Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi Açıldı

Berhan Abay / 02 Nisan 2021
Dr. Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı Olcay Aydemir, Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi'nin Şubat ayında yapılan açılışı ve restorasyon süreci ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Atlas Sineması’nın tarihçesini sizden dinlemek isteriz.

Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Köçeyan Konağı, 1870 Yılında döneminin ünlü işadamlarından, sarayın Kuyumcubaşısı Agop Köçeyan tarafından kışlık saray olarak inşa edilmiştir. Eski yapıların daha sonra farklı işlevlerde kullanıldığını biliyoruz, bu yapı da 1918 - 22 yılları arasında İngiliz işgal kuvvetleri tarafından mahkeme olarak kullanılmış, daha sonra PTT Genel Müdürlüğü olarak kullanılmıştır.

1932 yılına gelindiğinde konağın arka bahçesi, bir eğlence merkezi olarak at cambazhanesine dönüştürülmüştür. Yapının mülkiyeti 1948 yılında Borovalı ailesine geçmiş, aynı yıl Atlas Sineması ve Tiyatrosu, at cambazhanesinin bulunduğu yerde inşa edilerek 1860 kişilik kapasite ile hizmete açılmıştır.

1951'de konağın 1. katı Küçük Sahne olarak düzenlenmiş, burada önemli oyunlar sergilenmiştir. Bodrum, zemin, 3 normal kat ve çatı katı olan kışlık saray, Bakanlığımız'ın çeşitli birimlerine de ev sahipliği yaptıktan sonra 2017’de alınan bir karar ile Sinema Müzesi işleviyle onarıma alınmıştır.

Restorasyon başlamadan tarihi bina ne durumdaydı?

Tarihi yapıda, restorasyon başlamadan önce yılların getirdiği çok işlevselliğin katmanları ve bunların verdiği zararlar, ihtiyaçlardan kaynaklanan eklenmiş mekanlar yani muhdes malzemeler vardı; duvar, tavan, döşeme, kat kat boya katmanları, kayıp olan parçalar... Şükür ki bunların hepsini kaldırdığımızda özgün katmanların hemen hemen çoğuna ulaşmış olduk.

Restorasyon sürecini, çalışmalarınızı, Sinema Müzesi’nin bu çalışmada yer alma kararını anlatır mısınız?

2015'te başlayan Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi projesi fikri, yoğun ön hazırlık çalışmalarından sonra 2017’de proje çalışmalarına geçilmiş. Yeni göreve başladığım 2018 Mart ayında restorasyon çalışmalarına yeni başlanmıştı. Yapı restorasyon çalışmaları 2020 Mayıs ayında tamamlandı. Teşhir tanzim çalışmalarına yine mayıs ayında, sinema onarımına ise temmuz ayında başlanarak tüm çalışmalar 2021'de tamamlandı.

Bu süreçte yapının bütüncül bir işlevle kamusal bir alana dönüştürülmesi, müze olması, sinemanın yeni görünümüne kavuşması, pasaj girişinin özgün haline referans verecek şekilde onarılması için elbette sadece onarım maliyetinin yanında ciddi bir kamulaştırmanın da yapılması önemli bir adımdır. Kışlık Sarayın iki yanındaki dükkan işlevi olan birimlerin müzeye katılması sağlanmıştır, bu çok önemli bir bütünleştirmedir.

Bina ve bölgedeki diğer tarihi binalar sağlamlık/dayanıklılık açısından ne durumda? Restorasyonda ne gibi güçlendirme çalışmaları yapıldı?

Bu bölgedeki tarihi binaların sağlamlık ve dayanıklılık açısından durumunu 99 depreminde ve 2000 yılındaki patlamalardaki hasar tespit çalışmalarında yakından inceleme şansı bulmuştum. Aslında yapılar hakikaten geçmişte yapılan yapım teknikleri nedeni ile iyi durumda olsalar da, yılların getirdiği çok katmanlılık, farklı işlevle kullanım ve rutin bakım yapılmaması gibi nedenlerle problemler yaşamışlar.

Bölgedeki binaların başlıca sorunları; bitişik nizam olması, yol bakımları, sudan kaynaklı kapiler ve çatı suyu sıkıntıları, çok katmanlılığın getirdiği özgün olmayan ekler, katlar, yeni yapılan yapıların getirdiği alt yapı yükü, yetersizliği gibi...

Bu restorasyonda kagir duvarlarda tekstil file uygulaması ve güçlendirilmiş harçlarla lokal veya sürekli güçlendirmeler yapıldı. Yine sinema bölümünde yük hafifletme yoluyla özellikle çatıdaki ağır malzemelerin yerine hafif malzeme tercihi ile yük azaltma yoluna gidildi.

Olumsuz eleştirilere maruz kalan, bu dönem biraz da fazlalaşan, restorasyon çalışmaları bulunuyor. Eksiklik ve yanlış uygulamalar nereden kaynaklanıyor? Ne tür önlemler alınmalı? Yorumlarınız neler olur?

Günümüz restorasyonlarının en büyük problemi, yeterli vakit ayrılmadan hazırlanan, oluşturulmuş koruma projeleri. Uygulama esnasında hız, zaman zaman deneyimsiz ekipler, mevzuatın güncel koşullara yetersiz kalması gibi konuların sebep olduğunu düşünüyorum.

En başta mevzuatın yenilenmesi gerekiyor. Proje elde etme yönteminin kriterlerinin güncel koşullara ayak uydurularak revize edilmesi gerekiyor. Yetişmiş kalifiye elemanların rutin eğitimlere tabi tutulması, geleneksel malzemenin kullanımına dönük eğitimlerin artması, daha çok bilinirlik ve şeffaflık, uygulamalara dahil edilmek, etmek, tecrübenin paylaşılması, bunun artırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Yapı çevre ilişkisine dönük kriterlerin değerlendirilmesi ve eğitimli dinamik, ekipler de önemli.

Devam eden, başlayacağınız restorasyon çalışmaları var mı?

Elbette, devam eden, yürüyen çok sayıda projemiz var, olacak da. Projelerin devam etmesi, sürdürülmesi ve korunmasını çok değerli buluyorum.

Yakın zamanda Rami Kışlası devam edecek, Sultanahmet Camii'nde önemli uygulamalarımız devam ediyor. Yeni restorasyonu başlayacak çok sayıda heyecan verici çalışmalarımız var. Yine uluslararası bir eğitim projemiz var - bunu çok kıymetli buluyorum - tamamen restorasyon eğitimine dönük bir proje, takipte kalıp, yakından izleyebilirsiniz.

Eklemek istedikleriniz varsa duymaktan memnun oluruz.

Gençlere, yeni meslektaşlarıma; sevdikleri işleri yapmalarını, değerli oldukları yerde çalışmaları ve kalmalarını tavsiye ederim. Yaratıcı, yeniliğe açık ekiplerle takım olmaları ve katılımcı, paylaşımcı olmalarını da tabii...


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :