Büyüklükleri 60-70 m2 arasında değişen 7 stüdyo daireden oluşan NoXX Apartmanı’nda, ön ve arka cephe, ışıktan en yüksek düzeyde yararlanmak için geniş açıklıkların bırakıldığı, dar, adım balkonlarına açılan yaşam alanlarının konumlandırıldığı bölümler olmuş.
Cihangir semtinin dar ve çıkmaz sokaklarından birinde yer alan NoXX Apartmanı, adını yerleştiği parselin numarasından alıyor. Mimari ekibin proje kodu olarak kullandığı Parsel No:20’den türeyen bu bilgi zamanla roma rakamı karşılığıyla NoXX’a dönüşmüş. İşverenin tanıdık olması, mimari büronun işlerini biliyor olması mimari ekibin tasarım sürecinde önünü açmış. Projenin yaşama geçecek ve ticari olarak da başarılı olması gibi bir verinin dışında bölgenin bağlamsal arka planı ile ilgili bir talep ortaya konmamış. Arsada mevcutta ve geçmişte de bir yapı olmamış olması nedeniyle bölgenin var olan dokusu ile değişim ivmesi, tasarım ekibince mimari projeyle birlikte yorumlanmış. Bölgenin mevcut ve geleceğe dönük kullanıcı profili ile yapının toplam ve bağımsız kullanım alanları birbirine paralel ele alınmış. İç mekân kurgusunu belirleyen etkenlerin başında m² kullanımının kıymeti ve de bölgenin kullanım talebine ve alışkanlığına bağlı değişken, açık işlev geçişlerini karşılayabilir, talep edilebilir olması gelmiş. Yapının dışarıdan algısının da bunlara paralel okunabilir olmasına, zamanını yansıtmasına özen gösterilmiş. Bu yaklaşımla ilgili olarak Cem Sorguç “Bunda en önemli rolü üstlenen cephenin zamanının ruhunu, bulunduğu yerin, kısmen de olsa, tanımını ve coğrafi etkilerini de yansıtan bir arayüz, tarihsel bir veri olduğuna inana gelmekteyim” diyor ve şöyle aktarıyor:
“NoXX Apartmanı, bulunduğu konumda konvansiyonel yöntemlerle betonarme inşaat yapmanın güçlüğü ve inşaatın kısa sürede tamamlanma zorunluluğu gibi nedenlerle, bölgenin nadir kalan yüzyıl başı yapı karakterine de bir atıf niteliğinde çelik strüktürle inşa edildi. Yapının toprak altında kalan kısmı betonarmeden, öteki katları ise çelik konstrüksiyon katmanlar halinde kuruldu. Çelik strüktürle kompozit formatta tasarlanan konstrüksiyon, sıva, boya ya da kaplama malzemesi kullanılmayarak hem içerden hem de dışarıdan okunur kılındı.
Bir cephesinden yanındaki binaya yapışık olan apartmanın mevzuat gereği sağır duvar olarak inşa edilen ikinci cephesi tümüyle çelik konstrüksiyon üzerine -arasında yalıtım malzemeleri bulunan- çift cidar tuğla yanak duvar olarak kurgulandı. Cephede yer yer taşma yapacak şekilde tasarlanan, özel imalatla üretilen ve doğal bir doku yaratarak döşenen tuğlalar, günün değişik saatlerinde yarattığı farklı uzunluklardaki çizgisel gölgelerle yüzeyde yeknesaklığı önleyen unsurlar oldu. Bu çıkmalar aynı zamanda kuşlar tarafından tünek alanı olarak da kullanılmaya başlandı”. Yapının öne çıkan unsurlarının başında sıvanmamış tuğla yan duvar geliyor.
Tuğla duvar tamamıyla geleneksel yollar ile örülmüş. Kullanılan tuğla malzeme de geleneksel yollar ile üretilip, Eskişehir’den gelmiş. Yapım sistemi, malzeme seçimi ve şantiye süreciyle ilgili olarak Cem Sorguç deneyimini şöyle aktarıyor: “Şantiyeler tuğlanın son ürünü olmayacağına o kadar ikna olmuş ve alışmış ki şantiye ziyaretlerimde sıvama üzerine çeşitli sohbetler oluştu. Sonuçta gayet iyi ve işe alışık bir duvarcı ekibini hiç aceleye getirmeden ve evreler halinde kontrol ederek işi tamamladık. Çift cidar, arada strüktürel konstrüksiyon ve yanal yükleri karşılayan gridaj ile ankrajları içeren, hava boşluğunun da olduğu bir duvar.İç ve dış aynı malzeme ve işçilikle bitti. Yalnızca dış örgüde bir kompozisyon içinde kılıcına tuğlalar var. Zaman alması nedeniyle şantiyeyi etkilemiş olabilir. Arsa koşulları kolay değildi. Sevkiyat ve konvansiyonel yapı yapma güçlüğü ise daha zordu. Bunu önceden tahlil ederek şantiye yönetimi ve imalata bağlı açmazları, güçlükleri tasarım öğesi haline getirmeye çalıştık. Çelik konstrüksiyon ve katmanlı yapı kurgusu tercihimizin gerekçesi buna yaslanır. Projede gayretimiz arkasından kaplama ya da bitiş elemanı gelecek son katmanları uygulamamaktı. Yani tuğlayı tuğla, konstrüksiyonu konstrüksiyon, plywoodu plywood, ıslak hacimlarde şapı şap, merdiveni ve balkonları gene konstrüksiyon haliyle bitirmek.
Hemen yanımızda ulaşımı sokaktan daha rahat sağlanan ve betonarme strüktür üzerine prekast imitasyon klasik profiller ile tamamlanan yapı ile eşzamanlı ve bana soracak olursanız ironik bir gerilim içerisinde tamamlandı” Sokağa bakan ön cephe ve bahçeye bakan arka cephe ışıktan en yüksek düzeyde yararlanmak için geniş açıklıkların bırakıldığı, dar, adım balkonlarına açılan yaşam alanlarının konumlandırıldığı bölümler olmuş. Bölgedeki yaşam tarzına ve gereksinimlerine uygun olarak, ikisi çatı dubleksi, biri bahçe dubleksi olmak üzere, büyüklükleri 60-70 m2 arasında değişen 7 stüdyo daireden oluşan NoXX Apartmanı, wi-fi, yangın ve hırsız ihbar sistemlerini içeren alt yapısıyla yarı-akıllı bir bina olma özelliği taşıyor.
*Bu proje YAPI Dergisi'nin 384. sayısında yayımlanmıştır.