Ya Çocuklar Yakmıştır ya da Çiftçiler
Filiz YAVUZ
/ 15 Eylül 2009
"Nasıl korumalı?" sorusunun cevabı mimarlık camiasında bilinse de henüz bu cevap doğrultusunda yapılan uygulama sayısı fazla değil. Türkiye yanlış koruma politikalarına alışmışken, tarihi yapıların ahvallerine dair bir haber Rusya'dan geldi: Kilitleri kırık, kapıları açık olan tarihi kiliseler hırsızlar tarafından yakılıyor, suç ise çocuklarla çiftçilerin üzerine atılıyor!
Hırsızlar kiliseleri yakıyor
Onega gölünün çevresine taşınmış pek çok kilise ya tahrip olmuş ya da yanmış. Kiliselerde güvenlik yok, kilitler kırılmış, kapılar açık. Aslında bu bölgede yaşayan insanlar ve Tarihi Açık Hava Müzesi'nde çalışanlar kiliselerin nasıl "yok olduğuna" tanık: Pek çok illegal işin döndüğü bu bölgede yangınlar eksik olmuyor, çünkü kiliselerdeki değerli tarihi eserleri ve dini sembolleri çalan hırsızlar, izlerini kaybettirmek için kiliseleri yakıyorlar!
Yangının neden çıktığına dair soruların cevabı ise yetkililer tarafından "çocuklar ateşle oynarken yangın çıkardığı" ya da "köylülerin kendilerine tarla açmak için yangın çıkardığı" yolunda. Öte yandan profesyonel restoratörlere ve aydınlara karşı olanlar tarafından, halkın arasında bilinçli olarak, "dini simgeleri restoratörlerin çaldığı" ya da "restorasyon için gönderilen öğrencilerin kiliseye zarar verdiği" yolunda dedikodular yayılıyor. Bu yolla kamuoyu, turizm için gereken çekimi yaratabilmek için gerçekliğe ya da orijinalliğe çok da fazla dikkat etmeksizin, ahşap kiliselerin restorasyonunun restoratör çalıştırmayan inşaat firmaları tarafından yapılması fikrine hazırlanıyor.
Onega gölü yakınlarındaki kiliselerin haritası
Tarihi Açıkhava Onega Anıt Müzesi
Geleneksel Rusya mimarisinin önemli örneklerinden olan tarihi ahşap kiliselerden bir kısmı, 1970'li yıllarda orijinal yerlerinden koparılıp açık hava müzesine aktarılmıştı. Bu eski binaların sökümü, taşınması ve bunlara yeni işlevler yüklenmesi sırasında binaların tahrip olduğu ve orijinal hallerinden uzaklaştığı ortaya atılan iddialar arasındaydı. Diğer bir iddia ise bazı mimari yapıların, açık hava müzesinde eski ve yeni ahşap malzeme kullanılarak restore edildiğinde, yapının "gerçekliğinin" bir kısmını kaybettiği yolundaydı.
Kiliselerin doğal çevrelerinde korunmamış olmalarını akla yatkın bulmayan Moskovalı mimarlık tarihçisi Sergei Jargin, her şeye rağmen Sovyetler Birliği döneminde, restoratörler tarafından gerçekleştirilen restorasyonların şimdikilere göre daha iyi olduğunu, fakat o dönemde restore edilen yapıların daha sonraları korunmamaları nedeniyle çöktüğünü ve çöküntü hallerinin de sürdüğünü ifade ediyor.
Ahşap kiliseler
Geleneksel Rus mimarisinde, Kuzey Rusya ahşap mimarisi olağanüstü formu ile dikkat çekiyor. Bunlar arasından en dikkate değer olan yapılar ise köylere ya da küçük kasabalara inşa edilmiş olan ahşap kiliseler. Bu kiliselerden bazılarının (resim 2-4'te görüldüğü üzere) konik kubbeleri İskandinav mimarisini andırıyor: Bu iki mimarı taslak olarak birbirine benzese de küçük soğan kubbe ve tepeye doğru burulan kubbe iki mimari arasında fark yaratıyor. Bu büyük tip yapıların en ünlüleri arasında 2. ve 3. resimde görülen 1774 tarihli Kondapoga'daki Meryem'in Yükselişi Kilisesi (Assumption Church) ve 1711-1717 yılları arasında Kem'de yapılmış Meryem'in Yükselişi Katedrali var.
Kubbeleri burgulu tipteki kiliselerin inşasında aynı zamanda taş ve tuğlanın da kullanılmış olması, bunların Gotik stilden de etkilendiklerini gösteriyor.
Rusya'daki diğer bir çeşit ahşap kilise tipi ise sekizgen kubbeye sahip, 1. fotoğrafta da görüldüğü gibi tepesinde bir, üç ya da beş tane tacı var.
Sadece Kuzey Rusya'da bulunabilecek diğer bir tipik form ise, küp kiliseler: Masif dörtgen taban ile desenli ek kat aynı zamanda ortada bir ve kenarlarda dört tane olmak üzere beş tane küçük kubbe ile kaplanmış. (Fotoğraf 1)
Bazı küçük kiliseler köy evlerine benzer şekilde inşa edilmiş; bunlar uzun bir çatı ve soğan kubbe ile evlerden farklılık gösteriyor. Bugüne kadar korunan kiliselerin çoğu
17 ve 19. yüzyıldan kalma, fakat tekil birkaç kilise 14. yüzyıla tarihleniyor.
Kizhi'deki İsa'nın Görüntüsünün Değişmesi Katedrali (Transfiguration Cathedral) örneğinde olduğu gibi kubbesi çok olan bazı kiliseler diğerlerine göre daha karmaşık yapıda. Büyük bir yaz kilisesi genellikle üçüz yapıda iken küçük kış kiliseleri, köylere ve küçük kasabalara inşa edilmiş.
Haber, domusweb'ten derlenmiştir.
Fotoğraflar için lütfen ilerleyiniz.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın