"Mimari Tasarım Sektörünün Zafiyetleri Test Ediliyor"
mimarizm.com
/ 24 Haziran 2014
TSMD Yönetim Kurulu 24 Haziran 2014 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada, TOKİ tarafından düzenlenen "7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması"nın hukuken yarışma tanımına uymadığını belirterek, konuya ilişkin çekincelerini paylaştı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) kurulduğu günden bu yana sonuç ürün üzerinden yatırımcıya seçme hakkı veren, mimari ürünler üzerinden tartışma açarak niteliksel gelişmeyi sağlayan kurumsal bir yapı olan Mimari Proje Yarışmaları'nı destekleyen, izleyen ve yarışmalar geleneğini korumaya çalışan bir tutumu sürdürmektedir. Bu yaklaşımla 28 Mayıs 2014 tarihinde TOKİ-EMLAK KONUT GYO.A.Ş. tarafından açılan ‘7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması' şartnamesinde gördüğü aşağıdaki konuları kamuoyu ile paylaşmaktadır.
İlan edilen ‘YARIŞMA' herhangi bir yönetmeliğe dayandırılmadığı için şartname içeriği üzerinden yarışma hukukuna dair bir inceleme yapmak mümkün değildir. Bu nedenle yarışma sürecinin hazırlık aşamasından başlayarak jüri oluşumu, jüri hazırlık çalışmaları, şartnamenin hazırlanması, ilanı, jüri değerlendirme çalışmaları, sonuçların ilanı, yarışma sonrası süreç ve işin kazanana ne şartlarla verileceği konuları katılımcıları tarafından bilinmeyen bir sisteme, ülkemizdeki teamüller açısından hukuken yarışma denmesi mümkün olamamaktadır. Bu tür bir oluşumun mimarlık ortamına ve yarışma kurumuna getireceği telafi edilmez şekildeki zarar ortamın keyfiliğe ve kuralsızlığa doğru evrilmesine neden olacaktır.
Kamu sorumluluğuna sahip piyasa düzenleyicisi konumunda bulunan yarışma açan kurumun mimar ve mimarlık öğrencilerine vaat ettiği yüksek meblağlı ödüller ise bir yandan kalitesinin ve gücünün artırılması istenen mimari tasarım sektörünün zafiyetlerinin test edildiği bir durum olarak gözlenmektedir. Aynı tavrın mesleğin geleceğini oluşturan öğrencilere yönelik olması da meslek etiği açısından problemli bir tavrı içermektedir. Katılımcıların müelliflik haklarının devredilmesinin talep edilmesi de yine benzer şekilde teamüllerin dışında bir istek olarak dikkat çekilmesi gereken bir konudur.
YARIŞMA şartnamesinin amaç bölümünde belirtilen; günümüzde oluşmakta olan yapılı çevrenin bağlamdan uzak kimliksiz tavrının tartışılıp ürün bazında ortaya çıkacak fikirler ile zenginleştirilmesi olumlu bir talep olarak görülebilir. Bununla birlikte günümüzde fazlaca yüzeysel bezeme tavırlarının ortaya konduğu bir ortamda önce akademik tartışmaların yapıldığı ve ardından yarışmacılardan sonuç ürünlerin istenebildiği bir düzenlemenin daha verimli olabileceği dikkate alınmalıdır. Aynı yaklaşımla gelecek ürünlerin tip proje yaklaşımı ile bölge bazında uygulanmasının da farklı bir şekilde bölge içi yapı zenginliğini ortadan kaldırarak bölgeyi kimliksizleştirecek bir şekle dönüşme riski gözden uzak tutulmamalıdır. Talep edilen konut alanı yoğunluğunun halen idare tarafından uygulanmakta olan yapılaşmaya göre nispeten düşük tutulması da olumlu bir yaklaşım olarak dikkati çekmektedir.
Sonuç olarak ülkemizde kamu eli ile oluşturulan yeni yapılaşmanın önemli bir bölümünü kontrol eden idarenin böylesi önemli bir konuda aceleye gelmiş bir teklif alma yöntemi yerine, amaçlanan iyi niyetli hedefe daha uygun bir tartışma ortamının açılacağı ve bu ortamdan da hepimize örnek olacak sonuçların çıkacağı bir düzenlemeye geçeceğini umarız."
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın