını kullanma, iklimsel verilerden faydalanma, kendi iç dünyasını kurabilme gibi konular üzerinde düşünerek geliştirdiği Gürallar Plaza projesi, başlangıçta istenene hiç benzemese de ortaya doğru bir sonuç çıkardı.

Tasarım ekibi, arzu edilen inşaat alanının ve imar durumunun kısıtlama ve olanaklarını en olumlu şekilde kullanmayı başardı. ‘Lego yapı' özelliği, kişisel istekleri yerine getirebilme konusunda esneklik sağladı. Sonuçta, proje çalışmalarının; sayısal açıklamalar, optimum taban alanı,‘han formu', yükseklik, kamusal alan kullanımı, verimlilik, esneklik ve satılabilirlik konularıyla desteklenen öneri üzerinden sürdürülmesine karar verildi.

*

İzmir Mimarlık Merkezi

İzmir Mimarlık Merkezi'nin tasarım ve uygulama sürecinde oluşturulan danışma kurulu, Eski Tekel Binası'na yapılacak müdahaleleri ve projenin tasarım ilkelerini belirledikten sonra, üç mimarlık ofisi tarafından bu ilkelere göre hazırlanan alternatifleri değerlendirildi ve ikiartıbir mimarlık'ın projesini uygulamaya değer buldu.


Eski Tekel Binası

Bu süreçte kültür mirası olarak tescilli Tekel Eski Depo Binası'na ait atıl yapı stokunun mimarlık aracılığı ile yeniden kent yaşamına katılması sağlandı. İzmir Mimarlık Merkezi, 330 kişilik konferans salonu, 200 kişilik etkinlik amfisi, bu iki mekanı bütünleştiren 550 metrekarelik sergi salonu-fuaye, kütüphane ve eğitim salonları, atölye mekanları ve hizmet birimleri gibi işlevler ile mimarlığa ve kentin kültür ortamına kazandırıldı.


Proje öncesi ve sonrası...

Çelik ve betonarme olarak karma sistemde yenilenen yapıda tüm yapısal elemanlar görünür olarak bırakıldı. Ayrıca mevcut yapıya ait izler yer yer korunarak iç mekanda vurgulandı. Mekanın kent yaşamında sürdürülebilirliğinin yeniden kullanım aracılığı ile gerçekleştirildiği bu yapı, aynı zamanda mimarlık ve kent yaşamı arasında bir ilişkilenme mekanı olarak görülmekte...


Etkinlik hakkında ayrıntılı bilgi edinmek ve kayıt yaptırmak için
tıklayınız.

 


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :