"Ortalama insan algısıyla ilerleme sağlayamazsınız"
15 Temmuz 2014
Projelerinizin mimari özellikleri hakkında da bilgi alabilir miyiz? Çağdaş malzeme ve teknolojileri projelerinize dahil ediyor, çevreyle uyumlu yapılar üretmeye çalışıyorsunuz gördüğüm kadarıyla...
Çağdaş, tamamen zamanımızı ifade eden projeler yapmayı mimar olarak her zaman doğru buluyorum. Tarihten birtakım ufak ipuçları alınıp, günümüze göre yorumlanabilir. Bu da iyi sonuçlar doğuruyor zaten ama postmodernin bir sonucu olabilecek kitsch projeler yapmanın hiç doğru olmadığını düşünüyorum. Bunu da sağolsun mimarlık tarihi hocamız Bülent Özer bize gayet iyi işledi. Dolayısıyla şu anda mühim olan yaşadığınız çağı yansıtacak, binanın ne zaman yapıldığını ileriki kuşaklara hissettirebilecek projeler yapmak. Gerekiyorsa en iyi teknolojiyi, en ilerici çözümleri getirmeyi de her mimarın ve tasarımcının görevi olarak görüyorum. Mimar Sinan, benim tarihim bu diye tutup da Selçuklu mimarisini taklit etmemiş. Gerek mühendislik gerekse mimarlık anlamında tamamen çağının ötesinde yenilikler getirmiş. Bugün tutup da Osmanlı kemeri yapmak çok anlamsız. Kubbe, kemer, tonoz o zamanki teknolojinin gerektirdiği şeylerdi. Şimdiki teknolojinin getirdiği bambaşka şeyler var. Artık çok daha kolay açıklık geçebiliyoruz. Cami mimarisi için de aynı durum geçerli. Evet, kubbe form olarak bir merkezilik ve yücelik veriyor. Ama bunu başka türlü de yapmak mümkün. Mühim olan yeni gereksinimlerle ve teknolojinin sağladığı olanaklarla bunu yeni bir şekilde yorumlamak. Yoksa tutup kubbeyi yapmak değil, onu zaten yapmışlar. Ataşehir'e ve Çamlıca'ya yapılan camiler ortada...
İbadet yapıları daha konservatif bir tipoloji ama bu kemerleri vs. diğer mimari ürünlerde de görmeye başladık.
Belli tipolojilerin daha konservatif olmasını kabul etmiyorum. Mimari sonuçta mimaridir. bu dini yapı için de aynı, konut yapısı için de...
Sonuçta örneğin Roma'da yapılacak yeni bir kilise yapısında da insanlar benzer tepkiler verebiliyor...
Zaten eğer ortalama insan algısından giderseniz ilerleme sağlayamazsınız. Sanatçının ve mimarın görevi, o algının ilerisini görüp, onu cesaretle savunmaktır. O algıda kaldığınız zaman şu anda taş devrinde kalmıştık. Tekerleği bile bulamamıştı kimse. Mimar olarak göreviniz, bunun önünde gitmek. Yoksa geri kalan %90 gibi davrandığınız zaman zaten bir ayrışmanız olmaz onlardan.
Gürhan Bakırküre ile Mimar-Yatırımcı Gözünden Mesleğe Bakış
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın