Mimaride Esneklik ve Ötesi; ama Nasıl?
yapi.com.tr / Mesut Tufan
/ 09 Mayıs 2013
Kontrollü özgürlük
Sözlerine neden özellikle toplu konut projeleriyle ilgilendikleriyle başlayan Ünal Karamuk da, ABD pratikleri boyunca bu tipolojide çok fazla iş yapabilme fırsatı bulamadıklarını söyledi. ABD'de söz konusu projelerin daha çok gayrimenkul geliştiriciler ve müteahhitlerin kontrolünde olduğunu ve mimari tasarımın da öncelikler arasında yer almadığını ifade eden Karamuk, "İsviçre'ye taşındığımız zaman karşılaştığımız tasarım standartları bizi büyüledi" dedi. New York'ta dairelerin çoğunlukla bir koridorun her iki yanında sıralandığını ve tek bir cepheye baktıklarını belirten Karamuk, oysa İsviçre'de bu 'koridor modeli'nin kuşkuyla karşılandığına dikkat çekti. İsviçre'de bunun yerine bağımsız ünitelerle dikey sirkülasyonun direkt ilişkilendirildiği ve böylece cephelerin çoğaltıldığı bir tasarım yaklaşımının öne çıktığını söyleyen Karamuk, bunun 'anonim koridorlar'ın aksine daha samimi komşuluk ilişkileri için de zemin yarattığını anlattı. Karamuk, 'tek cephe'nin iç mekan tasarımına da kısıtlar getirdiğine; odalar cepheye bakacak şekilde konumlandırılmaya çalışıldığı için içerde ikinci bir koridor yaratıldığına dikkat çekerek, "Oysa birden fazla cephesi olan dairelerde daha esnek bir planlama yapılabiliyor" dedi.
İki model arasındaki temel farkı, biri finansal konuları önceliğine alırken, diğerinin konfordan başlayarak kalite ve ekonomi arasındaki optimum dengeyi arayışı olarak özetleyen Karamuk, bu denge arayışında heyecan verici noktanın ulaşılabilirlik ve fonksiyonellikten vazgaçmaden inovatif olabilmek olduğunu belirtti. Bunu, 'kontrollü özgürlük' şeklinde tanımlayan Karamuk, "Buna, gerçekliğin sınırları hala bir artı değer yaratabiliyorken, limitleri ve olanakları test etmek diyebiliriz" dedi. Toplu konut uygulamalarını çelişkili bir tipoloji olarak nitelendiren Karamuk, bahsettiği 'kontrollü özgürlük' kavramını İsviçre'de yaptıkları iki yarışma projesi ile örneklendirdi. Bugünün mimarlarının ve tasarımcılarının yoğunluk ve sürdürülebilirlik konularında eskilere göre daha karmaşık sorunlarla karşıkarşıya olduğunu vurgulayan Karamuk, sorumlulukların doğru tarif edilmesinin önemine işaret etti. Bu anlamda daha yüksek standartlarda, çevre dostu, enerji verimli yapılar inşaa etmek kadar; bu yapılarda yaşayanlarda bir topluluk bilinci yaratmanın da önemli olduğuna inandıklarını söyleyen Karamuk, bunun yollarından birinin de mimarlığa değer katacak mekanlar yaratmaktan ve seçme şansı sunan esnek ortamlar sunmaktan geçtiğini sözlerine ekledi.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın