Mimarlık ve tasarım alanlarına özel projeler üreten ve yeni işbirlikleri ile büyümeye devam eden ArcheThink'i kurucusu Selin Uysal'dan dinledik.
ArcheThink, mimar ve tasarımcılar ile iletişim kurmak, marka ve ürünlerini anlatmak isteyen şirketler için özel projeler geliştiren bir iş ortağı. Yapı ürünleri satan şirketlerin, mimarlar ile uzun vadeli ve sürdürülebilir iletişimini sağlayan stratejileri oluşturan ve sürdüren bir danışmanlık şirketi olarak da hizmet veren ArcheThink’i ve yaptığı çalışmaları, kurucusu Selin Uysal ile konuştuk…
Selin Uysal kimdir? Kısaca hakkınızda bilgi edinebilir miyiz? ArcheThink öncesi iş hayatınızdan, neler yaptığınızdan bahsedebilir misiniz?
Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme bölümü mezunuyum. Çalışma hayatına 2000 yılında başladım. 2013-14 yılları arasında Koç Üniversitesi’nde Excutive MBA programını bitirdim. Franke, Ariston gibi yapı ürünleri üreten ve satan şirketlerde Satış, Anahtar Müşteri Yönetimi gibi bölümlerde çalıştım. 10 yıl boyunca Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubunda Müşteri İlişkileri Departmanı'nın kuruluşunda ve yönetimde rol aldım.
ArcheThink nasıl ortaya çıktı? Hangi amaçla kuruldu? Neler yapıyor? Kaç kişilik bir ekiple nasıl bir sistemle çalışıyor? Hangi firmalara ne tür hizmetler veriyorsunuz?
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu'ndaki görevim başlangıçta mimarlar, iç mimarlar ile iletişim ve iş birliği geliştirmekti. Belli bir zaman sonra mimarlık ve tasarım alanını geliştirecek, özel projeler kurgulamaya, yönetmeye başladım. Bu süreçleri baştan sona tüm detayları ile çalışmak ve başarıya ulaştığını görmek bana ArcheThink’i oluşturmak için fikir geliştirmemi sağladı. Yaptığım projeleri farklı nitelikteki yaratıcı ekiplerin iş birliği ile başka firmalar için de kurgulayabilirdim. Bu fikir ile yola çıktım, çok kişiye danıştım elbette iş modelini oturtmak zaman aldı. Spesifik bir alanda kalarak iş yürütmek kolay olmadı.
ArcheThink’i iki tip hizmet ile düşünebiliriz. Birincisi; mimar ve tasarımcılar ile iletişim kurmak, marka ve ürünlerini anlatmak isteyen şirketler için özel projeler geliştiren bir iş ortağı. İkincisi ise yapı ürünleri satan şirketlerin, mimarlar ile uzun vadeli ve sürdürülebilir iletişimini sağlayan stratejileri oluşturan, sürdüren bir danışmanlık şirketi.
Şu an düzenli olarak Roca Banyo Ürünleri, Nippon Paint, Pulver gibi şirketler ile çalışıyorum. Proje bazında dönemlik çalıştığımız şirketler de var. ArcheThink mimarlık ve tasarım alanında birçok farklı nitelikli projeler geliştirdi, yönetti ve yeni iş birlikleri ile büyümeye devam ediyor.
ArcheThink neden mimari alana yoğunlaştı? Mimari dışında da çalışmalarınız var mı?
“Tanrı’nın bir mesleği olsaydı mimar olurdu” diye bir söz vardır. Mimarlık çok farklı disiplinler ile çalışan, yeni yaşam şekilleri sunan çok yönlü bir meslek. İnsana dokunan her alan ile ilişkisi var ve sürekli farklı alanlarda gelişmeye devam ediyor. Benim de iş hayatımın yarısından fazlasını geçirdiğim, ilgilendiğim ve içinde bulunmaktan hoşlandığım bir alan. Bildiğim, sevdiğim bir alanın içinde kalmak istediğim için mimarlık odağında bir iş modeli üzerinde ArcheThink’i kurdum.
Kurumsal bir şirkette uzun yıllar koltuğun diğer tarafında oturan ve bu hizmeti alan biri olarak karşımdaki şirket için öncelikleri anlıyor, diğer yandan mimarlık dünyasındaki hassasiyetleri de gözeterek dengeyi bulmak gerektiğini biliyorum. Bu farkındalık ile hem sevdiğim, bildiğim bir alanda çalışmaya devam etmek, hem de sektörü geliştirecek yeni projeler üretmek beni heyecanlandırıyor.
ArcheThink mimarlık ve tasarım ağırlıklı çalışmakla birlikte iş birliği yaptığım şirketlerin ihtiyacı doğrultusunda pazarlama iletişimi, kurumsal iletişim gibi konularda da ayrıca destek oluyorum.
VitrA ile Kentin Hayalleri
“VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi”, “VitrA ile Kentin Hayalleri” gibi daha önce hayata geçirdiğiniz projeleriniz ile “Architect@Work”, “Genç Mimarlar Seçkisi ve Sergisi”, “HipiconPro”, “Design Week Turkey” gibi projeleriniz ve ArcheThink’in bu projelerdeki yeri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
VitrA adına çalıştığım projelerin ikisi de geniş kapsamlı, çok paydaşlı, 2 sene ve üstü zaman zarfında devam eden projeler. Özellikle proje geliştirme ve koordinasyonunu üstlendiğim VitrA ile Kentin Hayalleri projesinde onlarca mimarla Türkiye’nin 9 farklı kentini ziyaret ettik. Düzenlediğimiz paneller ile o kentin hayallerini dile getirerek kenti farklı katılımcılarla beraber konuştuk. Bir şirketin, ticari bir amaç gütmeden böyle uzun süreli sektörel yatırımlar yapması benim için çok ilham vericiydi.
ArcheThink mimarlık sektöründeki kavramları, yenilikleri, meseleleri konuşmak, iyi örnekleri sergilemek, genç mimarlara ve mimar adaylarına fırsat tanımak üzerine çalışma vizyonunu benimsiyor. Bunu destekleyen iki proje; Architect@Work” ve Genç Mimarlar Seçkisi & Sergisi – Gemss.
“Architect@Work” her sene bir tema belirliyor ve belirlenen tema çerçevesinde panel, seminerler düzenleniyor. ArcheThink’in düzenlediği panel ve seminerlerde başta genç mimar adayları olmak üzere çok katılımcılar geleceğin mimarlığı üzerinde konuşma ve paneller dinleme fırsatı buldu.
Genç Mimarlar Seçkisi & Sergisi, The Circle iş ortaklığında, ArcheThink proje koordinasyonu ile gerçekleştirilmiş, genç mimarların ilham verici projelerinden oluşan bir sergiydi, seçilen projeler Türkiye’deki mimarlık çevreleri için umut oldu diyebilirim.
Tüm bu projelerin yanında Design Week Turkey ulusal boyutta, Türkiye’nin en büyük tasarım organizasyonu olarak çok geniş bir kesime hitap ediyor. Proje koordinatörlüğünü üstlendiğim organizasyonun Türkiye’deki tasarımcılara fırsat tanımasını, daha çok şirketin tasarım odaklı çalışmasını teşvik etmek gibi bir misyonu var. Bu misyonu sahnedeki konuşmalara, atölyelere, sergilere, etkinliklere taşımak hem zor hem de keyifli bir iş oldu.
ArcheThink’in gündeminde benzer hangi projeler var?
Sürdürülebilirlik konusu pandemi ile beraber daha da gündemde olan, mimarlık mesleğini de etkileyen bir başlık haline geldi. Önümüzdeki dönemde daha önce de uzun yıllar gerçekleşen sürdürülebilirlik konferansını dijitale taşıyarak seriler halinde gerçekleştireceğiz. Çalıştığım firmalardan biri ile yine ülkeyi gezecek, mimarlara dokunacak iletişim projeleri üzerinde görüşüyoruz. Mimarlık üzerine global çapta iletişim projeleri gerçekleştiren ve tasarıma vizyon kazandıran İspanyol firması Roca’nın çalışmalarını da Türkiye pazarında, Türk mimarlar ve mimarlık öğrencilerin için fayda sağlayacağı üzerine kurgulayacağız.
Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi? Pandemi ile birlikte çalışmalarınızda neler değişti?
Pandemi sürecinde çoğunluğun yaptığı gibi çalışmaya evden devam ettim. Yüz yüze görüştüğümüz kişiler ile ekran ya da telefon üzerinden iletişim kurar duruma geldik. Tabi, bunların hiçbiri engel olmadı. ArcheThink, bu dönemde biri mimarların konuşmaları ile pandemi döneminin güncesini oluşturan, diğeri mimarlara projelerinde ürün, renk seçimi konusunda rehber olacak nitelikte iki büyük proje bitirdi. Yakın zamanda her ikisinin de lansmanı gerçekleşecek.
Geleceğe yönelik hedef ve planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle ArcheThink’i büyütmek, sektörü destekleyen, farklı disiplinlerde çalışan kişiler ile çalışacağım yeni projeler oluşturmak, işimle ilgili en büyük heyecanım. Orta vadede Avrupa başta olmak üzere yurt dışı ortaklı projeler gerçekleştirmek hedefindeyim.
Eklemek istedikleriniz...
Değişen dünyada insanların öncelikleri, yaşamları da değişti ve değişmeye devam ediyor. Şirketlerin de bu değişime adapte olarak, sadece ticari olmayan, içeriği ile sektöre katkı sağlayan projelere yatırım yapmalarını öneriyorum. Bu tip projelerin daha bağlı bir kitle oluştururken, sektörü büyüteceğine inanıyorum.