"Mimarın Yeni Bir Şey Söylemesi Lazım"

mimarizm.com / 18 Mayıs 2015


YEM Yayın Söyleşiler Dizisi'nin sonuncusu, Türkiye mimarlık camiasının değerli isimlerinden Doğan Hasol ile Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde 14 Mayıs Perşembe günü gerçekleşti. Hasol, genç mimar adayları ile 19. yüzyıl sonlarından günümüze uzanan süreçte Türk mimarlığına damgasını vuran mimari yönelimlerin gelişim öyküsünü paylaştı.


Doğan Hasol'un "20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı" başlıklı sunumu, 20. yüzyıl Türkiye'sinden seçkin mimarlık örneklerini ve dönemin mimarlık akımlarını konu alıyordu. Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi binasındaki buluşmanın açılışını Mimarlık Bölüm Başkanı Doç Dr. Murat Taş yaptı.

YEM Genel Müdürü Tolga Türkanık'ın Yapı-Endüstri Merkezi ile ilgili öğrencilere verdiği kısa bilginin ardından sahneye davet edilen Doğan Hasol, Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi, Cumhuriyet'in kuruluşu ve mimarlığın kurumsallaşması paralelinde 20. yüzyıl mimarlığını görseller eşliğinde özetledi.

Sunumunun ilk bölümüne İstanbul Arkeoloji Müzesi mimarı Alexandre Vallaury ile başlayan Doğan Hasol, Mimar Kemaleddin ve Vedat Tek'in yapıtlarını anlatırken öğrencilere, Kemaleddin Bey'in hangi banknot üzerinde yer aldığını sordu. Öğrencilerin "20 TL" yanıtlarına ise Hasol, "Evet, bu ülkede mimarlara da zaman zaman saygı gösterildiği oluyor. Bu da onun örneklerinden biri…" açıklamasını yaptı.



Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde yapılan Sirkeci Garı, Haydarpaşa Garı, Arkeoloji Müzesi binaları, Botter Apartmanı, Büyük Postane yapılarını gösteren Doğan Hasol ayrıca Mimar Vedat (Tek) Bey ve Mimar Kemaleddin ile bütünleşen Milli Mimari Rönesansı'nı örnekledi.

Bugün yaşadığımız Selçuklu ve Osmanlı taklidi yapı yapma tutkusunu I. ve II. Ulusalcı yaklaşıma benzeten Doğan Hasol, I. ve II. Ulusalcı Mimarlık dönemini bir mimarlık yaklaşımından öte, zorlama ve yalnızca bir dönemi yansıtan birer "akım" olarak değerlendirmek gerektiğini vurguladı ve "16. yüzyıldaki camiyi taklit ederek ilerleyemezsiniz, mimarın yeni bir şey söylemesi lazım" dedi.

Hasol, sunumu sırasında Türk mimarların yanı sıra "Genç Cumhuriyet'in Konuğu Yabancı Mimarlar" başlığı altında Giulio Mongeri (Ziraat Bankası-Milli Akım dahilinde), Theodor Jost (Sağlık Bakanlığı), Ernst Egli (Sayıştay Binası), C. Holzmeister (Genelkurmay Başkanlığı, TBMM), Bruno Taut vd. de yapılarıyla ele alındı. İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Avrupa'dan, totaliter rejimlere sahip ülkelerden gelen mimarların varlığına dikkat çeken Hasol, aslında kendi mimarlıklarını da beraberinde getiren bu ithal mimarların 1933 yılındaki Üniversite Reformu'na olan katkısına değindi.



Genç Cumhuriyet'in şehir planlamasına da önem verdiğinin altını çizen "Çağa Uygun Yaklaşım" başlığı altında Doğan Hasol, Seyfi Arkan, Rükneddin Günay, Emin Onat gibi mimarları ve yapıtlarını aktardı. Mimarlığın yalnızca sağlamlık, estetik ve kullanışlılıktan ibaret olmadığını belirten Hasol, her türlü toplumsal, sosyal, siyasal, ekonomik sorun ve durumun mimarı ve mimarlığı bağladığının altını çizdi.

Mimarlığın güzel bir propaganda aracı olduğunu belirten Hasol, Holzmeister ile ilgili bir anektodda "Holzmeister'ın yaptığı binalar yoluyla Viyana kuşatmasının intikamını aldığının" dillendirildiğinden bahsetti.

Bruno Taut'un Edirnekapı Mezarlığı'nda yattığını ve bir dönem eğilen mezar taşını YEM olarak düzelttirdiklerini belirten Doğan Hasol, "1950'ler Modernizm" ve "1980-2000" başlıklı bölümlerle sunumunu noktaladı.

Sunumu sırasında, İnönü Gezisi'nin nasıl kemirildiğini ve yapılaşmaya açıldığını, Prost'un suriçi planının (rakım 40/4 kat kuralının) İstanbul Belediye Sarayı ile nasıl delindiğini aktaran Doğan Hasol, AKM ile ilgili olarak da bilgi verdi. Denizi olmayan İsviçre'nin Denizcilik Bakanı gibi kültürden habersiz Kültür Bakanları'nın varlığına değinen Hasol, öğrencilerin yönelttiği soruları yanıtladı.

Sunumunun bitiminde Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Taş tarafından teşekkür belgesi verilen Hasol, YEM Yayın'dan çıkan kitaplarını imzalayarak öğrencilerle birebir sohbet etti.



YEM Yayın Söyleşiler Dizisi:

Kuruluş amacı mimarlık ortamına kalıcı katkılarda bulunmak, düşünsel ve teknik konularda yaygın bir bilgi paylaşım ortamı sağlamak olan ve 1973 yılından bu yana kesintisiz olarak sürdürdüğü çalışmalarıyla ülkemizin mimarlık yayıncılığı alanında önemli bir yere sahip olan YEM Yayın, başta üniversite öğrencileri ve akademisyenler olmak üzere konuya ilgi duyan herkesin katılımına açık olarak düzenlediği YEM Yayın Söyleşiler Dizisi'nde bugüne kadar Mimar Cengiz Bektaş, Prof. Doğan Kuban, Mimar Murat Germen ve Prof. Dr. Reha Günay'ı konuk etti.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :