Soldan sağa: Bünyamin Derman, Haluk Çelebioğlu, Banu Binat, Ali Dumankaya ve Kostas Samaras
Ülkemizde konut arzında kalitenin yükseltilmesi, tüketiciye uygun fiyatlı ve kaliteli konutlar sunulmasının en önemli adımı markalaşmadan geçiyor. Konut Konferansı 2010'da TAG Platform Genel Koordinatörü Banu Binat başkanlığında gerçekleşen 'Markalaşan Konut Kazanıyor' panelinde Siemens Ev Aletleri Satış Direktörü Haluk Çelebioğlu, Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, DB Mimarlık Kurucu Ortağı Bünyamin Derman ve Autodesk Akdeniz Bölgesi Satış Müdürü Kostas Samaras, 'marka konut' kavramını masaya yatırdılar. Konuşmacılar, tasarımın, malzeme seçiminin, dijital görselleştirmenin konutta markalaşmaya ve pazarlamasına katkılarını irdelediler.
Panelin açılışını yapan TAG Platform Genel Koordinatörü Banu Binat, markalaşmanın gündelik yaşamdan herkesin aşina olduğu bir kavram olduğunu hatırlatarak, ancak bunun konut sektörüne henüz tam anlamıyla yansımadığını söyledi. Konut sektöründe markalaşmanın ancak 1990'lı yıllarla başladığını belirten Binat, bu sürecin hala devam etmekte olduğunu da sözlerine ekledi. Konut gibi insan yaşamını direkt etkileyen bir konuda markalaşmanın önemini vurgulayan Binat, tüketicilerde de 'marka' projelere doğru bir yönelim olduğuna değindi.
Ali Dumankaya: Marka, konut tercihinde bir kısa yol haline geldi
Panelin ilk konuşmacısı olan Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, 2000'li yıllar öncesi yap-sat'çıların, kooperatif gibi münferit yapıların ağırlıkta olduğu inşaat sektöründe, alıcı profilinin değişmesiyle birlikte pazarın nasıl şekillendiği üzerinde durdu. "Marka, konut alımında bir kısa yol haline geldi" diyen Dumankaya, artık sadece bir inşaatçı olmadıkları farkındalığının yerleşmeye başladığını anlattı. Dumankaya, 'marka' olarak oluşturulan algının öne çıktığını, kendilerinin de bu anlamda markaları için bir DNA oluşturduğunu belirtti ve ilk akla gelen 5 firmadan biri olma hedefiyle 'yenilikçi' bir vizyon geliştirdiklerini söyledi. Tüketici beklentilerinin çeşitlenmesiyle birlikte geleneksel pazarlama araçlarında da değişim yaşandığına değinen Dumankaya, tüketiciyle çok yönlü bir ilişki kurmanın gerekliliğinin ortaya çıktığını sözlerine ekledi. Kente kimlik kazandırmayı hedefleyen Trand, Konsept, Vizyon, İkon, Modern gibi projelerinin, aynı zamanda bulundukları bölgelere dair yeni ve farklı okumalar yapma amacı da taşıdığını söyleyen Dumankaya, bunun marka kimliğine de önemli katkıları olduğunu belirtti. Reklam çalışmalarının dışında sosyal medya ortamlarını da verimli kullanmak için ciddi çalışmaları olduğuna değinen Dumankaya, mobil bir tanıtım aracı hazırladıklarını, sundukları hizmetleri 'Dumankaya Pusula' adı altında tek bir şemsiyede topladıklarını anlattı.
Bünyamin Derman: Markalaşma için bir geleneğinizin olması gerekiyor
Daha sonra söz alan DB Mimarlık Kurucu Ortağı Bünyamin Derman ise 'markalaşma'ya 'mimar' cephesinden bir bakış attı. "Markalaşmak için bir geleneğinizin olması gerekiyor; bu da zaman anlamına geliyor" şeklinde konuşan Derman, bilinir bir büro olmalarına rağmen henüz markalaştıklarının söylenemeyeceğini belirtti. Tasarımlarında, meslektaşlarına ve mesleklerine, müşterilerine, kente karşı sorumluluklarının önemli bir girdi olduğunu söyleyen Derman, kent dinamiklerini olabildiğince tasarımın içine sokmaya, doğayı olabildiğince korumaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Siemens: Etkileyici, dışa dönük, akılcı...
Sözlerine "Biz, konutun mutfağındayız" diyerek başlayan Siemens Ev Aletleri Satış Direktörü Haluk Çelebioğlu, kısaca Siemens'in tarihçesinden bahsetti. Markalaşmanın bazı unsurları gerektirdiğini ifade eden Çelebioğlu, Siemens markasının özünü oluşturan ana unsurların etkileyicilik, dışa dönüklük, akılcılık ve performans olduğunu açıkladı. "Bunlar bizim yol haritamızı oluşturuyor" diyen Çelebioğlu, "Modern insan için en önemli ürün faydaları, zaman ve enerji tasarrufu, tasarım ve ergonomi olarak karşımıza çıkıyor. Siemens bu unsurları merkezine alıyor" şeklinde konuştu. Toplam kalite açısından tedarikçilerin konut üreticileriyle iş birliğinin önemini vurgulayan Çelebioğlu, büyük projelerin binlerce parçanın bir araya getirilmesiyle ortaya çıktığını, ortaya çıkacak herhangi bir aksaklığın ya da altyapı sorunun toplam kaliteyi etkileyeceğini sözlerine ekledi.