"Doğru tarif edebildiğim sürece figür çok önemli"

08 Eylül 2011

Çocukluktan başlayan bir müzik sevgisiyle yol alan bir hayat hikayeniz var. Müzikle ve özellikle de kemanla olan bağınızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Müzikle olan bağım ailemin yönlendirmesiyle oldu çünkü o yaşta bir çocuğun herhangi bir şeye karşı acayip bir tutkusu olamıyor. Müzik eğitimime 8 yaşında, Kültür Bakanlığı Çoksesli Çocuk Korosu ile başladım. Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Hazırlık Okulu'na girmeden, yani konservatuar eğitimime başlamadan önce, flüt dersi de almıştım. Bilkent'teki eğitimim ise 11 sene sürdü. Üniversiteyi orada tamamlayıp keman bölümünden mezun oldum. 2003–2004 arasında bir sene boyunca Fransa'da Ecole Normale de Musique'te keman eğitimime devam ettim. Oradaki eğitimin Türkiye'yle paralel bir yapısı yok, kendi standartları var. Yani yüksek lisans gibi olmadı. Yüksek lisansımı, buraya döndükten sonra Başkent Üniversitesi'nde yaptım. Orhan Ahıskal'la ve Devlet Sanatçısı Tunç Ünver'le çalıştım. Cihat Aşkın'la masterclass yaptım. Akademik hayata daha fazla devam etmeyi şimdilik düşünmüyorum.

Bu kadar müzikle helmelene helmelene gittiğiniz bir süreçte, tasarım nasıl işin içerisine girdi?

Tasarım zaten her zaman işin içerisindeydi. Kendimi bilmeye başladığım yaşlarda tasarımla olan ilişkim de başladı. Tabi çocukluğumda da böyle bir merakım vardı ama nereye yönleneceğim belli değildi. Aslında takı tasarımı da beni tamamen tanımlayan bir alan değil. Kendimi hasbelkader takı tasarımı yaparken buldum. Aslında ilgi alanımın çok daha geniş, takı üzerine fikir üretirken, üç gün mobilya tasarımı da düşünebiliyorum.

Peki üretimini yaptığınız ilk tasarımınız hangisiydi?

Kravat şeklinde kullanılan anahtar deliği formlu bir broş.

Hangi döneme denk geliyor tam olarak?

2007'de yapmıştım. Tabi bu takı tasarımı anlamında ürettiğim ilk işti. Çünkü ondan önce çok basit şeyler yapıyordum. Onları hatırlamıyorum.

Az önce farklı alanlara da ilgi duyduğunuzu söylediniz. Takı tasarımı alanında daha fazla ürün vermeye nasıl başladınız? O kırılma nasıl oldu?

Açık konuşmak gerekirse, en kolay ne yapabileceğimi düşündüm. Mobilya üretiminde eşimin ailesinden destek alabileceğim halde, bana basit gelen şeyi seçtim. Takı yaptığım takdirde, pleksiyi lazerle kesip istediğim formu elde edebilecektim. Bunu, kendim kullanırım diye de düşünmedim çünkü önemli olan kafamdaki fikri görünür hale getirmekti.

İlk aşamada anahtar deliği bana çok fantastik gelmişti. Hatta daha sonra logom da oldu. Ve bu formu sıkça kullanmaya başladım. Diğer bir sık kullandığım form ise kemanın üstündeki "f deliği". Doğru tarif edebildiğim sürece figür benim için çok önemli, malzeme ise sonra geliyor.


Ceren Keyman ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :