Türk mahallesinde sosyal ve ekolojik bir mobil bahçe: Prinzessinengarten

01 Mart 2013




Hikayesinden kısaca bahsetmek gerekirse, Marco ve Robert adlı iki kafadar bir bahçe projesi fikriyle 2009 yazında biraraya gelmişler ve Berlin'in orta yerinde, en popüler semti olan Kreuzberg'in merkezinde bulunan ve yatırım değeri nedeniyle geçici olarak kullanabilecekleri bu boş arsa için bir anlaşmaya vararak kent yönetiminden kiralamışlar. Bahçe kurma fikri ile bulunduğu arazide geçici olma halinin tamamen zıt olması nedeniyle projelerinin mobil olmasına karar vermişler.




Mobil bahçe projelerini mahalleliyle birlikte uygulamaya başlamışlar ve ilk günlerinden itibaren daimi olarak çeşitli yaş gruplarından ve milletlerden bir çok katılımcı, gönüllü ve ziyaretçi ile hareket etmişler. Yeni bahçe topluluklarına destek vermek, mahalle güzelleştirme çalışmalarında yer almak, artan kira oranlarının protesto ve toplantılarına yardım etmek, ihtiyaç sahipleri için organize edilen gıda ve giyim kampanyalarına önderlik etmek gibi bir çok sosyal sorumluluk hareketleri ile bahçenin ve bahçe topluluğunun kent için yeri ve önemi giderek güçlenmiş, kabul edilmiş ve desteklenmiş.


Bahçeye destek, tam destek! Toplumsal bir hareket!

Dolayısıyla gün gelip, Prensesler Bahçesi'nin içinde bulunduğu yoğun ve rant değeri yüksek kent dokusunun baskısı kent yönetimi tarafından gelen uyarılarla hissedildiğinde ve bu alandan taşınması gerektiği söylendiğinde bu güçlü katılım ve destek kendini göstermiştir. 3 ay kadarlık kısa bir zaman diliminde 30.000 imza toplanabilmiş ve taşınma baskısına karşı verilen mücadele süreci başarı ile sonuçlanmıştır.




Prensesler Bahçesi; hem yerel hem de uluslararası bağlantılarının gücü, ürettiği projelerin ve destek verdiği aktivitelerin olumlu geri dönüşleri ile toplum tabanlı bir hareket olarak örnek bir model olmuştur. Uluslararası stajyer başvurularının yapıldığı, kişilerin gönüllü olarak çalışırken rehabilite olduğu, sosyalleşebildiği yeme-içme veya eğlenme amacıyla geldiği bir bahçe...

Aynı zamanda arılar, daha önce görülmemiş vahşi çiçek türleri veya az sonra mutfakta pişirilecek olan kabak, domates ve soğan gibi bir çok besin ve şifalı bitkiler ile iç içe olan genç, yaşlı ve çocuklu aileler başta olmak üzere geniş bir ziyaretçi kitlesine sahip, yemyeşil bir kamusal mekan.

Nomadisch Grün adlı kâr amacı gütmeyen bir STK kurarak daha etkili bir organizasyon ve idare süreci ile devamlılığını sağlayan Prensesler Bahçesi tam anlamıyla toplumsal bir hareketin ve katılımın oluşmasında öncü olmuştur. Aynı zamanda ekolojik değerlerin ve çeşitliliğin farkedilerek mevcut beslenme alışkanlıklarının, çevresel tutum ve davranışlarının da ne şekilde değişmesi gerektiği ile ilgili çalışmaya devam etmektedir. Ve bunu bireysel bir toprak sahipliği ve bireysel bir bahçecilik aktivitesinden öte toplumsal bir hareket ile gerçekleşmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

"Bizim asıl arzuladığımız, güzellikleriyle bizi duygulandıran nesne ve mekânlara fiziksel olarak sahip olmaktan öte, onlara benzemektir." 
Alain de Botton, Mutluluğun Mimarisi


Berlin
Londra
Paris
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :