TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'ndan "Çağdaş, Sağlıklı, Planlı ve Güvenli İzmir" Önerileri

mimarizm.com / 24 Şubat 2009


TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu
, yerel seçimler öncesinde 'çağdaş, sağlıklı, planlı ve güvenli bir İzmir için' görüş ve önerilerini bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Toplantıya, TMMOB'ne bağlı Odaların başkan ve yöneticileri katıldı. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferdan Çiftçi, 08 - 10 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen İzmir Kent Sempozyumu bildirilerinden oluşan 800 sayfalık bildiriler kitabını 30 sayfalık bir broşürde özetlemeye çalıştıklarını söyleyerek, görüş ve önerilerini altı ana başlıkta topladıklarını açıkladı. Söz konusu kitapçığın aynı zamanda sempozyumun sonuç bildirgesi olarak da değerlendirilebileceğine değinen Çiftçi, İzmirlileri kentin sakini olmaya değil sahibi olmaya çağırdı.

Kitapçıkta öne çıkan altı başlık

1. Kent Kimliği, Kent Kültürü, Kent Yönetimi
2. Kentsel Planlama ve Yapılaşma Politikaları ve Uygulamalar
3. Çevre Açısından Mevcut Durum ve Geleceğin Planlanması
4. Kentin doğal afetlere Hazırlık Durumu, Doğal Afetler ve İzmir
5. İzmir'in Enerji ve Doğal Kaynakları
6. Kentleşme Sürecinde Tarım

Öne çıkan görüş ve öneriler

* Kent yönetiminde çoğulcu katılımcılığı sağlamak için mekanizmalar kurulmalı, bu bağlamda Yerel Gündem 21, Kent konseyleri, Kent Meclisleri, Kadın Meclisi gibi oluşumlar daha işlevsel hale getirilmeli; mahalle bazında oluşumlarla katılımcı mekanizmalar zenginleştirilmelidir. Bu mekanizmaların sağlıklı çalışması için çaba harcanmalıdır. İzmirliler kentin sakini değil sahibi olmalıdır.

* İzmir halkını evlerden, televizyon başlarından kaldırıp sokağa, kültürel ve sportif mekanlara taşıyacak etkinlikler ve mekansal düzenlemeler yapılmalıdır.

* İzmir'in kent kimliği konusundaki çalışmalara "Kadın Dostu Kent" konusunda yapılacak çalışmalarla önemli bir açılım sağlanacağını düşünüyoruz. Ayrıca farklı kimliklerin, kültürlerin barış içinde bir arada yaşaması için yerel yönetimlerce çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmeli, mekansal düzenlemeler yapılmalıdır. İzmir; eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir kent kimliğini kazanmalıdır.

* Ulaşım konusunda hazırlığı sürdürülen Master Planı sonuçlandırılmalı; ulaşımda körfez ve raylı sistemlerin daha yoğun kullanımı sağlanmalıdır. Toplu taşımacılıkta, özellikle deniz ulaşımında yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanabilen taşıtlar araştırılmalıdır. Yaşanabilir bir İzmir için sürdürülebilir bir ulaşım hedeflenmelidir.

* Kentin merkezindeki trafik yoğunluğu azaltılmalı, gerekirse özel taşıtların kent merkezine girişi engellenmeli, bu bölgelerde ulaşım sadece toplu konut araçlarıyla gerçekleştirilmelidir.

* Planlama konusunda çeşitli bakanlıklar tarafından hazırlanmış olan planlar ile Büyük Şehir Belediyesi tarfından hazırlanmış olan Nazım İmar Planı arasındaki çelişkiler ortadan kaldırılmalı; uzun tartışmalar sonucunda hazırlanan Nazım İmar Planı üzerinde tadilat çalışmaları yapılmamalıdır.

* Kentsel mekan konusunda bir Akdeniz kenti olan İzmir'e özgü bazı detayları öne çıkaracak estetik çalışmalar gerçekleştirilmeli, cephe renklerinden yapı elemanları ve malzemelerine kadar müdahale edilerek bir kent mimarisi karakteri oluşturulmalıdır.

* Kentin her bölgesine bisikletle ulaşılabilmesi için bisiklet yolları ve park yerleri yapılmalı, halkın bisiklet kullanımını özendirici uygulamalar gerçekleştirilmelidir. Bu kapsamda kentin çeşitli alanlarında oluşturulacak bisiklet park alanlarında bulundurulacak bisikletler halkın ücretsiz olarak kullanımına tahsis edilmelidir.

* Kaçak yapılaşmanın, kaçak tadilatların önlenmesi, sağlıklı, güvenli, ısı tasarruflu yapıların oluşturulması için daha sıkı denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır.

* Hava kirliliğinin önlenmesi konusunda başta Aliağa'daki sanayi sıkı denetlenmelidir. Bu bölgeye hava kirliliğini artırma olasılığı olan termik santral vb. tesislerin kurulmasına izin verilmemelidir. Kent içinde konutların yakma sistemlerinin ve yakıtların periyodik olarak denetlenmesi sağlanmalıdır.

* Kente yeni su kaynakları kazandırılmalı, Gördes Barajı iletim hattı ve arıtma tesisleri yapılmalı, mevcut su havzaları (Tahtalı Barajı, Çamlı Barajı vb.) özenle korunmalı, yer altı su kaynaklarının kullanımı denetim altına alınmalı, su kaynaklarının hoyratça kullanımı engellenmeli, kent içi su dağıtım şebekesi süratle yenilenerek kaçaklar minimuma indirilmelidir. Kentin yağmur suları, atık su kanalizasyon şebekesinden tamamen ayrılmalı ve yağmur sularının barajlara deşarj olanakları araştırılmalıdır.

* Kanalizasyon ve arıtma tesislerindeki sorunlar hızla giderilmeli, kentin gelişimine paralel olarak yenileme ve kapasite artırımı planlanmalıdır.  Körfezin temizlenmesi çalışmalarına hız verilmeli, derelerden gelen kirlilik önlenmelidir.

* Kentimizde kişi başına düşen yeşil alan 2,8 m2 dir. Bu miktarın en az 10 m2 çıkarılması hedeflenmeli, bu hedef için özel düzenlemelere gidilmeli, var olan yeşil alanlar ve Kültürprak özenle korunmalıdır. 

* Bölgemizdeki jeotermal enerji potansiyeli bilimsel olarak araştırılmalıdır. Jeotermal enerji ile Seferhisar'da termal turizm ve seracılık; Dikili'de ısıtma ve seracılık alanlarında etkili çalışmalar gerçekleştirilmelidir.

* Kentin afet hazırlık çalışmaları sürekli gözden geçirilmeli, bu konuda Valilikçe oluşturulan plan sürekli güncellenmeli, afet öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler için kent halkı kesintisiz olarak eğitilmelidir.

* 1. Derece deprem kuşağında yer alan kentimizdeki depreme dayanaksız yapı stoğu tespit edilmeli ve "kent yenileme projeleri" çerçevesinde yenilenmelidir. Bu kapsamda 1997 yılında kentin depremselliğini içeren Radius projesi güncellenmelidir.

* Dünyada yaşanan açlık sorunları, dünya gıda fiyatlarındaki artışlar küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, toprak ve su kaynaklarına daha iyi sahip çıkılmasını ve sürdürülebilir yaşamdan yana politikaların yaşama geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Belediyeler ve il özel idaresi, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasına özel bir önem vermeli, bu çerçevede tarım topraklarının sınıflandırılması ve arazi kullanım planları bir an önce yapılmalıdır. Tarım alanlarına rant gözlüğü ile bakılmamalı bu alanlarda uygulanacak yapılaşmalara izin verilmemelidir.


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :