Türkiye'deki distribütörü Terminal Design tarafından, Perakende Günleri'ne katılmak üzere İstanbul'a davet edilen ALU, dünyanın önde gelen markaları için geliştirdiği mağaza ve vitrin tasarımı alanında, her ortama uyarlanabilen ve özel gereksinimlere göre kişiselleştirilebilen tamamlayıcı ürünlerden oluşan sistemlerini sektörün ilgileri ile paylaştı. ALU'nun CEO'su Abramo Manfrotto'nun, Perakende Günleri'nde gerçekleştirdiği ufuk açıcı sunumu kaçıran tasarımcılar ve mimarlar, 21 Ekim Cuma günü Terminal Design'ın Beylerbeyi'ndeki showroomunda gerçekleşen ikinci toplantıda ALU'nun yaratıcı dünyasını yakından tanıma fırsatı buldular.
Abramo'nun profesyonel bir fotoğrafçı olan babası Lino Manfrotto, bugün fotoğrafçılık aksesuarları alanında femonen haline gelen Manfrotto markasının kurucusu. Baba Manfrotto, 1987 yılında Manhattan'da dolaşırken, Lexington Avenue'deki Bloomingdale's mağazasının vitrininde, kendi ürünleri Autopole'un giysileri teşhir etmek üzere kullanıldığını görür. O anda yeni bir iş kolunun kendilerini beklediğini fark eden baba Manfrotto, böylece ilerleyen yıllarda yeni bir fenomene dönüşecek olan ALU'yu [marka adını, ürünlerin başlangıçta sadece alüminyumdan üretilmesinden alıyor] kurmaya karar verir. İşte bu öngörülü girişimin 24 yıllık meyvesi ALU, bugün yeni meyveler vermek üzere...
Starbucks, Ray-Ban, Nokia, Wrangler, Lanvin gibi çok farklı sektör ve segmentten müşterilere mağaza tasarımı konusunda çözümler sunan ALU'nun güncel eğilimleri ile yakın dönem hedeflerini öğrenmek üzere mikrofonumuzu Abramo Manfrotto' uzattık. Kurulduğu günden bu yana, farklı mekânlarda farklı şekillerle tekrar ve tekrar kullanılabilen sistemlere imza atan ALU, tüketimin odağında kalıcı çözümler arıyor.
"Kriz, firmaları danışmanlık almaya yöneltti; biz de bu danışmanlardan biriyiz"
Sunumunuzda faaliyet alanlarınızı yüzdeler üzerinden aktarırken, hizmetler sektörünün giderek artan bir orana sahip olduğunu vurguladınız. Bu durumu biraz açabilir misiniz?
Şu anda üstlendiğimiz işlerin yarısı özel üretim. Bunların % 15'i ise hizmetler sektörü ile ilişkili. Hizmetlerden derken, diğer şirketlere sunduğumuz her türlü tasarım hizmetinden bahsediyorum. Konsept geliştirmeden tutun da, mağaza planlamasına ve tasarımına varıncaya dek her şey. Konsept belirlendikten sonra; mağazanın inşa edilmesi, içeriğin yerleştirilmesi ve yapım sonrası bakıma varıncaya dek tüm kalemler ‘hizmetler' başlığına dahil edilebilir. Ve bu başlığın giderek daha da önem kazanıyor. Perakendecilik alanında faaliyet gösteren firmalar küresel ekonomik kriz nedeniyle kendi projelerini döndüremez hale gelip, diğer şirketlerden destek almaya başladılar. Biz de bu destek veren şirketler arasında yer alıyoruz. Çok ilginç bir döneme girdik diyebilirim.
Her kesime hitap edecek ölçüde erişilebilir ürünlere sahip olduğunuzu belirtiyorsunuz. ALU ağırlıklı olarak hangi firmalar/sektörler ile çalışıyor?
Projelerimizin çoğu giyimle ilgili, yani moda ve tekstille… Özellikle ABD'deki büyük mağazalarda güçlü bir konuma sahibiz. Buna karşın bu ülkedeki en büyük müşterimiz bir banka; Bank of Amerika. Ayrıca Apple Store'lar için de teşhir birimleri üretiyoruz. ABD ve Avrupa'da faaliyet gösteren otomotiv firmaları ile çalışıyoruz. Konaklama sektörü de son dönemde ciddi bir yükselişe geçti. Bu alan sadece oteller ve restoranlardan ibaret değil, güzellik merkezleri de yine konaklamaya giriyor. Örneğin Perakende Günleri'nde yaptığım sunumda, Kanada'da gerçekleştirdiğimiz köpek güzellik merkezinden de bahsettim.
Seyahat acenteleri ve gözlükçülerle de yoğun işbirliği içindeyiz. Luxottica Group en önemli müşterilerimiz arasında…
Standart ürünlerinizden faydalanıp, bunları diğer müşterilere göre çok daha yaratıcı bir şekilde kullanan firmalar hangileri?
Lanvin, 2004 yılında Paris'teki mağazasının vitrininde Autopole'u çok yaratıcı bir biçimde kullanmıştı.
Lanvin'in Paris'teki mağazasının vitrini, Aralık 2004.
Sonraki sayfada: "Büyük markalar dünyanın her yerinde aynı görünüme sahip olmak istiyor"