Nobon'un mimarları, Tomtom Sokak'ta kendilerine "teslim edilen" mekanı ilk olarak elden geçiriyor ve işleyişini kurguluyor. Yaptıkları işler arasında oturma biçimlerine karar vermek gibi standart işlerden, ne yeneceği ve ne içileceğine yönelik revizyonlar yapmaya, menüleri tasarlamak ve içecek isimlerini değiştirmek ve hatta sehpalar tasarlayıp ürettirmeye kadar çok sayıda kalem sayıyorlar. İşte "Nobonata" da tam bu arada "diriliyor". Nobonlounge için esprili, tekrar tekrar okunabilir shot isimleri uyduruluyor ve bir menü daha oluşturuluyor.
Sonrasında ise "Burayı nasıl bir etkinlik yaşatacak?" sorusunu sorguluyor. Örneğin hafta sonları bir yandan müzik yapılıp diğer yandan sohbet edilirken, arka fonda bireysel farkındalığı artırıcı, sürdürülebilir tasarıma ve kentleşmeye dikkat çeken ya da toplumsal fikirler içeren videolar döndürmeye karar veriyorlar. Yazlık sinema, açık set gibi fikirler de tam bu esnada doğuyor ve uygulamaya geçiriliyor. Ekip üyelerinin kendi mahallelerinde ya da memleketlerinde deneyimledikleri, bugün bile apaçık imece usulüyle düzenlenen sokak ortası maç izlemecelerinin ilham verdiği "yazlık sinema" etkinliklerinde Kemal Sunal filmlerinden, 1960'ların İstanbul'unun fon olarak geçtiği filmlere uzanan gösterimler yapılıyor.
Dolayısıyla "Nobon" olarak işe koyuldukları ilk günden beri sıraladıkları "mimarlık, tasarım, grafik ve fikir" düsturu ile örtüşen bir iş meydana getiriyorlar.
Şimdilerde yine Tomtom Sokak'ta, "ilgilendikleri" ikinci, ama resmi anlamda ilk mekanlarını açmış bulunuyorlar. İndigo'ya ait "Arka Bar" isimli mekanda, yine Tomtom Fun Aid kapsamında açılan yeni Nobonlounge, ufak tefek dokunuşlarla bir önceki mekanda yaratılan karşılaşma/buluşma/bulaşma potansiyeli artırmayı hedefliyor. Sloganları ise "yeni mekan, yeni fikir"… Burada sahip oldukları şans, mevcut bir hacmi elden geçirmekle yetinmeyip tamamen sıfırdan tasarlanmış ve inşa edilmiş, yani tamamen "nobonik" bir yere geçmiş olmaları denilebilir. Lakin yeni Nobonlounge, ekibin yenilikçi yaklaşımlarını, mimarlık, tasarım ve hatta uygulama bilgilerini ortaya –belki dökmese de- ipuçları ile koyan bir mekan…
Ekibin "küçük bir kara kutu" olarak değerlendirdiği Nobonlounge'un en dikkat çekici düzenlemelerinden biri, hiç şüphesiz barı. Sokak ile birlikte yaşaması ve performans yapanın ön plana çıkarılması başat tasarımsal kriter haline gelmiş bu mekanı "betimleyen" ögelerden bar tezgahı, loş görünüm içerisinde "parlayan" ve böylelikle mekanın görsel kimliğini pekiştiren bir eleman haline getirilmiş. "Lounge" işlevine paralel olarak dinginlik ve sofistikasyon beklenen, gerektiğinde sakin ancak kalabalıklaştığında ise dinamik gözükmesi istenen mekanda, tüm bu hedefleri bünyesinde birleştiren ve gerçekleştiren son derece yalın bir çözüm olduğu söylenebilir. Üstelik loşluk beklentisini doğrudan aydınlatma elemanları ile çözmeye gitmeyen ekibin yaratıcılığını ortaya koyduğu da…
Tüm etkinliklerinde ve bir önceki mekanlarında tanıdık, tipik ögelerin işlevlerini bozarak kullanma merakını ve bunu becermekteki rüştünü ispatlamış olan Nobon mimarlarının bir diğer ilginç uygulaması ise, kullandıkları resim çerçeveleri olmuş. Asma tavan oluştururcasına üst döşemeye asılan, asimetrik bir düzende ve yer yer üst üste binecek şekilde yerleştirilen bu altın varaklı çerçeveler de, yine Nobonlounge'un "akılda kalıcı"lığını pekiştirmek üzere düşünülmüş.
Nobonlounge'da, gündüz kullanımı sırasında taşınabilir, geceleri için ise ayakta kullanıma fırsat tanıyan mobilyalar gibi akıllı seçimlerde bulunulmuş. Bununla birlikte iç mekanın orta yerinde tek başına duran büyük bir masa da, yine sokak ile kurulan hareketli, kullanıcı odaklı ve dışarı taşmaya eğilimli ilişkiyi pekiştirmek üzere tercih edilmiş. Sonuç olarak Nobon ekibi, eski küçük mekanlarında edindikleri tecrübeyi yeni Nobonlounge'a akıtmış.
Nobon, günün sonunda ticari anlamda başarılı olmak motivasyonu ile yola çıkmamış bir tasarım ekibinin "yapabildikleri"ni göstermesi açısından ilginç bir hikaye/macera sunuyor. Ayrıca gerçekten de isminin ipuçlarını verdiği bağlantıları/bağıntıları hızla kuruyor. Örneğin şu sıralarda yine Tomtom Sokak'ta "iyi tasarım"dan ne anladıklarını terennüm ettikleri, dört katlı ve ufak metrakareli bir residence projesiyle uğraşıyor. Zira söyledikleri gibi: "Tüm bu hikaye, bizim ‘bulaşıklığımız' ile ilgili… Sürekli farklı işlere ve insanlara, konulara ve durumlara bulaşmakla ilgili… Kişisel olarak hepimiz öyleyiz. Sürekli başka başka kapılar açmış ve onun cereyanında kalmış olmak, bizi buraya taşıdı."