Yeni Nesil Eğitim “Fabrikası”: Sosyalliği Üreten Nişler Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Binası İzmir Atatürk Organize Sanayi Sitesi’nin ızgara planlı yerleşim düzenindeki tip parsellerden biri üzerinde yer alır. Organize Sanayi Bölgesi’nin monoton yerleşim karakterini, birbirinin benzeri, dikdörtgen parsellerde çekme mesafeleri içerisinde konumlanan, dışa kapalı dikdörtgen kutular oluşturur. Çevresiyle ilişki kurmayan bu içe dönük yapılaşma karakteri, düz topografyanın da etkisiyle, üçüncü boyutta da tekdüzelik gösterir. Bu sanayi yerleşimi, kentsel ortamdan yalıtılmış ve içe dönük bir yaşantı sunar. Yaya hareketi ile sağlanan sokak karşılaşmaları, yani rastlaşmaların getirdiği sosyalleşme ve işlevsel farklılaşmanın yarattığı dinamik yaşam kurulamamaktadır. Buna karşın, çağdaş eğitim vizyonu ise etkileşimli, motive etme gücü yüksek iç dünyalar gerektirir. Bu doğrultuda, topografyadan ve yapılı çevreden alınacak referans kısıtlılıkları da göz önüne alındığında, binanın çevre ile zıtlık gösteren bir yapı kimliği ile yerleşim içinde varlığını yansıtması ana fikir olarak benimsenerek iki tasarım stratejisi geliştirildi. İlk olarak okulun sosyal ve atölye birimleri iç galeri çevresinde toplanan beş blok olarak ele alındı.
Eğitim bloğu ise üst kotlarda çözüldü. İkinci olarak, yeşil topografya üst kotlara taşınarak eğitim bloğu ile kamusal mekânların düşeyde birbirinden ayrılması sağlandı. Kütle; planda, etkileşime olanak sağlayan, görsel algının sürekli kılındığı, dinamik ve zengin iç yaşantıyı kuran büyük bir orta galeriyi saran mekânlar dizgesi olarak düzenlendi. Geçirgen duvar yüzeyinin tanımladığı iç galeri, yapının kurumsal kimliğini yansıtan kamusal mekân niteliğindedir. Galeri çevresindeki koridor üzerine dizilmiş mekânlar, duvarın üzerindeki büyük boşluklarla ya da kulüp çalışmaları gibi farklı programları yüklenen nişlerle galeriye dahil olurlar. Yapının bu içe dönük, zengin iç yaşantısının yanısıra zemin katta parçalı bloklar arasında yaratılan farklı niteliklere sahip nişlerle dış mekâna açılarak, dışarısı ile de diyalog içinde olması amaçlandı. Nişler, kimi yerde kantin ve yemekhanenin yönlendiği spor / oyun bahçesi, kimi yerde atölyelerin açıldığı açık işlik ya da teneffüs mekânları, kimi yerde de girişi temsil eden meydan ve tören alanı olarak kimlik kazandı.
Yerleşim dokusu içinde tekdüzeliği kırmak, üçüncü boyutta farklı bir çevre algısı yaratmak için yeni bir zemin kotu oluşturuldu. Yeşil peyzajın devam ettirildiği bu yeni kot kullanıcılara ve eğitim birimlerine alternatif bir etkileşim mekânı olarak sunulmakla birlikte çevre algısında da yeni bir ufuk çizgisi yarattı. Program beş kata dağıtıldı. Zemin ve birinci kata, kapalı spor salonu, çokamaçlı salon / konferans salonu, atölyeler gibi iri hacimli mekânlar ile kantin, yemekhane gibi sosyalleşme alanları yerleştirildi. Derslikler ile idari ve öğretmen odaları, kütüphane gibi eğitim birimleri ikinci, üçüncü ve dördüncü kata dağıtıldı. Avlular ile birbirine bağlanan parçalı blokların oluşturduğu kitle, ikinci kattan başlayarak teraslanarak, tek kitle etkisinde baza üzerinde yükseltildi. Dersliklerden erişilebilen bu yeni üst platform binanın giriş meydanına bağlandı. Prestijli bu mekân kimi zaman okul törenlerinin de yapılacağı ve okul etkinliklerinin dışa açılacağı bir ortam olarak düşünüldü. Derslik, atölye ve laboratuvarlar gibi eğitim birimleri ışık düzeyi yüksek kuzey yönünde konumlandırılırken, öteki yönlerde yerleştirilen birimlerin cephelerinde ahşap panellerle güneş kontrolü sağlandı. Güney yönüne bakan galeri, cam yüzeylerin kışın ısıyı iç mekâna taşıması, yazın da ısı kontrollü camlar ile güneş denetiminin sağlanması ve mekânın doğal havalandırması ile ek bir iklimlendirme sistemi kurulmadan kontrollü bir dış ortam olarak önerildi.
Bina bütününde teknik lisenin mantığına uygun olarak, gizlemek ve örtmek yerine yapım teknolojisini ve işleyişini gösteren bir mimari dil tercih edildi, malzeme çeşitliliği en aza indirildi, zemin ve duvarlarda kaplama katmanları kaldırıldı, strüktür, elektrik ve mekanik sistemler mekâna ve yaşantıya yansıtıldı.
*Bu proje YAPI Dergisi'nin 379. sayısında yayımlanmıştır.