Restorasyon, Arkeoloji, Müzecilik meslek ve bilim insanlarını ortak bir platformda buluşturan HERITAGE 2015 başladı. Etkinliğin açılış konuşmalarında en çok dikkat çekilen nokta, kültürel miras olgusunun 'emanet' kavramından hareketle ele alınmasının gerekliliğiydi.
Kültürel miras sektörü ile ilgili paydaşları buluşturmak amacıyla All Fuarcılık tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun destekleriyle düzenlenen "HERITAGE 2015 Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri Fuarı ve Konferansları", 5 Şubat 2015 Perşembe günü Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.
Türkiye'de ilk kez düzenlenen fuara, "Yeni Perspektifler, Yeni Teknolojiler, Yeni Uygulamalar" temalı konferanslar eşlik ediyor.
Başaran Ulusoy, A. Haluk Dursun, Ertuğrul Günay, Murat Hazinedar, Suay Aksoy
ALL Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akan'ın ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. A. Haluk Dursun, Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazinedar, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) Danışma Kurulu Başkanı Suay Aksoy ve MSGSÜ Mimarlık ve Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Demet Binan'ın katılımıyla gerçekleşen açılış konuşmalarında, organizasyona da adını veren 'Heritage / Kültürel Miras' olgusu ele alındı.
* * *
Üç sektör ilk kez bir arada
Restorasyon, müzecilik ve arkeoloji sektörlerinin ilk kez bir arada ve önemli bir platformda buluştuğuna dikkat çeken All Fuarcılık Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akan açılış konuşmasında, "Ülkemiz tarih konusunda büyük bir potansiyele sahip fakat sektörel gelişiminin başında olması nedeniyle her üç konuda ne yazık ki ayrı birer fuara sahip olabilecek gücü ve oluşumu henüz bulunmuyor. Türkiye'de bu üç sektörü bir araya getirip 'Kültürel Miras' adı altında toplamak kapsayıcı bir yaklaşım oldu. Kültürel miras tüm dünyada ülke ekonomisine güç katan bir endüstri. İstatistiksel verilere göre, 2014 yılında Türkiye'deki müze ve ören yerlerinden 435 milyon TL gelir elde edildi. Bunun daha da geliştirilmesi için kültürel miras sektörünün güç kazanması çok önemli. Hedefimiz bu organizasyonu yurtdışına açmak." dedi.
Yoğurt kutusundan kazısız tespite...
Meslekte 50 yılı geride bıraktığını ifade eden Arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, "Bu işe başladığımda elimizde hiçbir teknolojik imkan yoktu. Buluntuları sigara paketi ya da yoğurt kutularına koyuyorduk. Çağımızda hızla gelişen teknolojiler kültürel miras alanına yeni bir boyut kazandırırken, geleceğe umutla bakmamızı sağladı. Bugün teknolojik olanaklardan faydalanmayan bir bilimsel çalışma düşünmek mümkün değil. Toprak altındaki arkeolojik kalıntıları kazı yapmadan ölçen, tarihlendiren, en karmaşık sanat eserlerini hassas olarak çizen teknolojiler artık neredeyse gelenekselleşti. Her yıl yeni yöntemler ortaya çıkıyor. Artık bir kemik analizi ile insanın soyağacından beslenmesine kadar her türlü bilgiyi alabildiğimiz gibi, sanal ortamda bilgiyi toplum ile paylaşacak olanaklara da sahibiz. Yeni gelişen teknoloji ve yaklaşımların ülkemize kazandırılması açısından bu fuarın büyük bir kazanım sağlayacağı kuşkusuz. Umarız kazandığı ivme ile her yıl yinelenen bir geleneğe dönüşür." şeklinde konuştu.
Dünyanın kültürel miras alanındaki 'süper gücüyüz'
Bir eğitimci ve koruma uzmanı olarak bu etkinliğin destekçileri arasında yer aldığını belirten MSGSÜ Mimarlık ve Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Demet Binan, 'Heritage' (Kültürel Miras) adlı etkinliğin, neolitik çağdan günümüze uzanan çok katmanlı bir yapıya sahip İstanbul 'da gerçekleştirilmesinin önemine dikkat çekti.
TDK'nın miras kelimesini tanımlarken kullandığı 'emanet' kavramına vurgu yapan Binan; "Kültürel ve doğal mirası ancak emanet bilinci ile geleceğe aktarabiliriz. Aynı zamanda manzara, tarihi bütünler, bilgi-deneyim vb. kavramları da kapsayan miras, dinamik bir referans aracı. Yerine konulamaz olanın geleceğe aktarılması , farklı disiplinlerden koruma uzmanlarının görevi. Kültürel miras aynı zamanda bir ekonomik kazanç öğesi ve gelişim faktörü. Kötü yönetilen turizm bu mirası yok edecektir. Neye sahip olduğumuzu görmek için ortak bir veri tabanına ihtiyacımız var. Uluslararası bir konferansta yabancı bir profesör, dünyada farklı anlamlarda süper güçler olduğuna dikkat çekerek, 'Türkiye de kültürel miras alanının süper gücüdür' demişti. Bu gücümüze sahip çıkmalıyız." şeklinde konuştu.
Müzelerde ezici çoğunluk hala arkeolojide
Türkiye'nin bugün müzecilik alanında büyük bir hamle içinde olduğuna dikkat çeken Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) Danışma Kurulu Başkanı Suay Aksoy, "Ancak ezici olarak arkeolojik sit ve müzelere sahibiz. Bu hamleye insan hakları, spor, müzik, çağdaş kent müzeleri de eklenmeli. Müzecilik dinamik bir süreç. Peki biz bu zenginlikleri nasıl sunuyoruz? Kaç tane uluslararası yayın müzelerimize atıfta bulunuyor? Turizmin ülkeye sağladığı gelir önemli ancak müzelerin asıl görevi, topluma kültür katmak ve eğitime katkıda bulunmak." dedi.
2016 yılında Milano'da gerçekleşecek ICOM 24. Genel Konferansı'nın temasının "Müzeler ve Kültürel Peyzaj" olarak belirlendiğini söyleyen Aksoy, bulunduğu köyün hayatını değiştiren Baksı Müzesi'nin Türkiye'de bu anlamda gerçekleştirilmiş başarılı bir örnek olduğunu vurguladı. Suay Aksoy'un HERITAGE 2015 ile ilgili değerlendirmesi ise şöyle oldu:
"Kültürel miras sektörüyle ilgili bileşenleri biraraya getiren HERITAGE 2015, Baksı gibi bağımsız müzeleri de sürece katarak, birbirimizden beslenip güçlenmemizi sağladı. Arkeoloji, restorasyon ve müzecilik gibi birbirini besleyen temel uzmanlıkların yerli ve yabancı temsilcilerine karşılıklı bilgi ve fikir alışverişi için fırsat yaratan etkinliğe fuarın eşlik etmesi, uygulamalı bir disiplin olan müzecilik için teknolojik gelişmelerin izlenmesi açısından yararlı olacaktır."
157 müzenin işletmesi TÜRSAB'da
Kültür bilincini geliştirecek çalışmalar içinde olduklarını, karşılayan ve ağırlayan müze anlayışını desteklediklerini belirten TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Ticaretimiz, turizm. TÜRSAB 2011 yılında 50, sonrasında 107 müzenin işletmesini aldı. Şu anda toplam 157 müzenin pazarlamasını yapmaktayız." dedi. Ulusoy, bu süreçte gelir sağlamada %101, Topkapı Sarayı ziyaretçi sayısında %17, yabancı turiste Müzekart satışında %50 artış sağlandıklarını ekledi.
Beşiktaş'a kent ve açıkhava sanat müzeleri geliyor
HERITAGE 2015'in açılışında konuşan Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazinedar da, yerel yönetimlerin kültürel miras konusunun önemli bir bileşeni olduğunu ifade etti. Tarihi yapıları incelemek üzere her sabaha Beşiktaş'taki mahalleleri gezdiğine dikkat çeken Hazinedar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Beşiktaş, tarihi, coğrafyası, mahalle kültürü ile özel bir ilçe; İstanbul'un kalbi. Kalbinizle ilgili bir sorun olduğunda konuya daha hassas yaklaşırsınız. Beşiktaş Meydanı Düzenleme Projesi' ni İstanbul Büyükşehir Belediyesi gündeme getirdi. Biz de yönetime geldiğimizden bu yana 10 aydır, bu konudaki farklı projeleri topladık. Bu aynı zamanda bir uygulama deneyimi de istiyor. Yenikapı örneği bize bunu gösterdi. Katılımcı bir süreçle, üniversitelerin de katkısını alarak bu projeyi yürüteceğiz."
Kentsel dönüşümün çok kötü örneklerini gördüğümüzü ama bunun restorasyon alanındaki kötü uygulamaları geriye döndürmek için de bir fırsat olarak söyleyen Murat Hazinedar, "Ancak bunu imar yoğunluğunu artırarak değil, sindirerek yapmalıyız. Rantı kamu lehine geliştirmeyi arzuluyoruz." dedi.
Mahalle ölçeğindeki tarihi değerlerin küçük dokunuşlar ile yenilenerek önce kentlilere, sonra turistlere tanıtılabileceğini belirten Beşiktaş Belediyesi Başkanı, 200'ün üzerinde tarihi çeşmeye sahip ilçede, 63 çeşmenin restorasyon projesinin hazırlandığını müjdeledi. Beşiktaş Belediyesi bünyesindeki KUDEB biriminin geleneksel konut mimarisini bir envanter ile kayıt altına aldığını da bildiren Başkan Hazinedar, Ortaköy Sıraevler 'de bir restorasyon çalışması yürütüldüğünü, yakın zamanda yenilenecek olan tarihi belediye binasının da işleyen bir kent müzesine çevrilmesinin amaçlandığını söyledi.
Murat Hazinedar'ın kültürel miras alanında verdiği müjdelerden biri de, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 1950'li yıllarda ürettiği 4. Levent Mozaikleri'nin tescillendiği idi. Hazinedar, bu eserlerin yer aldığı bölgenin Açıkhava Sanat Müzesi haline getirileceğini belirtti. Beşiktaş Belediyesi'nin miras konusundaki diğer bir çalışması da, yeni kurulmakta olan Geleneksel Ahşap ve Taş Atölyesi.
Kültür oluşum merkezine dönüşen müzeler eğitim sorumluluğunu üstüne almalı
"İstanbul'un başına gelen felaketler dile getirilirken yangınlar, depremler, belediye başkanları ve yanlış restorasyonlar sıralanır" diyen Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. A. Haluk Dursun, bu etkinliğin sloganının, önceki konuşmacıların da dikkat çektikleri 'emanet' kavramı olması gerektiğini söyledi. Bakanlık olarak; Anadolu mirasını kimden kaldığını merak etmeden, reddi miras yapmadan benimseyen, bunu mirasyedi gibi harcamadığını beyan eden ve gelecek kuşaklara aktarma bilincinde bir yaklaşım izlediklerini belirten Dursun, Ayasofya ve Topkapı Sarayı'nda Müze Başkanlığı görevini yürütmüş bir uzman olarak, müzecilik alanındaki gelişmelere de değindi:
"Müzeler artık sadece koruma işlevini yerine getirmiyor. Bu kurumların artık gerçekten bir kültür oluşum merkezi olması ve eğitim sorumluluğunu üstüne alması lazım. Topkapı Sarayı Müzesi Yıllığı 22 yıl sonra yeniden çıkarıldı. İstanbul'un kültür envanteri ve veritabanı 2010 Avrupa Kültür Başkenti programı kapsamında hazırlandı. Özel müze sayısı ilk defa devlet müzesi sayısını geçti. Kapital artık kültüre yatırım yapıyor. Bu gücü evrensel değerlere uygun bir şekilde sunduğumuz zaman çok daha iyi yerlere geleceğiz."
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda 7 Şubat 'a dek sürecek HERITAGE 2015 Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri Fuarı ve Konferansları ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.