Var olan mekânda, tek katta ve “U” plan şeması şeklinde yer alan, 2.200 m2’lik bir büro alanında kurulan ajans, doğal ışığın yetersizliğinden dolayı 200’den fazla kişiye çalışma mekânı sağlayabilmek için geniş bir “açık büro” olarak tasarlandı.
4129Grey reklam ajansı projesi, alışılmadık bir birleşmeye ortak çalışma alanı yaratma fikri ile ele alınmıştır. Başarılı, yerel ve dinamik 41!29? dijital reklam ajansının, uluslararası ve daha geleneksel olan “Grey” reklam ajansını devralması, tasarımın bu geleneksel ve dijital çalışma ortamlarını birleştirmek üzerine kurulmasını sağladı.
Bir ajansın gereksinimi olan bütün mevcut ve geleneksel gereksinimleri karşılamanın yanında, büro mekânının, yeni durumların ya da tasarım metotlarının gerektireceği büyümeye ve esnekliğe de olanak sağlaması gerekiyordu.
Var olan mekânda, tek katta ve “U” plan şeması şeklinde yer alan, 2.200 m2’lik bir büro alanında kurulan ajans, doğal ışığın yetersizliğinden dolayı 200’den fazla kişiye çalışma mekânı sağlayabilmek için geniş bir “açık büro” olarak tasarlandı.
Çoğunlukla büyük ekranlarda masaüstü düzende çalışan tasarım ekibi yüksek oranda kontrol edilemeyen ışıktan rahatsız olacağından açık büro, mekânın doğal ışık almayan alanlarında konumlandırıldı. Böylelikle yapay ve kontrol edilebilir aydınlatma sistemleri etkin olabilecekti. Ortak çalışma alanları olarak düşünülerek tasarlanan toplantı odaları, pencerelerin yanına saydam kutular olarak yerleştirildi. Bu şekilde toplantı odalarının arkasında kalan masaüstü çalışma alanları da, güneşten fazla etkilenmeyen, ancak dışarısı ile görsel iletişim kurabilen mekânlar olarak konumlanmış oldu.
Açık ve esnek çalışma mekânları yaratarak, hiyerarşiden uzak, herkesin benzer ve eşit bir çalışma ortamına sahip olduğu alanlar tasarlandı. Bu modern düşünme tarzı, yönetimin mekânı şekillendiren en önemli kararlarından biri oldu.
Büronun merkezinde, farklı disiplinlerden insanları bir araya getirmek amacıyla kafe, konferans alanı ve dijital medyanın sınırlarını zorlamak için kurulan teknoloji laboratuvarından oluşan büyük bir ortak alan tasarlandı. Hepsinin merkezine ise poligon kabuktan oluşan bir “pod” yerleştirildi. Beyin fırtınası için kullanılacak bu mekân, aynı zamanda poligonal şekillerin bir araya gelmesiyle temsil edilen “dijital olasılık” fikrinin merkezini oluşturuyor.