“Mimarlık, İnsan ve Yaşam Stilleri İle İlgilidir”

mimarizm.com / 12 Ekim 2010


"Çatı Evi", "Duvar-sız Ev" ve "Gökyüzü Evi" gibi çarpıcı projelerin tasarımcısı, Japonya merkezli mimarlık bürosunun kurucu ortağı, küçük ölçekli konut projelerinin yanı sıra büyük ölçekli tasarımlarıyla da tanınan Takaharu Tezuka, İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi işbirliğiyle, Kalebodur'un ise sponsorluğunda düzenlenen "Nostaljik Gelecek" başlıklı konferansı ile Yapı-Endüstri Merkezi'ndeydi. Japon mimar sunumunda, teknoloji ile kuşatılmış olan çağımızda tasarımın özünün, genel kanının aksine "teknoloji ve gelecek"te değil "insan ve bugün"de yattığını vurguladı.

Tezuka konferansı öncesinde gerçekleştirilen açılış konuşmalarından ilki, Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol tarafından gerçekleştirildi. Bu sene çok daha yoğun bir etkinlik programı olan YEM'in, katılımcıların ilgi ve destekleri ile yüreklendirildiğini dile getiren Hasol, konferans sponsoru Kalebodur'un kurucusu olan Bodur ailesini de andığı konuşmasında Kalebodur'a, Tezuka'ya ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.



İkinci açılış konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Kalebodur Satış ve Pazarlama Koordinatörü Bahadır Kayan ise sözlerine, YEM'e ve geçmişten geleceğe öngörülerini paylaşacağını dile getirdiği Tezuka'ya teşekkür ederek başladı. Kalebodur'un Türkiye'nin ilk seramik yer karosu üreticisi olduğuna değinen Kayan, firmanın yeni ürünleri ile uluslararası bir marka haline geldiğini belirtti.

Tezuka konferansı öncesine söz alan üçüncü isim, mimarın Türkiye'ye davet edilmesine ön ayak olan Mimar Utku Külahçı oldu. Külahçı, Almanya'da tanıştığını belirttiği Japon mimarın mimarisinden çok insani yanının vurgulanması gerektiğini söyledi. Ofisindeki çalışanları ile sörf yapan, bisiklet yarışları düzenleyen Tezuka'nın, oğlunun piyesi için kazandığı ödül dahi vazgeçebilen bir figür olduğuna değinen Külahçı, mimarın her projesinde de insanı odak noktasına alan tasarımlar yaptığını belirtti.



Bir Eğitim Aracı Olarak Mimarlık

Takaharu Tezuka'nın "dünyanın kültür başkenti" olarak tanımladığı İstanbul'a davet edilmekten onur duyduğunu belirterek başladığı sunumu, mimarın uygulama süreçlerine odaklandı. Külahçı'nın ipuçlarını verdiği şekilde "Mimarlık insan ve yaşam stilleri ile ilgilidir" tümcesini vurgulayan Tezuka, özellikle günümüz mimarlık öğrencilerinin "özel" yapılar tasarlamak peşinde olduklarını dile getirerek asıl "özel" olanın, olağan ve gündelik mekanların tasarımı olduğunu söyledi.

"Sevilen bir mimarlığı nasıl yapabilirim?" sorusu üzerinden şekillendiğini aktardığı kariyerinin önemli projelerini incelikle anlatan Tezuka, müşteri ilişkilerinin planlama ve malzeme seçimi süreçlerinde ne denli etkili olabileceğini gösterdi. Konut yapısında ışık, renk ve sınırsız mekanlara, anaokulu tasarımında "bir eğitim aracı olarak" mimarlığın nasıl kullanılabileceğine, araştırma merkezinde ise iklimsel ve coğrafi koşullara odaklanan Japon mimar, mesleğinin insanların hayatlarını değiştirebildiğini, dahası onlara bir tür "ruhsal danışmanlık" yapabildiğini dile getirdi.



Yapı ve insanın çevre ile olan ilişkisine de değinen Tezuka, mimarların çevreleri yaratma ve değiştirme yeteneğine sahip olduklarını, ancak çevreyi kendi ayaklarımıza getirmeye çalışmaktansa, mevcut çevre koşulları içerisinde var olabilen mekanları tercih ettiğini belirtti.

Mimarın her bir projesine dair esprili anekdotlar, konsept üzerine detaylı notlar ve teknik birikim ile süslediği konferans, tüm katılımcılar tarafından ilgi ile karşılandı. "Nostaljik Gelecek" konferansı, soru-cevap seansı ile sonlandı.

Takaharu Tezuka, yarın (13 Ekim 2010 Çarşamba) saat 17.00'de İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde ikinci bir sunum eşliğinde İzmirli mimarlık ilgilileri ile bir araya gelecek.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :