Sadık Özben’i “İş Dışı” sayfalarına buyur ederek biraz ayıp mı ettik, diye düşünmekten alamıyorum kendimi. “Koskoca ODTÜ mezunu bir mimarın, diğer bölümlerde yer verdiğimiz mimarlardan ne eksiği var?” sorusuna, bir kaç cevap buldum aslında.
Latif Demirci'nin çizgileriyle...
Gerçekte Sadık Özben kimdir?
Sadık Özben, 1980'lerde çıkan Yeni Gündem dergisinin Murat Belge tarafından yaratılmış hayali mimar karakteriydi ve bu karakter Yeni Gündem dergisinde yazarlık yapıyordu. Belge, 2001 yılında Ayşe Arman'a verdiği röportajda, karakterin asıl babasının, 18. yüzyılda Joseph Addison ve Richard Steele'in çıkardığı "The Spectator" dergisi için yaratılan Sir Roger de Coverley olduğunu söylüyordu ve bu karakteri "Londra'ya gelen, sosyeteyi tam bilmeyen bir taşra soylusu. Sevimli, komik bir karakter" olarak tanımlıyordu. Madem komik karakterlerden ve mizah yazılarında söz ediyoruz, haddimiz olmayarak Ayşe Arman'ın, Belge'nin "Gerçi, 18 yüzyılda İngiltere'de Addison-Steele, Spectator diye bir dergi çıkartmıştı." cümlesini "Gerçi, 18 yüzyılda İngiltere'de Adison, ‘Steele Spectator' diye bir dergi çıkartmıştı." şeklinde yazdığını da hatırlatmadan geçmeyelim…
Belge, Özben'in nasıl doğduğunu Arman'a şöyle anlatıyordu:
"80'ler, solcuların, kısmen metazori, kısmen de gönüllü olarak değiştikleri bir dönemdi. Hayat, darbe gibi olağandışı bir şeyle, kesintiye uğramıştı. Türkiye'den bakıldığında işin metazori tarafı ağır basıyordu. Ama İngiltere'de, Amerika'da, Almanya'da da benzer şeyler oluyordu. Bizde 12 Eylül'ün sopasıyla yapılan çalışma ve iş kanunlarının tıpatıp benzerleri o ülkelerde toplumun oylarıyla elde edilmişti. İngiliz bir arkadaşım, ‘‘Sokakta insanların suratına bakmak istemiyorum. Herkesin yüzünde kriminal bir para kazanma tutkusu var'' diyordu. 80'lerde Yeni Gündem diye bir dergi çıkarmaya başlamışız. Bu bir fikir dergisi, elbette ki, öncelikle fikir hayatında insanlara arkadaşlık etmeye çalışacak. Ama, hep biliyordum ki hayat, sadece entelektüel boyutla sınırlı değil. İşte Sadık bu aşamada ortaya çıktı. Dogmatik olmayan, militan olmayan, ama o insanlardan çok da uzak olmayan, küçük burjuva bir solcu. Kamusal bir karikatürdü Sadık Özben... "
Belge, Yeni Gündem döneminde pek çok okurun ‘‘Bu dergiyi Sadık Özben için alıyoruz. Murat Belge denilen bir adam var. Onun yazıları ise hiç anlaşılmıyor. Oysa bak, Sadık ne güzel yazıyor" diyerek bu, Türkiye'de bir ilk olan kurmaca karakteri gerçek sandığını ise anlatmadan geçemiyor. Yazının başında " Sadık Özben'e ayıp ettik" diye endişelenecek kadar var yani!