“Burada ‘Ben söylemiştim’ demek yasak!”
07 Aralık 2011
Aynı üniversitede okumuş ve bugün birlikte iş yapan bir 5'li –hatta 7'lisiniz. Nasıl birbirinizi buldunuz?
Özge: Okulda proje yaparken her birimizin daha iyi olduğu bir yön bulunduğunu fark ederdik. Birimiz 3 boyutlu çizimde başarılı ise diğeri grafikte iyiydi. Farkında olmadan "branşlaştığımız" becerilerimiz vardı. Projeleri tamamlamaya çalışırken "Berkem, 3D'de şurayı nasıl yapabilirim?", "Nehir, grafiklere bir el atsana" diyerek birbirimiz ile paslaşırdık. Herkes kendi projesini kendi bitiriyor, ama 7 kişinin bakış açısı ile beslenmiş oluyordu.
Nehir: Böylece 7 kişi 7 projeyi sahipleniyordu. Mesela ben senelerce render için Özgür'ün sahnesini kullandım. (gülüyor) Render ayarlarını yapamıyorum; "sahne-ozgur" diye bir dosyam var, orada render alıyorum. Ama paftaları da ben hazırlıyordum. Sonra da bakıyorduk ki jürilerde birbirimizi savunmaya başlamışız!
Sanırım ortada herhangi bir firma ya da kurumsal kimlik yokken bu 7'linin bir de ismi vardı…
Özgür: Evet, ilk başlarda "Küçük Ev" vardı. Henüz okul projelerimiz ile ilgilenirken sürekli aynı grup olarak bir araya geldiğimizden bir isim vermek istedik. Genellikle benim evimde oluyordu buluşmalar. Çok büyük ama ev sahibine küçük gelen bir evdi. Biz de bu ironiden yola çıkarak "Küçük Ev" dedik.
Nehir: Nasıl her sabah saat 9'da kalkıp okula gidiyorduk, yine bunu yapmak için bir motivasyonumuz olsun istedik. Aslında beraber olmak isteğiydi temelinde yatan…
Özgür: Okulda da proje teslim ediyorduk, şimdi de aynı şeyi yapıyoruz. Bir de üstüne para alıyoruz!
Bu sayıda tasarımcı bir çatı altına toplandıktan sonra aranızda nasıl olup da hır çıkmıyor?
Özgür: Aslında egolarımız özellikle meslek ve statü anlamında çok düşük... Herkes arasında notları en düşük olan bendim. Ama "Bu öyle değil, şöyle olmalı" sivri burunluluğunu da en çok gösteren yine benim! Şuursuz ve fütursuzca eleştirilerimi severler. (gülüyor) Çünkü –dediğim gibi- egolarımız yok. Birbirimizi kıskanmayız.
Nehir: Hatta ben Özge'nin okul üçüncüsü olduğunu mezun olduktan 1 sene sonra öğrendim.
Özge: O konuda bir hırsım yok ki! Başka bir yerde, dışarıda, hatta kurumsal bir firmanın Ar-Ge'sinde çalışıyor olsanız, sizinle birlikte çalışan insanlar fikrinizi kendisininmiş gibi gösterme çabasına girebilir.
Nehir: Ben yaşadım böyle bir şey! Önceki iş yerimde –park oyuncakları yapıyoruz- bir fikrimi yanımdaki arkadaşım ile paylaştım. O da endüstriyel tasarımcı… Ertesi gün geldim işe, baktım bir şey modelliyor. "Senin fikrin vardı ya, onu modelliyorum" dedi. İşte o an kaçmam gerektiğine karar verdim. Ben bunlarla uğraşmak değil tasarım yapmak, kafamı rahat ettirmek istiyorum.
Özge: Böyle hırslarımız yok. Bir proje geldiğinde herkes ne katabiliyorsa onun maksimumunu koyuyor ortaya…
Peki günün sonunda birilerinin haklı, diğerlerinin ise haksız çıkması dokunmuyor mu?
Nehir: Burada "Ben söylemiştim!" demek yasak.
Kimdir "Vardo Sakinleri"? Gelin Tanıyalım...
Ve "Sakinlerin Sakin Olmayan Hayatları"
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın