İnşaat mühendisliği ve mimarlık öğrencilerini bir araya getirerek, çelik yapının önemini vurgulayan yaratıcı çözümler geliştirmeyi hedefleyen PROSteel 2014 Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması'nda ödüller sahiplerini buldu.
Türk Yapısal Çelik Derneği ve Borusan Mannesmann Boru tarafından bu yıl 14.'sü düzenlenen PROSteel Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması'nın kolokyumu, ödül töreni ve sergi açılışı, 23 Mayıs Cuma akşamı Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Türkiye çapında 41 üniversitenin mimarlık ve inşaat mühendisliği lisans öğrencilerinden oluşan 31 ekibin katıldığı PROSteel 2014'te, çeliği ön plana alan "Afet Konutları Çelik Sistem Tasarımı" projeleri yarıştı.
YEM'de gerçekleşen kolokyumda jüri, ödüle değer görülen projeleri, öğrencilerin soruları ve yorumları doğrultusunda değerlendirerek, başarılı ve eksik bulduğu noktaları aktardı.
Jüri Başkanı Prof. Dr. Hasan Şener'in yönettiği kolokyumda, jüri üyelerinden Y. Mühendis-Mimar Yaşar Marulyalı, Prof. Dr. Ayhan Usta, Y. İnşaat Mühendisi Selçuk İz ve Prof. Dr. Nesrin Yardımcı hazır bulundu.
Hasan Şener: Katılımın niteliğinden özellikle memnun kaldık
PROSteel'in farklılığının, çelik yapı sistemini konu alan ilk yarışma olması olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Şener, "Öğrencilerden bu yıl afet konutlarını nasıl tasarlayabileceklerini göstermelerini istedik. Afet sonrası farklı sistem teknolojilerinin hızlıca bir araya getirilmesi için çelik çok uygundu. Çelik yapı tasarım kavramını öğrencilere doğru aktarabilmek için şartnameye mümkün olduğunca ek koyduk. Stoklanmış çelik yapı bileşenleri ile önceden tasarım yapmak mümkün, ancak biz her tür araziye hızlı uygulanabilecek tasarımlar istedik. Önce çelik bileşenlerinden oluşan sistem tasarımını, sonra bu sistemle tasarlanan yapıyı değerlendirdik. Katılımın niteliğinden özellikle memnun kaldık. Değerlendirmemizi tamamladıktan sonra 3. projenin intihal olduğu ortaya çıktı. Önerilen yapı sistemi tasarımının başka bir projenin parçası olarak tasarlanıp daha önce yayınlandığını gördük. Şartnamede de belirtilen özgünlük koşuluna uymadığı için bu ödül iptal edildi." dedi. Bu yılki yarışmaya 41 üniversiteden başvuru olduğuna dikkat çeken Hasan Şener, farklı üniversitelerden öğrenciler arasında yapılan işbirliğinin, olumlu bir gelişme ve farklı bir deneyim olduğunun altını çizdi.
Bir öğrencinin, "dereceye giren projelerin neredeyse tümünün modüler sistemlerden oluştuğu" yönündeki tespitine de yanıt veren Hasan Şener, modülerliğin, Bileşenler ve Alansal/hacimsel olarak tekrar eden elemanlar olmak üzere farklı ölçeklerde tanımlanabileceğini belirterek şunları ekledi: "Aynı modüller tekrar etmesine rağmen farklı hacimler yaratılabilir. Önemli olan önerinizle neler yapılabildiğini göstermek. Sistemin konsept olarak özelliği burada yuvalanıyor. Ne kadar çeşitliliği, alternatifi varsa o kadar başarılı bir örnek diyebiliriz."
"Verilen konunun kolay bir konu olmadığını kabul ediyoruz" diyen Hasan Şener, dereceye giren öğrencileri tebrik etti.
Selçuk İz: En büyük başarı, sektöre kazandırılan profesyoneller
On dört yıldır devam eden PROSteel'in en büyük başarısının, daha önce bu yarışmayı kazanan öğrencilerin hepsinin şu an çelik yapı projelerinde çalışması olduğunu belirten Selçuk İz, "Önemli olan çeliğe aşina olmak. Bütün projeler bizim için değerli, hepsinde emek var. Türk Yapısal Çelik Derneği adına yarışmaya katılan tüm arkadaşlara teşekkür edyorum" şeklinde konuştu.
Ayhan Usta: Mesleğin etik kısmını ön planda tutmakta fayda var
PROSteel'in profesyoneller için bile zor bir yarışma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayhan Usta, intihalin önemli bir konu olduğunu vurgulayarak, "Paylaşımın bu kadar çok olduğu bir ortamda bunu yapmak daha kolaylaşıyor ama öğrenci bile olunsa, mesleğin etik kısmını ön planda tutmakta fayda var." dedi.
Nesrin Yardımcı: Artık daha uyumlu çalışmalar görüyoruz
Yarışmanın formatının kendileri için çok önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Nesrin Yardımcı ise şunları söyledi: "Mimarlar ve mühendisler arasında ekip çalışmasını gerektiren PROSteel'in ilk yıllarında öğrenciler bu konuda zorluk yaşamışlardı. Şu anda daha uyumlu çalışmalar yürütüldüğünü görüyoruz. Mimar-mühendis işbirliğini ben de öğrencilerime sürekli aşılamaya çalışıyorum."
Yarışmanın bu seneki teması üzerinden mimar-mühendis yaklaşımını karşılaştıran Yardımcı, "Mühendis için bir yapıda güvenlikten sonra ekonomiklik gelir. Mimar ise güvenliğin ardından estetiği gözetir. Ancak afet konutlarının ekonomik olması daha önemli."
Yaşar Marulyalı: Estetiği, fonksiyonu, ekonomiyi birlikte düşünmeye alışın!
Kolokyuma sadece bir inşaat mühendisliği öğrencisinin gelmiş olamasını kınayan Yaşar Marulyalı, "Mühendislerin mimarlara güvenmesi gerekir. Bu iki disiplinin birlikte çalışmasını istiyoruz. Karşılıklı bir alışveriş olmalı. Bu yarışmayı bunun için açtık." dedi. Nesrin Yardımcı'nın belirttiği ekonomik boyuta da değinen Marulyalı, "Ekonomi hayatta her zaman rastlayacağınız önemli bir kriter. Şimdiden buna alışmalı; estetiği, fonksiyonu, ekonomiyi birlikte düşünmelisiniz. Gerçek mimarlık budur. Müşteri de sizden bunu isteyecek."
Birincilik, ikincilik ve Borusan Mannesmann ödüllerine değer görülen ekiplerin projelerini sunmalarının ardından kolokyum sona ererek, ödül törenine geçildi.
Haberin devamı için ilerleyiniz >>>>>