AD Evi

mimarizm.com / 31 Mayıs 2016
Projede, binanın kendi zamanının ruhuna ters düşmeden var olanı onaylayıp, kabul edip, hemen yanında onunla birlikte var olabilecek ama şimdiki zamanın işlev ve estetik gereksinimlerini karşılayabilecek bir çözüm aranmış.

Çıplak tuğla duvarları, volta döşemeleri, karo seramikleri heryerde görmeye alıştık. O kadar alıştık ki neredeyse bıktık. Yıllarca kullanılıp, sonrasında 'eski' ve 'demode' bulunduktan sonra, şimdi eğilim oldular çünkü. Kafelerde, restoranlarda 'dekor' oldular artık. Hattâ hiç ait olmadıkları yeni günümüz bina yapılarında, sanki yıllardır ‘oradaymış’ gibi rol yapıyorlar. Yakışmıyorlar da... 

AD Evi 1

Oysa biz Ofist olarak kendilerini seviyoruz. Ait oldukları, yakıştıkları yerlerde... 100 yıllık yığma Beyoğlu binalarında örneğin.  Gerçekten duvarlarını soyduğumuzda onları bulduğumuz, eski koridorlarında, banyolarında bazen bakımlı bazen dökük onlarla karşılaştığımızda... 

İşte onları çok sevdiğimiz bir proje; AD evi! Bir asırlık Graviyer Apartmanı, Cihangir. Restore edilip yeniden hayata dönen bu apartmanda bize de bir yer çıktı. Heyecanlandık. Tarihine saygımızdan dolayı, ona hiç dokunmadan, kendimize günümüzün yaşam koşullarına uygun yer açtık, içine ilişiverdik bir nevi. Bulduğumuz hazinenin değerini bildik, sahip çıktık; yığma tuğla duvarlarını, tonozlu tavanlarını, alçı süslemelerini, karo seramiklerini, ahşap lambrilerini benimsedik. Eklemelerimizi de günümüz yaşam koşullarına uygun, ev sahibinin gereksinimlerini karşılayacak şekilde, kendi yorumumuzla yaptık. Artık yerinde bulunmayan, ama restorasyon ekibi tarafından bize temin edilmiş karo seramik mutfak zemin malzemelerini sanki eskiden beri o zeminde duruyorlarmış gibi zemine döşemedik; mutfak duvarına bir pano yaptık, astık.

Ad EVİ3

AD Evi7

Mutfağımızı ankastre yapıp duvarlara monte etmedik; modüler yapıp yerleştiriverdik. Sabah akşam rahatça, her taraf su içinde kalmadan duş alınabilsin diye aslan ayaklı küveti kaldırıp ev sahibinin bu devirdeki yaşamına uygun bir duş teknesi koyduk. Ama onu da hazır alıp, lambirileri, zemin karo seramiklerini sökerek, banyonun kabuğuna yerleştirmedik; modüler bir duş kutusu tasarlayıp, lambrilere dokunmadan banyonun baş köşesine koyuverdik. Kolay temizlensin diye de tekerlekli yaptık; tesisatları uzasın sağa sola çekilsin, elimiz bezimiz kolay ulaşsın sağına, soluna, altına... Gömme rezervuar, hilton lavabo kullanmadık. Solo bir lavaboyu, lahit gibi bir klozeti de bu tarihi fonun üzerine koyuverdik.

Ad EVİ2 

ADEvi4

Ona dokunmadık, ama yanına sığışıverdik. Kaygılarımızı, etik anlayışımızı göz önüne aldık, kendimize iş çıkardık. Kolayına kaçmadık; bu eve, kullanılacağı döneme, evsahibine özgü yeni yorumlarımızı kattık. Binanın kendi zamanının ruhuna ters düşmeden var olanı onaylayıp, kabul edip, hemen yanında onunla birlikte var olabilecek ama şimdiki zamanın işlev ve estetik gereksinimlerini karşılayabilecek şekilde bir çözüm aradık. Yapmaya çalıştığımız “eski” ile birlikte olmak, onun yanında yer alırken ona zarar vermeden “sen şöyle dur, ‘biz’ de burada birlikte yaşayalım” demek. Buradaki “biz” de egomuzu değil, şimdiki zamanı ve bu zamanda yaşayan “biz”i temsil ediyor...

Ad evi plan


Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :