Uzaydan Gökdelenlerin Düşmediği Bir Ülke

Filiz YAVUZ / 24 Kasım 2009
Gökyüzüne baktığınızda sanki uzaydan gökdelen fırlatılıyormuş hissine kapılmanın işten bile sayılmadığı Dubai cam ve çelikten yapılan modern binalarla süslenedursun, Dubai'ye öykünen Lübnan gibi pek çok Ortadoğu ülkesinin aksine Yemen geçmişini korumaktan yana. Yaşanan savaşlar, su krizi, fakirlik ve El Kaide'nin yükselişi gibi pek çok felakete rağmen ülkenin geleneklerine bağlı yapısı mimaride de kendini hissettiriyor ve Yemen başkenti Sana'ya sahip çıkıyor.



Her ne kadar dinci hükümet, cumhuriyetçilerle ilişkili gördüğü mimari yapıları, kentte bulunan onun üzerindeki kapıları örneğin, yıkmış olsa da kenti, Arap dünyasının yaşadığı "sermayeyi çekerek modern çağa ulaşmak için Arap tarihinin, dolayısıyla kentlerin modernize edilmesi" aşamasından korumuş olmasından dolayı başarılı olmuş sayılabilir.

Sana kentinin eski yerleşim bölgesinin korunması için 1980'lerde hükümet tarafından modern bir kanalizasyon sistemi kuruldu. 1986 yılında ise UNESCO Eski Kent'i dünya kültür mirası kapsamına aldı. Böylece 1800 yıl önce Sabean hükümdarları tarafından yapıldığı rivayet edilen kule biçimindeki, beyaz telkari ile kazınmış ve vitraylarla taçlandırılmıs pencereleri ile ünlü "Ghumdan" sarayının da en azından adı  
korunmuş oldu. "Etkileyici bir eşsiz mimari" olarak betimlenen bu sarayı bir ortaçağ şairi şöyle anlatmış:

Yükseliyor, gökyüzünün içine doğru tırmanıyor
yirmi katın anlamı yükseklik değil
Kemerli kaymaktaşı ile beyaz bulutun türbanı yaralıyor.



Yüzlerce yıllık deneyim

Eski Kent'in yenilenmesinden sorumlu ofisin başkanı Abdullah Zaid Aysa, geleneksel harç ile yapılmış evlerin, betondan yapılmış modern evlere göre daha dayanıklı ve çöl iklimine daha uygun olduğunu söylüyor. Geleneksel harcın zamanla aşınmadığını vurgulayan Aysa, taştan yapılmış geleneksel bir yalıtım malzemesi olan Qadad'ın modern izolasyon malzemelerinden çok daha etkili olduğunu söyleyerek, "Yüzlerce yıllık deneyimlerin sonucunda bu teknikler bulundu. Sana'nın çöl ikliminde eski taş ve izolasyon teknikleri gece gündüz arasındaki sıcaklık farkına göre ayarlandığı için, güneş günün sonunda evin duvarlarına tam olarak nüfuz eder ve etkisi de gece boyunca sürer" diye konuşuyor.

Eski Kent'te "aslına uygun" olarak yenileme çalışmaları sürüyor: Bölgenin merkezinde bulunan Saleh Qaid Othaim'in ailesine ait olan neredeyse 800 yıllık ev deneyimli bina ustalarının denetiminde yenileniyor. İskele yok, makine yok, kask yok; sadece el aletleri var. Devlet kurumlarından birinde işçi olarak çalışan Othait, "Çalışmanın ne kadar zaman alacağı önemli değil" diyor ve ekliyor: "En önemli bu çalışmanın geleneksel yoldan yapılması."

Kent kültür mirasına sadece koruyarak ve yenileyerek sahip çıkmıyor aynı zamanda da geleneksel yapı sanatlarını devam ettiriyor. Kentte eski metotlarda uzman yeni yapı ustaları yetişiyor. "Kentte her şey değişti, fakat bu yöntem hala nesilden nesile devam ediyor" diyor 65 yaşındaki yapı ustası Mahmud Qais al Arousi, bir yandan oa Othaim'in evindeki çalışmayı sürdürürken. Üç oğlunu da kendisi gibi yapı ustası olarak yetiştirmiş olan Arousi, oğullarını yüzlerce yıl öncesinde dayanan bu yöntemi, devam ettirmeyi istediklerini söylüyor.

Haber, New York Times'tan derlenmiştir.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :