Solar Dekatlon, Amerika Enerji Bakanlığı Enerji Yeterliği ve Yenilenebilir Enerji Departmanının ana sponsorluğunda gerçekleştirilen disiplinler arası bir uluslararası tasarım yarışması. Bu yarışmanın konusu ve hedefini, isminin de işaret ettiği gibi, tamamen solar enerjiyle ‘yaşayan' bir yapı tasarlamak ve imal etmek oluşturuyor. Fakat beklenen ve istenilen ürünlerde aranan tek özellik güneş enerjisini kullanabiliyor olması değil. Tasarlanacak yapılarda değerlendirmeye tabi tutulacak 10 kriter arasında orjinallik, tasarımsal endişe taşımaları, dikkat çekicilik ve pazarlamaya uygunluk, verimlilik ve enerji yeterliliği gösteren yani tasarruflu yapıda olmaları bulunuyor. Tasarlanarak gönderilen projelerin tüm masraflarını yarışmacıların ve temsil ettikleri üniversitelerin ayarlayabileceği sponsorlar tarafından karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda parça parça imal edilmiş yapı bloklarının, sergi döneminde belirlenen mekanda yine yarışmacılar tarafından monte edilerek bir ‘solar köy' ortaya çıkarmaları bu ‘dekatlon'un safhalarından. Bu zorlu görevin altından kalkması istenenler ise Amerika, Kanada ve Avrupa üniversitelerinin öğrencileri.
İlk ikisi 2002 ve 2005 yılında düzenlenmiş olan ‘Solar Dekatlon' yarışmasının 2007 ayağı, 12-10 Ekim tarihleri arasında Amerika, Washington'da bulunan National Mall'da gerçekleştirildi. Organizasyon, yerinde inşa edilen 'solar köy' ile kuşkusuz, güneş enerjisi kullanımına, enerji yeterliği ve tasarrufuna dikkat çekmesi ve yakın zamanlı ev tasarımında sürdürülebilirliğin önemini ortaya koyması açısından güçlü bir kamusal gösteri olma özelliği taşıyor.
Yarışma konusu, tasarlanacak olan ‘Solar Ev'in iki haftalık sergi boyunca kendi enerjilerini yalnızca güneş ışığı yardımıyla sağlayabilmeleri ve aynı zamanda elektrikle çalışan bir otomobil (General Motors tarafından üretilen ‘Gemcar') bataryasını doldurabilecek miktarda fazladan enerji üretebilmeleriydi. Enerji yeterliği kapsamında beklenen ise, kullanılan enerji tasarruflu aydınlatma elemanlarını ve elektrikli gereçleri çalıştıracak, sıcak su ve gerekli klimatizasyonu sağlayacak miktarda gün ışığı enerjisi depolanabilmesi. Bunun haricinde yapı izolasyonunun, minimum ısı kaybı göstererek ısıtma-soğutma giderlerini aşağıya çekmesi gerekiyor. Çalışmalarını National Mall'da sergileyen 20 ayrı üniversitenin öğrencileri tasarım, yapım, test ve kamusal sunumunu gerçekleştirdikleri projeleriyle, insan, doğal kaynaklar ve teknolojik sistemlerin entegrasyonunu başarıyla ortaya koymaya çalıştılar. Tasarımların piyasaya pazarlanabilecek olgunlukta olması ve müşteri odaklı revizyon potansiyeli içermesi ise yine kanıtlamaları gereken proje kriterlerindendi.
Jüriyi, tüm bu özellikleri barındırması dışında tasarımının esnekliği ve yalınlığıyla etkilemeyi başaran ve 10 kategoride aldığı 4 birincilikle bu yılki dekatlonun tartışmasız galibi olan takım, Darmstadt Üniversitesi oldu. Projenin dış cephe kaplaması olarak kullanılan kayın latalar, güneş kırıcı olmanın ötesinde bağlı olduğu otomasyon sistemi sayesinde içinde sakladığı solar hücrelerin gün boyu açı değiştirerek binaya enerji sağlaması için tasarlandı. Darmstadt Üniversitenin ‘solar evi', Almanya'daki üniversite kampüsüne yerleştirilecek.
Yarışmanın ikincilik ödülünü, yeşil cephesiyle Ziyaretçi Özel Ödülü'nü de almaya hak kazanan Amerika Maryland Üniversitesi takımı, iç mekanda nem problemiyle başa çıkmak üzere tasarlanmış bir ‘iç şelale' ile yapının havalandırma sistemine de katkı sağlayan bir proje çıkarmış. Dış cephesinde ise cam yerine, ışık tutarak enerji tasarrufu sağlayan polikarbonat paneller kullanılıyor.
Üçüncülük ödülüne layık görülen Santa Clara Üniversitesi takımı ise, projelerinde bilgisayar teknolojilerinin nimetlerinden faydalanıyor. Ev, yapının iç ve dış cephelerini sürekli denetleyen bir sistem ile yapının harcadığı enerji miktarını hesaplayan ve böylelikle bertaraf edilen karbon emisyonlarını gösteren bir monitöre sahip.
Yarışmaya dahil olan tüm üniversite takımlarının çalışmalarının sergilendiği National Mall ise, bu ‘solar köy' dışında yenilenebilir ve tasarruflu enerji kullanımı sergileri ve aktivitelerine ev sahipliği yaptı. Açık kaldığı 8 gün boyunca mekan, öğrenciler, jüri, öğretim görevlileri dışında 120 bin kişiyi ağırladı.
Takımlar, Amerikan Enerji Bakanlığı tarafından 100 bin Amerikan Doları destek görüyor. Bakanlık Sekreteri Alexander Karsner sağlanan bütçenin, yarışmanın ulusal ve uluslararası enerji araştırmaları açısından taşıdığı öneme işaret ettiğini belirtiyor. Aktivite yalnızca mimarlık ve bağlantılı disiplinlerin öğrencilerini değil, aynı zamanda meslek içi kişileri de eğitme ve bilinçlendirme amacı güdüyor.
Dünyada hem yükselen bir trend hem de kaçınılmaz bir gereklilik olarak gün ışığı enerjisine dair araştırmalar ve yatırımlar artıyor. Zannedilenin aksine pek çok işletme, gün ışığının enerjiye çevrilmesi için gerekli yatırımları yaptığı takdirde, günün en çok elektrik enerjisi harcanan saatlerini karşılayabilecek miktarda enerji üretebilecek. Elde edilen ‘temiz enerji', gün boyunca havalandırma ve medya iletişim aletlerinin ihtiyacını karşılayabilir. Toplam gider – gelir hesapları bağlamında bakıldığında ise uzun süreli yatırımlar için çok daha karlı olduğu tespit edilen solar enerji destekli sürdürülebilir yapılar, enerji tasarruflu binalara oranla yüzde 47, eski yöntemlerle inşa edilmiş yapılarla kıyaslandığında ise yüzde 60 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca tüm bunları gerçekleştirmek için sınırsız alana ihtiyacımız yok. Dünya üzerinde bulunan toprak alanının yalnızca yüzde 1'inin solar enerji üretimi için kullanılması tüm global enerji kaynaklarının 10 katının üretilmesini sağlayabilir. Yapılan istatiklere göre yenilebilir enerji potansiyelinin bölgesel anlamda yüzde 75 oranında yükseltilmesi örneğin Wisconsin eyaletinde 62 bin yeni istihdam ve 1.2 milyar dolarlık ekonomik girdiye işaret ediyor.
Derleyen: E. Seda Kayım