Merdiven Aşağı. Merdiven Yukarı

E. Seda KAYIM / 18 Mayıs 2011


"Kıyafeti gösteren aksesuardır, ayakkabıdır" şeklindeki genel-geçer repliğe kulak kabartalım ve bu klişe çıkarımı "mimar kafası" ile bir saniyeliğine değerlendirelim: Yapıları "gösteren" ögeyi, iç mekanın aksesuarlarını da merdiven olarak ilan edebilir miyiz?

Lisans eğitimi sırasında mutlak ve değişmez bir kural ile –rıht-basgıç oranı ile- "bağlanan" merdiven tasarımı, elbette sabit bir çıktı olmak zorunda değil… Eski mimarlık kitaplarında tasvir edilen rüküşlükleri ile tasarımcıda "Seç içinden seçebilirsen!" hissiyatı yaratan "birinci basamak detayı" da, merdivenlerin "olmazsa olmaz"ı hiç değil!

"Kafa kurtarma" payları ile mimara –ironik biçimde- kafa patlattıran, avan veya uygulama projesi çizimlerinde illa ki kesite girmesi gereken, planı "Tam oturttum!" diye heveslenen genç bünyeleri ise üstüne kapı açtığını fark ettiği anda müthiş bir hüsrana uğratan merdivenler , kısadan hisse, sıkıcı olmak zorunda değiller! Bazı tasarımcılar için keyifli bir oyun alanı haline gelen merdiven tasarımının sonuç ürünleri, her ne kadar kullanıcısına her daim hiç keyif vermese de!

İşte başarılı, garip veya -maalesef bazen- "lüzumsuz"- merdiven tasarımları hakkında Mimarizm'den de bir bukle...


Çapraşık Merdiven
Tasarımcı:
TAF Arkitektkontor

İsveçli mimarlık ikilisi Mattias Ståhlbom ve Gabriella Gustafson tarafından tasarlanan bu merdivenler, kısıtlı bir alan içinde düşey sirkülasyon çözüm denemesi olarak karşımıza çıkıyor. Tabi "Çözüm" derken, çamdan imal edilen ve diyagonal olarak üst üste eklenen ahşap "kutu" basamaklar, maalesef konfor ve ergonomi kriterlerini o denli dikkate almıyor. Bu merdivenlerden bir sağa bir sola devrilerek çıkmak isteyenlerin, çocukları mümkün mertebe uzak tutmaya dikkat etmeleri gerekiyor.


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :