Diğer Karayip ve Latin Amerika ülkeleri ile benzerlikler göstermesine karşın Küba mimarlığını kategorize etmek hayli güç. Bu nedenle, öncelikle Küba tarihinin kendine özgü rotasını izlemek gerek...
Üç kent, üç stil...
Küba'nın asıl sahipleri olan Arawak yerlilerinin palmiye kulübeleriyle başlayan mimari stil, İspanyollar'la birlikte yeni bir boyut kazanarak yoluna devam etmiş. Koloni stilinin ardından, tarihsel döneme uygun olarak Barok tarz gelmiş adaya.
Ayrıca, İspanyol – Fas karışımı Müslüman zanaatçılar, Küba mimarisine kendi renklerini katmışlar.
*
18. yüzyıla gelindiğinde, Neoklasisizm ulaşmış adaya. Fransız mimarlar eliyle yönetim yapılarından, küçük konutlara kadar adadaki pek çok yapının mimarisinde bu üslup etkili olmuş. 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında Küba'ya gelen Katalan işadamları, yaptırdıkları konutlarda dönemin ruhuna uygun olarak Art Nouveau stilini tercih etmişler. 1920 sonrası Amerika ile yakın ilişkilere giren Küba'da, Art Déco tarzında pek çok ev ve çok katlı otel inşa edilmiş.
Koloni döneminde kurulan yedi şehirden üçüncüsü olan Trinidad, 1514 yılında kurulmuş. Koloni mimari tarzının en iyi örnekleri halen bu kentte bulunuyor. Kent meydanları ve bu meydanlara bağlanan ızgara şehir planına göre tasarlanan Trinidad, 18. yüzyılda şeker kamışı ticareti sayesinde zenginleşmiş.
Küba şehir yaşamının vazgeçilmez unsuru olan kent meydanlarının 1800'lü yıllardan kalan klasik görünüşü Trinidad'da halen tüm canlılığıyla korunuyor. Kent, 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmış.
*
Trinidad'a 80 kilometre mesafedeki Cienfiegus, 1819 yılında New Orleans'lı tüccar Louis de Clouet tarafından kurulmuş. Kenti kuran şahsın Fransa orijinli olmasının yanında, o yılların baskın mimari tarzı olan Neoklasisizm kente hakim olmuş. Küba'nın hiçbir kentinde olmadığı kadar çok sayıda Neoklasik yapı Cienfiegus sokaklarına sıralanmış.
*
Farklı mimari tarzların harmanlandığı Havana üzerinden Küba'nın mimari tarihini okumak mümkün. Barok, Neoklasik, Neogotik, Art Nouveau, Art Déco, Eklektik ve daha pek çok tarzda yapı arz-ı endam ediyor Küba'nın bu havalı başkentinde. Havana bu özellikleri sayesinde 1982 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiş.
Küba, kelimenin tam anlamıyla "mimari açık hava müzesi". Sadece zengin mimarlık hazinesini görmek için bile bu ülkeye gitmeye değer.